English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ Y ] / Yedi

Yedi translate French

17,892 parallel translation
On yedi.
Dix-sept.
On yedi.
Dix sept.
Başımın etini yedi resmen, Allah'tan füze haberini yaptı.
Elle a obtenu un avantage énorme avec cette histoire de drone.
- Ne demek başımın etini yedi?
Comment ça?
- Evet. - Boyunda yedi omur vardır.
Il y a sept cervicales.
Bence bir anlığına numarayı yedi.
Je crois en réalité qu'elle nous a crus à un moment.
Son yedi yıl boyunca V Bölümü kablosuz alıcı vericiyle Londra'dan Berlin'e gönderilen şifreli mesajlar ele geçirdi.
Depuis 7 jours, la Section V intercepte des messages codés envoyés de Londres à Berlin depuis un émetteur-récepteur.
Yüzlerce kadın ve çocuk durumları çok kötüydü, özellikle de geminin orta kısmındakiler. Yedi gündür denizdeydiler.
Des centaines de femmes et d'enfants étaient en mauvais état, en particulier dans la cale, ils avaient été en mer pendant sept jours.
"Yedi Cehennem kutsal adamların ruhlarıyla doludur."
" Les sept enfers regorgent d'hommes saints
Pekâlâ, Yedi'yi seyrettin değil mi?
T'as vu Seven?
- Yedi kişiyi falan ısırdım.
- j'ai mordu sept personnes.
Haklı çıktın, millet kafayı yedi.
Tu as raison. Ils adorent ça.
Yedi dikiş attık!
Elle a eu sept points de suture!
... Sekiz, dokuz- dokuz... -... sekiz, yedi, altı, beş, dört, üç, iki, bir, sıfır.
... huit, neuf... 27 JOURS AVANT L'ÉLECTION -... huit, sept, six, cinq, quatre, trois, deux, un, zéro.
Bu konudaki şüphelinin yedi ay önce kısırlaştırdığımız biri olduğuna dair elimde iyi bir bilgi var, baba.
J'ai pour bonne information que le suspect en question a été castré il y a sept mois, Pop.
- Yedi dolar eksiğin var.
Il manque sept dollars. D'accord, euh...
Altı, yedi, sekiz...
Six, sept, huit...
- Ben yedi!
- Moi, du 24!
- Yedi!
24!
Yedi litrelik V8 motoru.
Moteur V8, 7 litres.
Yedi aydır ayığım. Sadece yedi aydır.
C'est mon septième mois de sobriété.
- Yedi.
- Sept.
Bu on dört hanenin yedi tanesinde, ev sahiplerine bıçakla saldırmışsınız.
Vous avez agressé sept de vos victimes avec un couteau.
Çok fena dayak yedi.
Il se fait défoncer.
Conner'a bakıyorum ve birlikte büyüdüğüm yedi yaşındaki o cüceyi görüyorum ve yedi yaşındaki birisine nasıl kızılır diyorum.
En regardant Conner, je vois le gosse avec qui j'ai grandi. Comment peut-on être en colère contre un gosse?
Madenlere inerek Kuşaklılarla aynı zehirli havayı soluyarak bozulmuş yemeği yedi.
Elle est restée au fond des mines, respirant le même air empoisonné que ces Ceinturiens, mangeant la même nourriture contaminée.
Yedi saat arabada.
Sans compter les sept heures de trajet.
Evet sekiz Yedi saatlik bir süre içinde...
Ouais, huit, en sept heures j'ai bu huit petites bières, ce qui fait- -
Yani otoyol yedi dakika sürecek. Bu yüzden mi daha pahalıya mal oluyor?
Vous allez faire sept minutes d'autoroute c'est pour ça que ça coûte plus cher?
Lee yemek yedi mi?
Lee veut quelque chose?
Lee yemek yedi mi?
Est-ce que Lee veut quelque chose? Non!
18 ay mı? Sadece bu kadar mı yedi?
18 mois, c'est tout?
Yedi tanrı, boğulmuş tanrı, ağaç tanrı, hepsi aynı.
Les Sept, le dieu Noyé, les dieux des arbres, c'est pareil.
Joe, yedi yıl önce ben Meksika'dan geldiğimde bana iş vermişti.
Joe m'a donné mon boulot il y a sept ans quand je suis arrivé de Mexico.
Yedi rahibin önünde duruşmaya çıkması gerekiyor. Ancak bu sayede günahlarının boyutunu öğrenebiliriz.
Elle doit être jugée par sept septons, afin de révéler tous ses péchés.
Kızda kalıcı yara izi var, dostum. Daha yaşı on yedi.
Elle est balafrée à vie et elle a 17 ans!
Oz, sütunların yanında yedi düşman var.
Oz, on a sept Tangos près des piliers.
Yedi numaralı masa altı şişe şampanya istiyor.
La table sept veut six bouteilles d'As de Pique.
Benden bir şey çalmaya çalışan itler nasıl yedi yıl boyunca Altın Eldiven şampiyonu olduğumu yakından öğrendi.
Le connard qui tentait de me doubler apprenait vite pourquoi j'ai été Gant d'Or pendant sept ans.
Toplam kaybın yedi milyon dolar.
Vous avez perdu sept millions.
Yedi milyon doları, böyle bir çırpıda tekrar toplayacağını mı sanıyorsun?
Tu crois récupérer sept millions de dollars comme ça?
Yedi numaralı masa, değil mi?
Table sept, c'est ça?
- Cottonmouth'un. Bunu bilmeyen yok. Senin bürondan çıkan yedi milyonu da o polise teslim etti.
-... au Crispus Attucks, et ces sept millions d'argent sale sortis de votre bureau.
Yedi ölümcül günahtan biri var evladım. Sevgili Carl'ın üzerine salmayı planlıyorum.
Un des sept péchés capitaux, petit, que j'ai prévu de lâcher sur ce vieux Carl.
Geçit transferine 10 saniye. Dokuz, sekiz yedi, altı, beş dört, üç, iki, bir.
Transfert Gateway dans dix, neuf, huit, sept, six, cinq, quatre, trois, deux, un.
Sekiz, yedi, altı, beş dört, üç, iki, bir.
6, 5... 4, 3, 2, 1.
Ben yedi yaşındayken falan güçlerim için beni bir yere götürdüler.
Quand j'avais, genre, sept ans, ces gens m'ont emmenés à cet endroit à cause de mes pouvoirs.
- Yedinci. Yedi. En sona alabilir miyiz?
- Elle pourrait passer en dernier?
Yedi.
Elle a mordu.
Yedi.
Il l'a pris.
- Yaklaşık altı yada yedi.
{ \ 1cH00ffff }

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]