Yoldayım translate French
835 parallel translation
Ama Tanrı'nın izniyle bu yoldayım.
J'aurais pu être à sa place.
- Pamir için yoldayım.
- Je suis de passage. Je vais au Pamir.
Şu anda paralı yoldayım.
Me voici maintenant sur une autoroute.
257 numaralı yolda, Cross İskelesine yarı yoldayım... ama hiç görünürlerde yok.
Je suis sur la 257, à mi-chemin de Cross's Landing, et aucun signe de lui.
Beni bekle, yoldayım.
Attends-mol, j'arrive.
Kahvaltıdan beri yoldayım.
Cela vous ennuie de venir dîner?
İki gündür yoldayım.
J'ai voyagé pendant deux jours.
Yoldayım.
J'arrive de suite.
Yoldayım.
Je reviens.
Yukarı doğru yoldayım.
Je ferai mon chemin.
Chris, uzun zamandır yoldayım.
Chris, ça fait longtemps que je suis en route.
Bu işi yapmak için doğru yoldayım, ama korkuyorum.
Je suis sur le point de réussir et j'ai peur.
Yoldayım.
J'arrive.
Dokuz gündür yoldayım.
Je suis sur la route depuis 9 jours.
Doğru yoldayım, ama deney için daha fazla zaman lazım.
Il me faut encore du temps.
Ka-Karışacak olursa Buda'yı ortadan kaldıracaktım. Dönüşü olmayan bir yoldayım.
Père, ceci a une telle valeur à vos yeux?
"Yoldayım Apollo"?
"J'arrive, Apollo"?
Mutsuz değilim. Doğru yoldayım.
J'ai suivi la bonne voie.
Seçtiğim yoldayım... Cygnus'u en uygun yol açısından götüreceğim.
La trajectoire du Cygnus empruntera l'angle optimal de rotation.
* Buradayım * Yoldayım
Me voilà, sur les routes des hommes.
Ekiple birlikte yoldayım.
J'arrive, avec les troupes.
Ekiple birlikte yoldayım.
Je suis en chemin avec les troupes.
Amsterdam'a gitmek için yoldayım.
Je suis en route pour Amsterdam.
Gördüğünüz gibi, bütün gündür yoldayım.
Vous voyez, J'ai voyagé toute la journée.
Olduğun yerde bekle. Yoldayım geliyorum.10-4
J'arrive tout de suite.
Firmada bir yer ediniyorum, Ben. Öyleyse doğru yoldayım, değil mi?
C'est vrai, je construis quelque chose, je dois être sur la bonne voie
Bugün sabah 6 : 00'da kalktım ve o zamandan beri yoldayım.
Je me suis levé à 6 h du matin et je conduis depuis.
Yok hayır, o kadar çok yoldayım ki smokinimi Concorde'da unuttum.
Non. Dans la jet-set, on voyage tellement... que j'ai laissé mon smoking habituel dans le Concorde.
Saat 9 : 30 ve şu anda yoldayım, ama- -
Il est 9h30 et je suis parti, mais vous me joindrez au...
- Pekâlâ, ben yoldayım.
D'accord. J'arrive.
Ben yoldayım.
- J'arrive.
Yoldayım.
J'arrive tout de suite.
Yoldayım, efendim.
J'arrive, Cmdt.
Son iki gündür yoldayım. Yorgunum.
Deux jours de voyage, je suis fatiguée.
Yoldayım, geliyorum.
Je suis en route.
Yoldayım.
Je viens tout de suite.
Ben Bombaya gitmek için yoldayım.
- Oui. Où vas-tu?
Yaklaştım. Henüz amacıma ulaşmadım, ama iyi yoldayım.
J'y suis pas tout à fait, mais ça va.
Yoldayım.
Du calme... Je suis en route.
Tek bir insan görmeden bir haftadır yoldayız, farkında mısın?
Tu réalises que ça fait une semaine qu'on n'a pas vu âme qui vive.
Umarım doğru yoldayızdır.
J'espère que c'est la bonne route.
Yoldayım bile.
- On ne me laisse pas entrer.
Yoldayım. Nasıl, planlandığı gibi gitti mi?
Je suis en route.
Ben yoldayım.
- J'y vais.
'Apollo, eğer beni duyabiliyorsan, yoldayım.'
Apollo, si tu m'entends, j'arrive.
Yoldayım.
Je suis en chemin...
- Yoldayım.
- J'arrive.
- Yoldayım.
J'arrive.
- Sanırım doğru yoldayız.
- Je crois qu'on est sur le bon chemin.
Yoldayım.
Je suis en route.
- Sadece bir aydır yoldayız. Miami Bach'te başımıza bu geliyorsa Cleveland'da neler olacak kim bilir.. - Bir konuşsa..
Si on en est là à Miami, ça donnera quoi à Cleveland?
yoldaş 232
yolda 98
yoldayız 37
yoldaşlar 278
yoldan çekil 147
yoldalar 39
yoldaş stalin 26
yoldaş general 60
yoldan çekilin 174
yoldaşlarım 16
yolda 98
yoldayız 37
yoldaşlar 278
yoldan çekil 147
yoldalar 39
yoldaş stalin 26
yoldaş general 60
yoldan çekilin 174
yoldaşlarım 16