Çok bitkinim translate French
64 parallel translation
Çok bitkinim.
Je suis crevé.
Ama çok bitkinim, sör. Dinlenmem gerek.
Je suis épuisé, je dois me reposer.
Fazla hap yutmuşum. Çok bitkinim.
Mais j'en ai pris trop, je me sens défaillir.
- Hayır, çok bitkinim.
- Prends une gorgée.
- Çok bitkinim.
- Du cognac.
Tanrım... Çok bitkinim.
On, mon Dieu, je me sens si faible.
Çok bitkinim...
Mon Dieu, je me sens si faible!
Çok yorgunum.çok bitkinim
Ereintée et les pieds endoloris, je suis affamée et faible
Ben çok bitkinim.
Je suis épuisé.
Çok bitkinim.
J'en peux plus.
Blanche, iş çevirebilmek için çok bitkinim.
Trop épuisé pour bander.
Çok bitkinim.
Je suis très fatigué.
Çok bitkinim.
Très fatigué.
Ama çok bitkinim.
Je suis crevé. Tu as un remontant?
Çok bitkinim dostum.
Je suis claqué.
Tanrım, çok bitkinim.
Dieu que je suis épuisée.
Sıkılmadım, ama çok bitkinim.
C'est pas que je m'ennuie mais j'irais bien me coucher.
Jeanie, çok bitkinim.
Ma puce, je suis épuisé.
Sadece çok bitkinim.
Je suis crevé.
Gidip bunu okumak istiyorum. Çok bitkinim.
Le lire et m'effondrer.
Çok bitkinim.
Je suis épuisé.
Artık bu dondurma işinden yoruldum. Çok bitkinim.
Même si ces "suspensions" m'éreintent.
İstemiyorum. Çok bitkinim.
Excuse-moi, mamie, mais je suis crevé.
Bir kere ağır makine kullanmak için çok bitkinim.
Je suis pas assez en forme pour la grosse.
Çok bitkinim.
Je suis faible.
Çok bitkinim.
Je suis épuisée.
Yarın gelsem, çok bitkinim.
Demain, je suis vraiment fatigué.
Çok bitkinim.
Je suis à cran, moi aussi.
Hey! Çok bitkinim dostum.
Je pionçais.
Çok bitkinim.
Je suis crevée.
Çok bitkinim.
Je suis crevé!
Çok bitkinim ve açlıktan ölüyorum, yani otur aşağı.
Je suis épuisé et je meurs de faim, alors asseyez-vous.
Çok bitkinim. İyi geceler.
Je suis épuisé.
Claire, çok bitkinim.
Claire, je suis vraiment épuisé.
- Çok bitkinim.
- Je suis vidé.
Çok bitkinim.
- Je suis épuisée.
Oh, aman Tanrım, Peter, Çok bitkinim.
Oh, mon Dieu, Peter, je suis si épuisée.
Sadece zor bir gündü, ve çok bitkinim.
J'ai eu une dure journée, et je suis crevé.
Ben sadece, çok bitkinim.
Ecoutez, je suis vraiment épuisée.
Hipnotize etmek için çok bitkinim.
Je suis trop épuisé pour te séduire.
Şu halimle hâlâ çok bitkinim... O yüzden kilisede pazar günkü dersimi veremeyeceğim.
Dans mon état, je suis tellement faible que je ne peux pas assurer mon cours de catéchisme du dimanche.
Çok bitkinim.
- Nuit courte? - A cause de Konnie.
Ben çok bitkinim.
Je suis vidé, je veux juste...
Çok bitkinim...
Je suis trop fatigué...
Çok bitkinim.
J'suis claqué.
Çok bitkinim.
Je suis vannée
Çok bitkinim.
Je suis complètement crevé.
Çok bitkinim.
Quelle journée...
Çok bitkinim.
Je suis épuisée...
Çok bitkinim.
Je suis épuisé, lessivé.
- Çok bitkinim.
- Bon, d'accord.
çok beklersin 34
çok beğendim 105
çok basit 507
çok bilmiş 34
çok bir şey değil 19
çok büyük 189
çok başarılı 37
çok bencilsin 22
çok bekledin mi 26
çok büyüktü 16
çok beğendim 105
çok basit 507
çok bilmiş 34
çok bir şey değil 19
çok büyük 189
çok başarılı 37
çok bencilsin 22
çok bekledin mi 26
çok büyüktü 16