English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ A ] / Adımı biliyorsun

Adımı biliyorsun translate Portuguese

489 parallel translation
Bir sonraki adımı biliyorsun.
Sabe qual é o próximo passo, não sabe?
Adımı biliyorsun?
Sabes o meu nome?
- Adımı biliyorsun.
- Sabe meu nome.
- Adımı biliyorsun, baba.
- O senhor sabe o meu nome, pai.
- Adımı biliyorsun?
- Sabe o meu nome?
Adımı biliyorsun.
Sabe o meu nome.
- Adımı biliyorsun.
- Sabe o meu nome.
Adımı biliyorsun.
Sabes o meu nome.
- Adımı biliyorsun.
- Você sabe o meu nome.
Adımı biliyorsun.
Tu sabes o meu nome.
Adımı biliyorsun, peki sen kimsin?
Sabe o meu nome, mas quem é o senhor?
- Adımı biliyorsun!
- Sabe o meu nome!
Şirket adına, Türk Donanması'yla uzun süre çalıştığımı biliyorsun.
I trabalhou durante meses com a Marinha turca.
Adımı nereden biliyorsun?
Como sabes o meu nome?
Benim adımı nereden biliyorsun?
Como sabe o meu nome?
- Adımı nereden biliyorsun?
Como sabe o meu nome?
- Adımı nereden biliyorsun?
- Como sabe o meu nome?
Adımı nereden biliyorsun?
Como sabia o meu nome?
- Adımı nereden biliyorsun?
- Como sabe quem sou?
- Adımın Sarah olduğunu ne biliyorsun?
- Como sabes que o meu nome é Sarah?
Şişe... Ben şişe görmedim Bay Wayne. - Adımı nereden biliyorsun?
Ouro puro e duro, sem dúvida.
- Ama adımı biliyorsun, adım Dyle.
É Dyle.
Adımı nereden biliyorsun?
- Como sabe meu nome?
- Adımı nereden biliyorsun?
- Como é que sabes o meu nome?
Biliyorsun benim bir de adım var.
Sabe que tenho um nome próprio.
Adım hiç Melinda Tentrees olmadı. Tamam mı? - Nereden biliyorsun?
Meu nome nunca foi Melinda, está claro?
Kasabanın adını öğrenmeye çalışacağım, daha sonra seni ararım, tamam mı? Hayır hayır, yoksa beni yakalatacak kadar yeteneğinin olduğunu biliyorsun.
Não, serias capaz de mandar um helicóptero para me levar de volta.
Arkadaşının sadece adını mı biliyorsun?
Só conhece esse seu amigo pelo nome de "Tex"?
- Gerçek adım.Nerden biliyorsun bunu?
Meu verdadeiro nome. Como sabem?
Adımı çok iyi biliyorsun, Peder.
Sabes o meu nome muito bem, padre.
Adımı nereden biliyorsun?
- Como sabes o meu nome?
- Adım Frank değil, ama sanırım bunu biliyorsun.
- Não é Frank, mas acho que você sabe isso.
- Nereden biliyorsun, daha bir adım bile atmadın.
Ainda nem experimentaste.
Crowe'un beni araştıracağını biliyorsun, bende polis veritabanına adımı koydurdum.
O Crowe vai investigar-me, por isso, pedi aos Dados para me introduzirem no computador.
Adımı nereden biliyorsun?
- Como soube?
Biliyorsun, diğer odadaki adamla aynı durumda olmaktan sadece bir adım geridesin.
Sabes, estás apenas a um passo de ficar na mesma condição que aquele homem na outra sala.
Adımı nerden biliyorsun?
Como sabes o meu nome?
Biliyorsun, seni her kim ele geçirdiyse, geri dönecek, ve döndüğünde, onun bedenine senin adını kazıyacağım.
Sabes, quem te apanhou, vai voltar, e quando acontecer, vou inscrever o teu nome nele.
Adımı nereden biliyorsun?
Como sabe o meu nome?
Bunu sen de biliyorsun. Bu, benim yaptığım şeyin de diğer adı.
Ambos sabemos que é só uma palavra.
Adımı nereden biliyorsun?
- Como é que sabia?
Adımı nereden biliyorsun?
Como é que sabes o meu nome?
- Adımı nereden biliyorsun?
- Como sabes o meu nome?
Adımı nereden biliyorsun?
Então como sabes o meu nome?
Adım Fenna, bunu biliyorsun.
Sou a Fenna, tu sabes disso.
- Adımı nereden biliyorsun?
- Como você sabe meu nome?
- Adımı nerden biliyorsun?
- Como sabe meu nome?
Biliyorsun tatlım, Bebegin adını düşünmemiz lazım names for the baby :
Sabes, amor, estive a pensar em nomes para o bebé.
Adımı nereden biliyorsun?
Como é que sabia o meu nome?
- Adımı da biliyorsun demek.
- Sabes o meu nome?
Adımı biliyorsun.
Olá.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]