00 de translate Portuguese
5,974 parallel translation
Böylece saat 03 : 00 de babamın evine girebildi.
Foi assim que ela entrou em casa dele às 03h.
Fidye bu akşam 6'ya kadar, 10 milyon Euro.
O resgate é de 10 milhões de euros, até às 18 : 00.
Cannes Marina'da tam olarak saat 14 : 00'te.
Exactamente às 14 : 00. Na marina de Cannes.
Caleb amcasının evinden döndüğü zaman, 357 00 : 20 : 40,337 - - 00 : 20 : 41,782 kredi kartı numaralarını tespit etmeye çalışacak. Sorun ne?
O Caleb vai tentar identificar os números dos cartões de crédito quando voltar de casa da tia.
Saat tam 6.00'da depoda olmalıyız.
Temos de estar no armazém às 6 horas em ponto.
11 : 00 gibi evde oluruz.
Estaremos de volta às 23 horas.
Ofis alarmını aktif ettiği 22 : 00'de öldürülmüş ve 22 : 45'de, otoparktaki baygın haldeki kişi için sağlık görevlileri aranmış.
Morreu ontem à noite, entre as 22 : 00 quando activou o alarme do escritório e as 22 : 45 quando o INEM recebeu uma chamada de alguém desmaiado no parque de estacionamento.
22 : 00'de evde değildi, bende yatağa gitmiştim.
Como ele não estava em casa às 23 : 00, acabei por me ir deitar.
22 : 00'de bardaki ankesörlü telefondan Chase'in evi aranıyor.
E uma chamada foi feita para a casa dos Chase, deste bar, do telefone público, às 22 h.
Tören 08 : 00'de.
A cerimónia é às 8h.
Ne kadar ileri gittiğimi hatırlıyorsun değil mi? 450 00 : 21 : 25,917 - - 00 : 21 : 27,385 Sıra sende.
Lembras-te de quão longe fui... para livrar o teu traseiro de problemas?
- 16 : 00'a kadar geri götürmem gerekiyor. - Tamam.
Tenho de devolvê-lo até às 16h.
- 2 : 00'de.
- às 14h.
... 2 : 00'de ve salı gününe kadar buradalar bu yüzden...
- às 14h. Ficam até terça-feira.
Birkaç blok ötede bir cinayet işlendi, biz de saat 3 : 00 civarında şüpheli bir şeyler gören olmuş mu diye komşuları dolaşıyoruz.
Houve um homicídio a uns 2 quarteirões daqui, estamos a verificar a vizinhança, a ver se viram algo suspeito por volta das 03 : 00h da manhã?
Pazar günleri de 9 : 00'dan önce.
Às 09 : 00h, aos domingos.
- 10 : 00.
- Horas de almoço?
6 : 00'da kilisedeki yas süreci destek toplantısına gitmiş görünüşe göre.
Às seis horas, parece que ela foi a uma reunião de apoio ao luto na Primeira Metodista.
M.E. kararı için bize biraz zaman kazandırdım fakat sabah saat 9 : 00'da Donald'ın masasına koyacak bir ip ucuna ihtiyacımız var.
Ganhei algum tempo com a decisão do médico legista, mas precisamos de pistas para deixar na mesa do Donald pelas 9h da manhã.
Kahvaltı 5'de akşam yemeği 8'de, kalan zamanda benimsiniz.
Pequeno-almoço é às 5 : 00, o jantar é às 20 : 00, e entre esse tempo vocês são meus.
Altıda döneceğiz ve seni özel bir doğum günü yemeğine götüreceğiz.
Voltamos pelas 6 : 00 e fazemos-te um jantar de anos.
Carmen, madem parayı bu kadar çok seviyorsun... 00 : 15 : 38,980 - - 00 : 15 : 40,281... neden Beverly Hills kadınlarının yaptığını yapmıyorsun? Zengin bir adamla evlenerek.
Carmen, se gostas assim tanto de dinheiro, porque é que não fazes como o resto de Beverly Hills?
Yarın sizinle saat 12 : 00'de polis merkezinde görüşmem gerekiyor.
Tenho de vê-lo amanhã na esquadra, ao meio-dia.
- Saat 18 : 00'de sakın geç kalma.
Às 18h, não se atrase.
Sera'nın çalışma grubu vardı, yani akşam 10 : 00 civarıydı.
Sera tem aulas de estudo, em grupo, por isso foi pelas 22h.
2'de tekrar gündeme getir.
Traz isso de novo às 2 : 00.
Son 7 dolarımı harcadım. en yakın arkadaşımla kavga ettim, ki bana bir erkekle ilgili danışmak için zamanı olmayan ve Çarşamba 3'te çalışan biri!
Eu acabei de gastar os meus últimos 7 $... e ter uma briga com a minha amiga, que, por sinal, não está disponível... ás 3 : 00 p.m. de uma quarta-feira... para me consolar por causa de um tipo, porque ela também tem um trabalho!
Sabahın 2.00'sinde ikisi de olur.
São 2 : 00, pode escolher.
Washington General, Chuck'ın bütün gece hastanede kustuğunu doğruladı bu sabah 8 : 00'de çıkarılmış.
O Washington General confirma que o Chuck ficou no hospital a noite toda a vomitar. Não saiu antes das 08h00 da manhã.
Temizlik görevlisi Taylor Hollis'in 23 : 00'de üniversite kütüphanesinden çıktığını söyledi çünkü en son o ayrılmış.
O zelador recorda-se do Taylor Hollis ter deixado a biblioteca da universidade às 23h, porque foi o último a sair.
Dün akşam 21 : 00 ile 00 : 00 arasında nerede olduğunuzu söyler misiniz?
Pode dizer onde se encontrava entre as 21h e a meia-noite de ontem? Sim.
Alarm şirketi polise 22 : 00'de zorla girme olduğunu söylemiş.
Empresa de segurança avisou a
Sıcak su ölüm zamanını belirleyebilecek buruşukluklar oluşturmuş... Ama dün gece 18 : 00 ile 22 : 23 arası olduğunu söyleyebilirim..
A água quente faz com que a pele fique enrrugada, mas, eu diria que foi entre as 18 : 00 e as 22 : 23 de ontem à noite.
21 : 00'de çıktım.
- Por volta das 21 : 00h.
Just so we can cross you off our list, where were you between 9 : 00 and 10 : 00 on Saturday night?
Só para que a possamos retirar da nossa lista, onde é que esteve entre as 21 : 00h e as 22 : 00h de sábado à noite?
Hayır, 20 : 00'de görüşürüz.
Vemo-nos às 20h.
Biz 20 : 00'de kiliseyi kapatmıştık.
Fechamos a igreja às 08 : 00.
Polis ressamı 22 : 00'de Peder Barnett'la görünen kadının bu resmini yeni bitirdi.
O desenhador está quase a acabar com uma rapariga, que viu esta mulher com o Padre Barnett às 22 : 00.
405 nolu oda. Yarın gece 9 : 00'da.
Às 21 h de amanhã.
Ve sen tam 8 : 00'de ofistesin.
E estás no escritório às 8 h.
Saatin 8 : 00 olması işin başladığını gösterir.
Oito horas da manhã significa que o dia de negócios já começou.
Senden istediğim şey bu kontratların bir taslaklarını çıkarıp yarın sabah 8 : 00'de Rachel Zane'e teslim etmen.
O que eu quero, é que acabes de redigir os contratos e os entregues à Rachel Zane até às 8 h da manhã de amanhã.
Benim endişelendiğim şey, saat 8 : 00'de burada olmadığın için ona bunları söyleyemem.
O que me preocupa é o facto de lhe poder ter dito isso, se tivesses aparecido na reunião desta manhã às 8 h. O quê?
Hokey antrenmanın için her sabah 5.00'te uyandım.
Acordei todos os dias às 5 da manhã para os teus treinos de hóquei.
120.000 dolarlık yıllık gelir beyan etmiş.
Declarou rendimentos de $ 120.000,00.
Bu miktarı 52 haftayla çarparsak, yani yılın 52 haftasını temel alarak yıllık 1.700.000 dolarlık bir kazanç olmuş olur.
Esse valor vezes 52 semanas, faz uma receita anual de $ 1.700.000,00
Ee 17 Nisan saat 11 : 00'de ne yapıyorsunuz beyler?
Então, o que estavas a fazer às 11 : 00 do dia 17 de abril?
Tamam ben 11 : 00'de gideyim, 1 : 00'de geleyim.
- Vou às 23h, volto à 1h.
Tamam 12 : 00'de gideyim, 3 : 00'de geleyim.
- Ou às 24h e volto às 3h.
9 : 00'da gideyim sabahlar olmasın, gelmeyeyim belki de.
Então, vou às 21h e volto amanhã de manhã.
Yani erken ayrıldığını mı söylüyorsunuz? 11 : 00 sıralarında müziği otomatiğe bağladığında.
Está a dizer que ela saiu mais cedo? Sim. Por volta das 23h, depois de deixar uma lista de reprodução.