Yatagı translate French
12,986 parallel translation
- Senin yatağında uyuyor.
- Elle dort dans ton lit.
Holly'nin ona bir şeyler söyletmesinden korkuyordu ve arka yatağında Ren vardı.
Il était paniqué du fait qu'Holly le fasse parler à d'autres. Et Ren était au lit derrière lui.
Şu gizli video oyunları zulamızı yatağımızın altında saklardı.
Il avait une planque avec ses jeux vidéos, sous notre lit.
Kendi yatağın var.
Tu auras ton propre lit.
Yatağımın altına Fort Knox'dan altın külçeler bıraksan umurumda olmaz.
Tu peux... cacher des lingots d'or de Fort Knox sous mon lit ce serait pareil.
Ama eğer Will Emma ile kayıp zamanları hasta yatağından telafi ediyorsa, hiç şaşırmazdım doğrusu.
Mais je ne serais pas surpris d'apprendre que Will rattrape le temps perdu avec Emma, sur son lit d'hôpital.
RAC el kılavuzu arkadaşının sana söylediği ölüm makinesi saçmalıklarını örtbas etmiyor özellikle de eski uzay yatağında takla attıktan sonra.
Aucun manuel n'indique comment gérer un partenaire transformé en machine, surtout après une partie de jambes en l'air sur une couchette.
Yatağın üstüne koyar mısın? Ne yapıyorsun?
Mettez le sac sur le lit, oui?
- Sizin için yatağınızı yapayım Bay Siringo.
Je vais faire votre lit, M. Siringo.
Ölüm yatağında yapılan konuşmalar için daha erken.
C'est un peu tôt pour vos dernière paroles.
Büyük boy yatağın bütün avantajlarından yararlanasın diye uyumana izin vereyim demiştim.
Je pensais te laisser dormir, que tu profites de ce grand lit.
Sanırım eve gidip, kendi yatağımda yatağımızda uyumak istiyorum.
J'ai juste envie de rentrer à la maison, dormir dans mon... dans notre lit.
Yatağı ıslattım.
J'ai fait pipi au lit.
- Kendi yatağında daha iyi olur.
Il serait mieux dans son lit.
Yatağında iri yarı baygın bir adam varken mi?
Avec un malabar évanoui dans votre lit?
Yatağıma gitmek istiyorum.
J'aimerais me coucher.
Bir saat önce onu yatağına taşıdım.
Je l'ai montée il y a environ une heure.
Yatağı ıslatabilirim.
J'ai tendance à mouiller le lit.
Islatıyorum yatağı.
♪ Mouiller le lit ♪
Bugün yatağından kanepeye geldiği için heyecanlandık.
Ça nous a surpris qu'il ait bougé du lit au canapé aujourd'hui.
Yatağımın tam altında doğdu.
Né juste ici, sous mon lit.
Yeni bir hayat, tam da yatağınızın altında doğmuş.
Une nouvelle vie, Apparue sous ce lit?
Lordum kendi yatağını getirecek.
Monseigneur emportera son propre lit.
Bunu yatağımda buldum.
C'était sous mon lit.
O zaman herkes yatağına dönsün.
Eh bien, tout le monde retourne se coucher.
Yemin ederim yatağın altından bir şeyler duydum. Garip bir nefes alma gibi.
Je te jure que j'ai entendu quelque chose sous le lit.
Hasta ve yatağında.
Elle est malade et elle est dans son lit.
Kendi yatağım var, kendi yatağım!
♪ J'ai mon propre lit, j'ai mon propre lit.. ♪
Evet, kendi yatağım!
♪ Ouaais.. j'ai mon propre..
Yatağına dön!
Retourner vous coucher!
Çok cömertsiniz kraliçem ama yatağıma ikimizin sığacağından emin değilim.
C'est une offre généreuse, Ma Reine, mais je ne suis pas sûr que l'on rentre tous les deux dans mon lit.
# Paylaşacağız tek bir yatağı, tek bir lazımlığı #
♪ Nous partagerions un petit lit, un pot de chambre ♪
Benim sevgili minik kardeşim. Ne savaşa girmiş ne de bir kadının yatağına.
Mon cher, petit, adorable frère, jamais touché par la guerre ni les femmes
Yatağımda bir kadın bulmadığıma şaşırdım.
Je suis surpris de ne pas avoir trouvé de prostituée dans mon lit.
Kendi yatağımda uyumak istiyorum.
Je veux dormir dans mon lit.
Seni yatağına geri götüreceğim.
Je vais te remettre au lit.
Kendi yatağımda uyumak istiyorum.
Je veux dormir dans mon propre lit.
Gittiğimden beri yatağımda başka adamlar uyuyor. - Hiç.
- C'est... plusieurs hommes ont dormi dans mon lit quand j'étais parti.
Şişme yatağını almama izin verdiğin için tekrar teşekkürler, Honey.
Merci de me prêter ton matelas gonflable, Honey.
Yatağında kalman gerek tamam mı?
Écoute, tu dois rester allongée, d'accord?
Bir keresinde, Edgar yokken Jimmy bir kase gevrek döktü yere ben temizleyene kadar, iki saat boyunca yatağının altında saklandı.
Une fois, Jimmy a renversé un bol de céréales quand Edgard n'était pas à la maison, donc il se cacha sous le lit pendant deux heures, jusqu'à ce que j'aille nettoyé.
Yüzündeki patatesleri temizleyip yatağına yatırdığım zaman bayağı korkunç bir şey söyledin.
Tu sais, après avoir enlevé les frites de ton visage et t'avoir mis au lit, tu m'as dit quelque chose qui était très sombre.
Bir gece Bay Ayı yerine yatağında kurbağa bulacağımdan endişe ediyorum.
Je crains d'en retrouver une dans son lit. à la place de Monsieur l'Ours, une de ces nuits.
Kendi yatağında uyumalı.
Elle devrait pouvoir dormir dans son propre lit.
Geceleri yatağıma uzanır aşağıda neler hissettiğinin hayalini kurarak, gözlerimi kapatmaya korkardım. Karanlıkta bir başına.
La nuit, dans mon lit, fermer les yeux me faisait peur, j'imaginais ce que ça avait dû être en bas, tout seul dans le noir.
Lana'nın yatağının altında buldum.
Je l'ai trouvée dans la chambre de Lana, en dessous son lit.
En azından yatağıma daha yakın.
Au moins c'est plus près de mon lit.
Bir de kocaman bir yatağı olsun istiyor.
Et un grand lit.
Birkaç ay sonra, uyandım ve adam yatağımda oturuyordu.
Au bout de deux mois, je me suis réveillée, il était assis sur mon lit.
Yeni çamaşır yıkadım, bütün iç çamaşırlarım hâlâ yatağın üstünde.
J'ai fait une lessive, mes culottes sont sur le lit.
Mo'ya senden daha iyi kim bakabilir? Hiç kimse. İkimizin de sığabileceği köpek yatağı aldım şimdiden.
Justin a dit que je n'avais pas besoin d'un travail car j'avais déjà le meilleur travail du monde...
yatağın altında 21
yatağına geri dön 17
yatağına git 75
yatağına dön 57
yatağa 92
yatağa gel 55
yatağa git 40
yatağa gir 32
yatağa dön 27
yatağına geri dön 17
yatağına git 75
yatağına dön 57
yatağa 92
yatağa gel 55
yatağa git 40
yatağa gir 32
yatağa dön 27