Î translate French
146,704 parallel translation
Bu şekilde Harvey'i zaten kendinden uzaklaştıracaksındır.
Vous repousserez Harvey tout seul.
Davranışlarımın aramızı bozmasını istemiyorum. Bu yüzden Alex'i isim ortağı olarak kabul ediyorum.
Mais je ne veux pas que mon comportement creuse un fossé entre nous, ce qui veut dire que j'accepte qu'Alex devienne un associé principal.
Alex'i yine de getiriyorum ama isim ortağı olmayacak yine de Pfizer, Jim Reynolds'ı bırakmamız konusunda ısrarcı.
Je fais toujours venir Alex, seulement pas comme associé principal, mais Pfizer insiste toujours pour qu'on laisse tomber Jim Reynolds.
Yan komşu Ofglen'i hatırlıyor musun?
Vous vous rappelez Deglen, qui vivait à côté?
Büyükelçi yardımcısı Castillo... size damızlık Offred'i takdim edeyim.
Votre Excellence, puedo presentar notre Servante, Defred.
Ruby'i tanıdığını biliyorum.
Vous connaissez Ruby.
Keşke kafayı bulup O Ses'i izleyebilsek.
J'aimerais pouvoir me poser pour me défoncer et mater The Voice.
Hani O Ses'i yapıyorduk?
Je croyais qu'on faisait The Voice.
Sağ ol! Litchfield Yetenek Sizsiniz'i kazanan...
Le gagnant de Litchfield a du talent...
Bu iki arkadaş Judy King'i bekliyorlarmış.
J'ai deux hommes qui disent attendre Judy King.
İyi ki King'i rehine fotoğrafına koymamışlar.
Heureusement que King n'est pas sur la photo des otages.
Barları arayıp Fenasi Kerler'i sorarız.
On veut appeler des bars et demander Ella Unegrossbite.
Sen Winn'i uzaya mı getirdin?
T'as amené Winn dans l'espace?
O günün gecesinde George Washington Anayurt Ordusu'na Delaware'i geçirtmişti.
La nuit où George Washington a mené l'Armée continentale à travers le Delaware.
Washington, Delaware'i geçmeden önceki gece Pennsylvania'da William Keith'in evindeydi.
La nuit précédant la traversée du Delaware, Washington était en Pennsylvanie, dans la maison de William Keith.
Amaya ve sen de Delaware'i geçebilmesi için Washington'ı kurtarmalısınız.
Amaya et toi devez secourir Washington pourqu'il traverse le Delaware.
- Başkanı, ulusu ve Noel'i kurtarmak.
Sauver un président, une nation, et un noël.
O sıska küçük İngiliz'i bulup boğarak geberteceğim.
Je vais trouver cet Anglais maigrichon et l'étrangler.
- Rip'i bulup onu geberteceğim.
Où vas-tu? Trouver Rip, et le tuer.
Ama Amerika'yı kurtardık. Aynı şekilde Rip'i de kurtaracağız ve mızrağın geri kalanını toplayacağız çünkü Legion ne kadar güçlü olsa da onlarda bu yok.
Mais... on a sauvé l'Amérique, et on sauvera Rip et récupèrera le reste de la Lance, car aussi puissante que peut l'être la Légion, elle n'a pas ça.
Hayır, yerde "RIP" yazıyor.
C'est ce qui est marqué sur le sol... R.I.P.
Jax bana 1776'da Rip'i öldürmek üzere olduğunu ve onu senin durdurduğunu söyledi.
Jax m'a dit qu'il allait tuer Rip en 1776, mais que tu l'as arrêté.
Cinayeti desteklemiyorum ama JSA olsaydı duygulara bakmaksızın Rip'i yakalardı.
Je n'approuve pas le meurtre, mais la SJA aurait capturé Rip malgré leurs sentiments.
Rip'i duygularım yüzünden mi bıraktığımı düşünüyorsun?
Tu crois que je l'ai laissé partir - à cause des sentiments?
Merlin'i çağırın.
Convoquez Merlin!
Ray'i yalnız bırakma.
N'abandonne pas Ray.
Ona Rip'i yoksaymasını söylememiş miydik?
On lui avait dit de l'ignorer.
Tamam, git hadi. Amaya ve Nate'i de al ama.
Mais emmène Nate et Amaya.
- Çünkü sen Rip'i tehdit etmelisin.
J'ai besoin que tu menaces Rip. Facile à faire.
Rip'i gemiye ben getirdim.
J'irai. J'ai emmené Rip sur le vaisseau.
Tamam, Rip'i bulalım ve ihtiyacımız olanı alalım sonra da buradan çıkalım. - Evet.
On trouve Rip et ce qu'il nous faut, puis on fout le camp.
Sen Rip'i bul.
Trouve Rip.
Gidip Rip'i bulalım.
Allons trouver Rip.
James'i görmeye gideceğim.
Je vais voir James.
Dünya genelindeki kasalar şartları eşitleyip Superman'i kesin olarak yenmesini sağlayacak her şeyle dolu.
Des chambres fortes à travers le monde emplies de toutes les choses qu'il avait collecté sur le terrain pour battre Superman une fois pour toute.
Belki onlardan birisi Mxyzptlk'i Beşinci Boyuta ya da en azından gücünü azaltmaya yarayabilir.
Peut-être que l'un d'eux peut renvoyer Mxyzptlk dans la cinquième dimension, ou au moins supprimer ses pouvoirs.
Mxy'i halledeceğimi söyledim ve sen beni dinlemedin.
Je t'ai dit que je gérais, mais tu n'as pas écouté.
National City'i yok edecekler ve suçu saldırgan uzaylıların üstüne atacaklar.
Ils vont détruire National City et mettre ça sur le dos des aliens hostiles.
Onun Superman'i tanrılara imrenmek yerine... biz insanların kendimize inanmasıydı.
Son Superman était les humains qui croient en eux au lieu d'admirer les dieux.
Funny Face'i izlemeliyiz!
On doit regarder Funny Face!
Daxamlı Mon-El'i iade etmenizi talep ediyoruz.
Nous exigeons que vous nous remettiez Mon-El de Daxam.
Eğer ihtiyacın olan kanıtsa, o zaman sana getireceğiz. Winn'i bize bırak, tamam mı?
Si tu as besoin d'une preuve, alors nous allons t'en donner.
Mon-El'i Daxam'a geri mi götürmek istiyorsun?
Vous voulez que Mon-El retourne sur Daxam?
Mandrax'i soruşturacağız ve buna uygun olarak hareket edeceğiz.
On va enquêter sur Mandrax et faire en conséquence.
Emily'i görmeye gittim.
Je veux voir Emily. Quoi...
Jack, Biomax'i şimdi piyasaya sürüyor olmamalı.
Jack ne devrais pas lancer Biomax maintenant.
Jack'i zaten kontrol ediyorum.
Je contrôle déjà Jack.
Alex'i kaçırdıklarını söyleyen bu kişi, telefonda tam olarak ne söyledi?
Cette personne qui dit qu'Alex a été kidnappée, Qu'a-t-elle dit exactement pendant l'appel?
Albatros Bay'den Peter Thompson'ı hapisten kaçırmazsam, Alex'i öldüreceğini söyledi.
Il a dit qu'il tuera Alex si je ne sors pas Peter Thompason d'Albatross Bay.
Alex'i kardeşim olduğu için hedef alıyor.
Il cible Alex parce que c'est ma soeur.
Bu açık olan şeyi belirtiyor olabilir, ama neden Peter Thompson'ı kaçırıp Alex'i eve getirmiyoruz?
Ça pourrait être une évidence, Mais pourquoi ne pas simplement sortir Peter Thompson et ramener Alex?