Üzerine alınma translate French
51 parallel translation
Sen üzerine alınma, Annie. - Bak, kadın. Züppe'nin para kazanması gerekiyor.
Le Dandy doit gagner sa croûte.
Kusura bakma, sen üzerine alınma.
Ne le prenez pas mal.
Bak, üzerine alınma Liz. Ama Martin'in sırrını bilen tek kişi sendin.
Ne le prends pas personnellement, Liz, mais tu étais la seule à connaître le secret de Martin.
- Sakın üzerine alınma, Georgia.
Le prends pas mal...
Ama bunu üzerine alınma. Çünkü Çinli erkekler söz konusu olunda durum aslında...
Tu sais, les blagues sur toi... c'est parce que ce chinois là s'accroche comme un putain- -
Sakın üzerine alınma.
Sans offense.
Bunu üzerine alınma.
T'as rien à craindre, t'occupe pas de lui.
Yani, birden aklım başımdan giderse, üzerine alınma.
Si tu me vois brusquement occupée et distraite, ne m'en veux pas.
Oh, üzerine alınma.
Oh, ne le prends pas personnellement.
Sakın üzerine alınma ama doğruya doğru. Daha 10 yaşındasın.
Te vexe pas, mais c'est vrai que tu n'as que dix ans.
Sakın üzerine alınma ama bir karara vardım.
Ne le prends pas contre toi. J'ai pris une décision :
Bunu yaptığı zaman üzerine alınma.
Quand elle partira, ne le prends pas personnellement.
Alan üzerine alınma ama
Oh Alan, ne le prends pas pour toi.
Özür dilerim, üzerine alınma.
Désolé. Sans offense.
Neden ayrılıyorsun? Hayatımda bazı kötü kararlarım oldu ama... burada seninle bir ofisi paylaşarak çalışabileceğimi düşünmek, üzerine alınma ama, en kötüsüydü.
J'ai eu de mauvaises idées dans ma vie, mais croire que je pourrais partager un bureau avec vous est l'une des pires.
Afedersin, üzerine alınma. Sen gerçek değilsin zaten.
Désolée, mais tu n'es pas réelle.
Owen olayını üzerine alınma.
Ne prends pas les trucs d'Owen trop personnellement.
Hemen üzerine alınma.
T'emporte pas, tu...
Ayrıca üzerine alınma sohbetin pek iyi değil demiyorum ama...
Sans vouloir nier tes talents de causeur... C'est bon.
Sakın bunu üzerine alınma.
N'en faites pas une affaire personnelle.
Bak, üzerine alınma ama, ortağımı yeni kaybettim.
C'est pas contre vous, mais mon équipier est mort.
Yüzündeki ifadeyi üzerine alınma.
Et ne prenez pas sa tête pour vous.
Sen üzerine alınma.
Ça n'a rien de personnel.
Hemen üzerine alınma!
Mais je m'interroge. C'est normal.
Aman Sally Draper, her şeyi de üzerine alınma.
Mon Dieu, essaie de ne pas tout prendre personnellement.
Pekala, üzerine alınma.
- Le prenez pas mal.
Sen üzerine alınma, "Kestane".
Ne le prends pas pour toi, Chestnut.
O bir aptal, zırvalıklarını üzerine alınma. Ayağım!
C'est un idiot, ne l'écoutes pas tout le temps Aïe mon pied.
Max, üzerine alınma ama güzel bir tatilin nasıl olduğunu bilmiyorsun çünkü daha hiçbir yere gitmemişsin.
Max, ne prends pas ça pour toi, mais tu ne peux pas savoir ce que sont de bonnes vacances vu que tu n'es partie nul part.
Her şeyi üzerine alınma, Auggie. Kanıtlara bakarak bir karar verecekler.
Ça n'a rien de personnel, Auggie, ils vont prendre une décision basée sur des preuves.
Tatlım, üzerine alınma, o birçok insandan nefret eder.
Chéri, tu n'es pas unique au monde... Grand père déteste beaucoup de personnes.
Ama üzerine alınma.
Mais ne vous fiez pas à ma parole.
O zaman söylediklerimi üzerine alınma.
Je ne pensais pas ce que je disais.
- Üzerine alınma, üzerine alınma.
Ne le prenez pas personnel.
Tamam... üzerine alınma Marty ancak belki de burada tam olarak yapılması gereken şey bu.
Sans vouloir t'offenser, c'est peut-être ce qu'il faut faire.
Anne üzerine alınma ama Orson bir numaralı Hristiyan rol modelini kaybediyor ve sen sadece aptal bir kitabı düşünüyorsun.
Sans vouloir t'offenser maman, Orson est en train de perdre son modèle chrétien, et tu ne penses qu'à ton stupide livre.
Lütfen üzerine alınma.
Ne le prends pas mal.
Sevgilinin üzerine alınma.
Aucune infraction à votre petite amie.
- Sağ ol be! Hayır, sen üzerine alınma anne.
- Sans vouloir t'offenser, maman.
- Sakın üzerine alınma.
- Sans vouloir t'offenser. - Tu ne m'offense pas.
Sen üzerine alınma, Stacy.
Sans vouloir t'offenser, Stacy.
Sen üzerine alınma.
Traitre. Sans offense.
Sen alınma üzerine.
Sans vouloir te vexer.
Yağsız süt ama üzerine alınma.
C'est sans matières grasses.
Evet, sen üzerine alınma.
T'as raison, faut pas te gêner.
Alınma üzerine.
Ne le prends pas personnellement.
Alınma üzerine. Bizimkine bir sürü kız yazıyor.
Je vois toutes ces filles attirées par lui.
Alınma üzerine.
Le prends pas mal.
buna küçük, yetersiz, gurme restoranları da dahil, üzerine alınma Joe, ama burada nadir görülen özel bir şey var.
- Sans vouloir vous vexer, Joe. - Ça va. Mais il y a quelque chose de très spécial ici.
Çok da üzerine alınma.
Ouais, mais ne prends pas trop la grosse tête.
Lütfen üzerine alınma.
Ne soyez pas offensé.
alınma 41
alınmak yok 18
alınma ama 23
alınmayın 22
alınmadım 34
üzerinde 91
üzerine 17
üzerime gelme 17
üzerinde çalışıyorum 53
üzerinde çalışıyoruz 23
alınmak yok 18
alınma ama 23
alınmayın 22
alınmadım 34
üzerinde 91
üzerine 17
üzerime gelme 17
üzerinde çalışıyorum 53
üzerinde çalışıyoruz 23