Yağmur durdu translate French
85 parallel translation
- Yağmur durdu.
- Il ne pleut plus.
Yağmur durdu.
- La pluie s'est arrêtée.
Yağmur durdu.
Il a cessé de pleuvoir.
- Yağmur durdu. - Evet, yarım saat önce.
Il ne pleut plus.
Yağmur durdu.
Regarde, il ne pleut plus.
Yağmur durdu. " " Oyun yeniden başladı ve yaklaşık 50.000 kişilik kalabalık yağmurluklarını ve şemsiyelerini kaldırıp, kendilerini, bütün dünyanın İngiltere ile özdeşleştirdiği bu güzel oyunun zevkine verdiler. "
La pluie a cessé, le jeu recommence, et la foule de 50000 personnes a rangé les impers et les parapluies et se prépare à apprécier ce jeu qui partout sur la planète représente le mieux l'Angleterre.
Yağmur durdu.
Il s'est arrêté de pleuvoir.
Yağmur durdu.
La pluie a cessé.
Güzel bir gün olacak. Yağmur durdu.
- Demain il fera beau, la pluie a cessé.
Yağmur durdu. Hadi, gidelim.
La pluie a cessé, allons.
Yağmur durdu, oturun.
Il ne pleut plus, assieds-toi.
- Yağmur durdu.
II ne pleut plus.
Yağmur durdu.
La pluie a cessé. C'est bon signe.
Yağmur durdu sayılır ama hava elektrikle dolu.
La pluie a cessé mais l'air est chargé d'électricité. Tu as peur?
Yağmur durdu. Ben artık gideyim. Maddie.
Peu après, votre tendre et fortuné père est décédé à la suite d'une crise cardiaque.
Şükürler olsun ki yağmur durdu.
Heureusement qu'il ne pleut plus.
En azından yağmur durdu.
- Au moins, il ne pleut plus! - La pluie s'arrête un jour.
Yağmur durdu ve mucizeler mucizesi :
Il cessa de pleuvoir, et, ô miracle,
Yağmur durdu.
La pluie s'est arrêtée.
Sonunda yağmur durdu.
Il s'est enfin arrêté de pleuvoir.
Yağmur durdu!
La pluie a cesse!
Bu gerçek, yağmur durdu, ama bir süre geçmeden nehri | geçemeyeceksiniz.
La pluie a cesse, c'est vrai, mais vous ne pourrez traverser avant quelque temps.
Her neyse, yağmur durdu | ve bu da harika.
En tous cas, il ne pleut plus et c'est formidable.
Yağmur durdu.
- Quoi? Il ne pleut plus.
Artık yağmur durdu.
Il ne pleut plus.
Yağmur durdu.
- Regardez, la pluie s'est arrêtée.
Tekrar yoldayız, yönümüz belli, yağmur durdu.
Nous sommes sur la route, on connaît la direction et il ne pleut plus.
- Hiç değilse yağmur durdu.
{ \ pos ( 192,190 ) } - Au moins, il ne pleut plus.
Sanırım yağmur durdu.
Je crois qu'il ne pleut plus.
Sonunda yağmur durdu sanırım.
On dirait qu'il s'est arrêté de pleuvoir.
Yağmur durdu
# Il s'est arrêté de pleuvoir
En azından yağmur durdu.
Au moins il ne pleut plus.
Yağmur durdu mu?
Il a fini de pleuvoir?
Eric, yağmur durdu.
Eric, la pluie s'est arrêtée.
Bakın, yağmur durdu.
Regardez, la pluie s'est arrêtée.
- Yağmur durdu.
- Il a arrêté de pleuvoir.
Bak, yağmur durdu.
Oh regarde, il ne pleut plus.
Neyse ki yağmur da durdu.
En tout cas, il a arrêté de pleuvoir.
Zaten yağmur da durdu.
marchant.
Yağmur nihayet durdu, ve sakin bir tropikal gece oldu.
Une calme nuit tropicale...
Hey, bak yağmur durdu.
- Je reste ici.
Hanımefendi, yağmur durdu.
Il ne pleut plus...
Yağmur gerçekten durdu.
La pluie s'est enfin arrêtée.
Bir gece yağmur yağıyordu. Sürekli yağdı durdu.
Une nuit, il pleuvait... il pleuvait sans arrêt.
Hoşçakalın efendim. En nihayet, yağmur durdu efendim.
La pluie s'est arrêtée, avec vot'permission.
Yağmur durdu.
Il ne pleut plus.
Yağmur da sizi çok beğenmiş olmalı ki durdu.
La pluie doit vous réussir.
Yağmur durdu.
Il pleut plus.
Yağmur bu öğleden sonra durdu.
La pluie a cessé cet après-midi.
Tamam da yağmur nasıl durdu?
Ouais, mais qui a arrété la pluie?
İşte yağmur da durdu.
Ah, la pluie a cessé.
durdu 87
durdur 139
durduk 23
durdum 42
durdurun 141
durdular 27
durdur onu 200
durduramıyorum 35
durdurun onu 231
durdurun şunu 91
durdur 139
durduk 23
durdum 42
durdurun 141
durdular 27
durdur onu 200
durduramıyorum 35
durdurun onu 231
durdurun şunu 91
durdur onları 66
durdur arabayı 52
durdurun onları 81
durdur şunu 145
yağmur 95
yağmur yağıyor 154
yağmur mu yağıyor 23
yağmurda 16
yağmur geliyor 16
yağmur yağıyordu 31
durdur arabayı 52
durdurun onları 81
durdur şunu 145
yağmur 95
yağmur yağıyor 154
yağmur mu yağıyor 23
yağmurda 16
yağmur geliyor 16
yağmur yağıyordu 31