Ve bence translate French
6,339 parallel translation
Sizinle çalışmak çok büyük bir zevkti benim için ve bence beni öldürmeyi kalbiniz kaldırmayacaktır.
Ce fut un plaisir de travailler avec vous. Et je crois vraiment que vous n'aurez pas le cœur de me tuer.
Kahpelikte üstüne yok, ve bence o çok tatlı.
Elle est si bonne à être une bitch et je trouve qu'elle est super belle.
Ve bence bu yüzden, ne yapman gerektiği konusunda kafan karıştı.
Et je pense que c'est pourquoi vous... vous étiez tellement en conflit sur ce qu'il fallait faire.
Mutluydun ve bence Lexi etrafımızda olursa, yeniden mutlu olacağından korkuyordun.
Tu étais heureuse, et je crois que tu as peur que si Lexi reste par là, tu pourrais l'être encore.
Şey, burada söyleyebileceğim şey bunun çok güçlü bir anektod olduğu ve bence, siz de bilirsiniz, bu...
Eh bien, ce que je dirais est que c'est une anecdote très puissant et je pense que, vous le savez, il est...
İşleri olacağına bırakmana saygı duyuyorum ama Mike ile ilişkimin yürümesini istiyorum ve bence bunu yapmanın tek yolu onun için savaş vermektir.
Je respecte le fait que tu laisses les choses se faire naturellement, mais je veux que ça marche avec Mike, et le seul moyen que j'ai trouvé c'est de me battre pour lui.
Ve bence mükemmel bir zevkin var.
Et votre goût est exquis, c'est...
Askeri kayıtları temiz ama ben bir araştırma yaptım ve öğrendim ki çocukken kaygı problemi varmış, ve bence diğer bir sürü problemi daha var.
Son dossier militaire est sans tâche mais en creusant, j'ai trouvé qu'il était traité pour anxiété étant petit et je pense, qu'il y avait d'autres soucis
ve bence sen ikinci şansın ne kadar hak edildiğini herkesten iyi bilen bir insansın.
Et vous, mieux que quiconque, connaissez l'importance d'une seconde chance.
Ve bence bende çok iyi olmalım, değilmi?
Et j'ai été bonne, aussi, hein?
Hapishane yaşamı zordur ve bence buna dayanarak
La prison est difficile et je pense que j'ai été rémunéré de façon équitable
Önderlerini tanıma fırsatı buldum ve bence... -... doğru bir teklife her zaman açık olacaktır.
J'ai appris à connaître le commandant et je crois que... elle serait ouverte à une bonne proposition.
Ve bence seninle görüşüyordur, ki sende bize yönlendirebilirsin.
Et puisque tu sembles être en contact, j'ai pensé que tu pourrais nous mettre en relation.
Bak şimdi, seni bu son birkaç hafta biraz kovalıyordum, ve bence bu herkes için gayet açık ki sen Bay Peanutbutter ile birlikte olmamalısın.
Je vous suis tous les deux depuis deux semaines. De toute évidence, tu n'as rien à faire avec lui.
Ve bence bu işin sebebi Tanrının bizleri diğer insanlara Yardım etmemiz için,
Et je pense que la raison pour laquelle cela fonctionne est que c'est la volonté de Dieu que nous soyons à son service, pour aider les autres
Bence en iyi Sevgililer Günü eşleri Tito ve Jack.
Je trouve que les meilleurs rencards de la St Valentin sont Tito et Jack.
Tanıdığım insanlarla çalışmak daha hızlı ve güvenli olur bence.
Je pense que c'est plus sûr et plus rapide Juste travailler avec des gens que je connais.
Bence Madam Arika gibi güçlü ve ihtişamlı bir kadın senin için tehlikelidir.
Je pense qu'une femme forte et majestueuse comme Madame Arika, Je pense qu'elle te menace. Huh?
Bence buraya gelmen gerekiyordu ve sebebini ikimiz de biliyoruz.
Je crois que tu dois être là, et nous savons pourquoi tous les deux.
Bence o ve Mike Ross senin hisseleri ucuzca alabilmen için işbirliği yaptılar.
Je pense que lui et Mike Ross ont un accord pour vous permettre d'acheter des actions de Gillis Industry à un prix dérisoire.
Ezra ile birlikte, bence bir çok hayran onun kötüye dönüşmesini bekliyordu ve buna hazırdı ve Ian Harding heyecanlıydı.
Avec Ezra, je pense que beaucoup de fans étais comme prêt et attendais qu'il tourne mal. et Ian Harding était ravi.
Bence bu endişe ve şüphenin artmasına yardımcı oldu.
Je pense que ça aide juste le facteur fantôme et le suspense.
Gerektiğinde katı ve açık sözlü oldun. Bence ben de şimdi senin için aynı şeyi yapmalıyım. Senin yaptığın gibi sorumluluğu üstleniyorum ve bir dakikalığına kötü adam olup bu iyi bir fikir değil diyorum.
Notre laboratoire a trouvé de l'a-c-é-p-r-o-m-a-z-i-n-e.
Bence bu noktada kocaman bir geri adım atmalıyız ve- -
Avec un phare avant cassé et une partie de calandre manquante. Commandant.
Ve benden istediğiniz gibi size durumu tercüme edecek olursam bence büyük bir hata yapıyorsunuz.
Et si je te traduis la situation comme tu m'as demandé de faire, je pense que vous faites une grosse erreur.
Bence göz siniri ve kiazmanın bir bölümünü almalıyız omurilik ve beyin sapının da. - Göz siniri mi?
On devrait prendre des bouts de nerfs optic et de chiasma et de la moelle et du tronc cérébral.
Bence hatanı farkettin... ve böylece evine gittin. Tuttuğu kayıtları ve kayıp şişeyi istedin.
Vous vous êtes aperçue de votre erreur, alors vous avez été chez lui, vous vouliez retrouver Jack et le flacon manquant.
Eğer o akıllıysa ki bence öyle üzerinde çalıştığınız bu hikâyeyi rafa kaldırır ve unutulur.
Maintenant, si elle est maline... et je pense qu'elle l'est... Elle va mettre cette petite histoire sur laquelle vous avez travaillé tout au fond d'un tiroir.
Biliyor musunuz, bence bu çok önemli bir soru ve benim için de şeffaf olmak çok önemlidir.
Vous savez, je pense que cela est une question très importante, et il est très important pour moi que je sois transparent.
Bence bu, ahlaki olarak yanlış bir şey ve para zor bir konu dolayısıyla bu durum araştırmacı için de büyük bir çelişki.
Je pense qu'il est juste moralement tort de le faire, et, vous le savez, l'argent est difficile, il est donc un grand dilemme pour les chercheurs, aussi bien.
Bence burada en önemli mesaj yağlı bir karaciğeriniz olacağı ve durum bundan ibaret kalacağı değildir karaciğeriniz yağlı kalmaya devam edecektir, bu durum çok kolayca dietinizden früktozu çıkarmak suretiyle tüm o içecekleri çıkararak tersine çevrilebilir.
Je pense que le message le plus important est que cela ne vous obtenez un foie gras et voilà, il va rester gras, il peut effectivement être inversé très facilement en enlevant le fructose à partir de votre régime alimentaire, enlever toutes ces boissons.
Bence solunumla ilgili ve eğer solunumla ilgiliyse...
Je crois que c'est respiratoire et si c'est le cas...
Bence Winthrop buraya geldi... çünkü sen ve ben burdayız.
Je dit que Winthrop a emménagé ici parce que vous et moi y sommes.
Bence Winthrop'u getirmeliyiz ve üstüne gitmeliyiz.
On doit aller chez Winthrop et faire pression sur lui.
Bence onun tavsiyesine kulak vermeli ve bu sefer işe karışmamalıyız.
Ne tenons pas compte de son avis et laissons-la tranquille.
Yani, fotoğraflar ve mekan falan, bence mutlu olacaksın.
Euh, Je veux dire, vous savez, les photos, l'espace... Je pense que tu seras contente.
Bence parayı nereye sakladığını öğrendiler ve onu öldürdüler.
- Je crois qu'ils ont découvert où il planquait le fric et l'ont tué.
Pekala Kyle, bence sorman gereken soru "kendimi on yıl sonra nerede göreceğim?" olmalıdır ve ne yazık ki cevap "Harvard mezunu değil" olacak.
D'accord, Kyle, je pense que la question que vous devez poser est, "où je me vois moi-même dans dix ans," et malheureusement, la réponse est, "pas comme un diplômé de Harvard."
bence basit görünüyor benim küçük kızım gitti ve ben adalet istiyorum. blue bloods 5. sezon 2. bölüm çeviri : engin85 iyi seyirler dilerim
Ma petite fille est partie et je veux que justice soit faite. ♪ Blue Bloods 5x02 ♪ Pardonner et Oublier Diffusé le 3 octobre 2014 Tu as déposé les bornes.
çiçekler bencede daha uygun işi kabul ediyorum diye bence ilişkimiz bu durumda olmamalı peki diyelim ki devam ettik ve iyi gitmedi.
Avec de très bon goût en fleurs. Je n'aurais pas dû te dire comme ça que j'envisageais de prendre ce travail. Disons que ça n'allait pas bien à cause de ma gueule de bois.
Fakat bence mümkün... çünkü Jacob'ı tanıyorum ve bu o.
Mais moi si car je connaissais Jacob. Et ce garçon, c'est lui.
Bak, bence Michael ve Jane'e çıktığımızı söylemeliyiz.
Deux semaines plus tard
Yapar ve bitirirsin bence.
Laisser ça derrière toi.
Bence güzel bir yemek ve sert bir içki ikimize de iyi gelir.
Je pense qu'un repas correct et une bonne boisson alcoolisée nous feraient le plus grand bien.
BoJack, bence sen bir yıldızsın, ve bazen bir yıldız olmak zor kararlar vermek demek.
Tu es une star. Et ça implique de faire des choix difficiles.
Bence bu gibi zamanlarda etrafında arkadaşlarının ve ailenin olması önemli. Ya da ileride ailen olabilecek arkadaşlarının...
Ces dans ces moments-là que c'est important d'être entouré par des amis et la famille et des amis qui pourraient devenir de la famille.
Bence oyun kurucu Messner için dişliydi ve Messner'da bu yoktu.
Je pense que le quaterback faisait chanter Messner et Messner n'avait rien.
Bence bu akşam Fındıkkıran'dan önce benim evimde yemek yiyelim. Ve arkadaşlığımızı Nicole'ün anlayabileceği şekilde açıklayalım. Doğru, haklısın.
Je pense que nous devrions tous dîner chez moi avant d'aller voir "Casse-Noisette" ce soir et expliquer notre amitié de façon à ce que Nicole comprenne facilement ce qu'il se passe.
Bunu düzeltmek için ; bence adamı bulmalıyız, ve sonra kıçına'örümcek maymun'yapmalıyız.
Ma solution, cela dit, est qu'on devrait trouver ce type, et qu'on devrait lui faire le coup de l'Araignée-Singe.
Bence aradığımız şey. Jared ve Paul'un öz annesi.
J'imagine que nous regardons la mère biologique de Jared et Paul.
Bence sen ve ben burada aynı taraftayız.
Je pense que vous et moi sommes du même côté.
bence 1190
bence de 624
bencede 17
bence sen 43
bence iyi 16
bence var 43
bence çok güzel 23
bence de öyle 135
bence biliyorsun 23
bence o 37
bence de 624
bencede 17
bence sen 43
bence iyi 16
bence var 43
bence çok güzel 23
bence de öyle 135
bence biliyorsun 23
bence o 37