Ama ben sadece translate Portuguese
1,456 parallel translation
- Ama ben sadece...
- Mas só estava a tentar...
Ama ben sadece dört... bilemedin üç kişiyle evlenmeyi kabul ederdim.
Mas eu só me casava com quatro... talvez três pessoas.
Artık yüzümü görmek istemiyorsun ama ben sadece senin için yaşıyorum, Krishna
Tu não queres ver mais o meu rosto.. .. mas eu estou a viver apenas por ti, Krishna.
Jack, bu antlaşma hakkındaki tedirginliğini anlıyorum, ama ben sadece seni koruyorum.
Jack, sei que está ansioso quanto a este negócio mas estou só a protegê-lo.
Evet çok şey derler. Ama ben sadece birini biliyorum.
Cool breeze, daqui Dirt Diver.
Ama ben sadece aptal bir oyun kurucuyum.
Mas como não passo do estúpido dum quarterback...
Ama ben sadece kaliteli sitelere giriyorum.
Mas eu só vou aos sites com classe.
Ama ben sadece..
Mas eu só...
Ama ben sadece senin bilinçaltının bir yansımasıyım. Yani aslında, kendi kafana soktun.
Mas eu sou só a manifestação do teu subconsciente, por isso, tu é que puseste isso na tua cabeça.
Ama ben sadece...
Eu só queria...
Ama ben sadece Marissa'ya çok iyi davrandığı için minnettarım. Ve sonra dün gece onu Veronice ile gördüm ve beynimden vurulmuşa döndüm.
Estava só agradecida por ele ter sido tão bom para a Marissa, mas, quando o vi na noite passada com a Veronica, percebi...
Bu bir işaretti ama ben sadece lastiği değiştirdim.
É um sinal, mas eu só mudei o pneu.
- Bitirebilir miyim? - Ama ben sadece...
- Posso acabar?
- Ama ben sadece... - Bitirebilir miyim?
- Mas eu só quero...
Ama ben sadece beni kucağına alıp okşayacak hoş bir erkek istedim.
Mas eu só queria um miúdo giro para me mimar.
- Ama ben sadece...
- Posso terminar? - Mas eu só...
Sadece portre resmi yaptığını söylediler. Ama ben, yeteneğinden kuşkulandım.
Dizem que só sabe pintar cabeças mas suspeito que ele tem talento.
Bak, ben sana şimdi bu "Anlayışları" anlatabilirim ama sen sadece benim sözlerimi duyarsın...
Poderia descrever e tu escutarias, mas tens que fazer muito mais que isso
Ama, sanki bazen kamera kayıttayken, o pek öyle... bilemiyorum, ben sadece bunun hayal kırıklığı olmasını istemiyorum.
Mas, parece que quando a camera está ligada às vezes, ela não parece... Não sei, só não quero que seja decepcionante.
Sadece bir kez sattım, ve haberim yoktu, ben casus değilim, ben bir hostesim, gerçekten, bazen klüplerde striptiz yaparım, ama ben aslında hostesim, eğitimini aldım.
Mas só foi uma vez. Não sabia o que fazia, neu não sou uma espia. Sou hospedeira.
Ama üzgün olduğumu söyleyebilir miyim, ben sadece, bunlardan hoşnut değilim.
Posso dizê-lo? Sinto muito, é que, não me sinto nada bem com isto tudo.
Ama bu sadece bir şaka... Herkes onun bana senelerce....... neler yaptığını biliyor, şimdi de ben bunu ona vermek istiyorum.
Isto é uma brincadeira por tudo o que ele me deu nesses anos todos.
Hadi ama sadece birini ben öldüreyim.
Então? Só um vá lá.
Ama sadece ben bir Anka kuşu gibi bu ateşten doğacağım.
como uma Fénix.
Ben sadece uzun zamandır bunun için uğraştım. Başka bir yerde olmaya çalıştım ama buradaydım başka biri olmaya çalıştım ama ben buyum.
Só que, sabes, Perdi muito tempo a tentar estar nalgum lugar mas onde estou, tentando ser alguém mas que eu sou.
Ben sadece köpeğim, ama eğer onlar dostlarınsa ve Bo seni umursuyorsa, her kim olursan ol, seni kabul ederler, ama önce sen kendin kendini kabul edersen.
Eu sou apenas um cão, mas se eles são teus amigos, e se o Bo gosta mesmo de ti, vão aceitar-te, sejas tu quem sejas - mas só se te aceitares a ti própria primeiro.
Ama sadece şanslı kişi Umrao'yla tanışabilecek! Ben onu sadece bir kişiye vereceğim.
Por conseguinte os ricos da cidade e Lords estão pedindo que lhes dê a Umrao durante uma noite mas o amor de Umrao é para uma pessoa mais afortunada e permitiremos a pessoa correta
Ben sadece seninle tanrılarının doğrusunu anlamana çalışıyorum. ama sen buna gönüllü değilsin.
Só quero que faça as pazes consigo e com os deuses, mas você não está disposto a isso.
Öyleyse ben belediye ile simge maç çalıştılar ama doğrudan maç değildi, sadece işe yaramadı.
Depois, tentei comparar o símbolo com o concelho, mas não foi uma equivalência total, não resultou.
Bak ilgililenmeni takdir ediyorum ama ben iyiyim sadece çocuk doğuruyorum.
Agradeço a vossa preocupação, mas estou bem. É assim o parto.
Üzgünüm ama burada çok fazla para harcamaları konusunda bir sorumluluğa... sahip olduklarını sadece ben mi düşünüyorum?
Não acho que seja a banda. Acho que é a assistente pessoal.
Ben... ve diğerleri... biz sadece seyrettik... ama o... onu korudu.
Mariel protegeu o homem. Eu... e os outros... nós só assistimos... mas ela... ela protegeu-o.
Ben hep süperiz diye düşünmüştüm ama sadece geçit töreninde bisiklete binen yaşlı adamlarmışız. Bu bizim yaptıklarımızdan daha eğlenceli.
Pensei que uma república fosse uns velhos de bicicleta em desfiles, mas isto é muito mais fixe.
Ben sadece bana kur yaptığın zamanı biliyorum, havyar ve şampanya yoktu, ama herşeyi doğru dürüst yapmıştın.
- Sei que quando me cortejaste não havia caviar nem champanhe e correu-te tudo muito bem.
Ve sadece onlar senin için geldiğinde görebilirsin, bu yüzden sen göremedin ama ben gördüm.
Só conseguimos vê-los quando avançam para nós, daí eu ter conseguido vê-lo e tu não.
Ama Phoebe at üzerinde Ultimate Güç anahtarı ne düşündüm, ben, bilirsin, sadece bu kez almalıdır Tür şeyleri kontrol ve...
Mas pensei que, com a chave do Poder Máximo em casa da Phoebe, devia aproveitar o tempo para, sei lá, verificar umas coisas e...
- Ama sadece Jen ve ben kaldık.
- Mas só restamos eu e a Jen.
Ben, bu konuda ona konuşmaya çalıştık ama sadece yanlış geliyor.
I've tried to talk to him about it, but it just comes out wrong.
- Çok. Bak ben sadece tahmin yapıyorum burada, ama görünüşe göre suçu Larson işlemiş ama hapse giren sensin.
Porque parece-me... olha, só estou a supor... mas parece-me que o Larson cometeu um crime, mas tu é que foste para a prisão.
Ama hala bu kocaman evde tek başına oturuyorsun ve ben de Brooke'la aynı yatak odasına tıkışmış durumdayım. Sadece...
Mas ainda vives sozinho neste casarão... e eu ainda estou enfiada num quarto com a Brooke, é só que...
Tamam belki var ama sadece tek taslık kaldı ve ben hiç yemedim.
Está bem, talvez ainda haja, mas só chega para uma tigela, e eu ainda não comi nenhum.
Belki sadece ben böyle düşünüyorumdur ama 18 yıldır buralarda hiç havuç yiyen bir etobur görmedim.
Talvez seja impressão minha, mas em 18 anos de serviço, nunca vi um carnívoro comer cenouras.
Ben sadece onu hafif korkutacak, ufak bir patlama olur sandım, ama duş aparatı patladı.
Pensei que iria haver umas faíscas, que ela se ia passar e não passaria daí. Mas aquilo explodiu.
Rachel ışığı gördü, onunla gelmemi istedi, ama yapamadım, ben sadece yapamadım.
Rachel viu a luz, ela queria que eu fosse junto mas eu não pude, simplesmente não pude.
- Yani, gerçekten de o kafatasının Kirke ait oldugunu düşündügümden değil... - Ama demek istediğim, eğer sadece bakıp bana o olup olmadığını söylersen ben de onun ölmüş olduğunu düşünmekten vazgeçerim. - Ve sadece sorumsuz bir sanatçı olduğu için kızabilirim.
Não acho que a caveira seja do Kirk, mas se olhares para ela e me disseres que não é, deixo de me preocupar e posso zangar-me com ele por ser um artista excêntrico.
Ben sadece... onu ilaçla susturmak istedim, ama geri tepti... bize hiç bir seçenek bırakmadı.
Só queria calá-la com os medicamentos, mas o tiro saiu pela culatra o que nos deixou sem escolha.
Ben de sadece beyzbol sopası var. El bombasına beyzbol sopasıyla vurabilirim, ama-ama sadece tee deyken ( beyzbolda ilk vuruşun yapıldığı yer )
Eu podia atirar uma granada com o taco, mas só se a puserem num tee.
Bundan haberimiz yoktu ama ben hırsızı arıyorum sadece.
Isso é novidade, mas estou apenas à procura de um ladrão.
Ama neden sadece ben korkuyorum?
Mas porque é que sou só eu?
Tamam, belki ben beynimin sadece % 5'ine girebiliyorum ama bu onu daha akıllı yapar doğru mu?
Bem, talvez eu só use 5 % do meu, mas isso só o faria mais inteligente, não?
Sadece bir kukla olduğunu biliyorum ama ben bu adamla çalışıyorum.
Eu sei que é só um boneco... Mas eu trabalho com o tipo!
ama benim 40
ama ben biliyorum 26
ama ben iyiyim 19
ama ben istiyorum 21
ama ben istemiyorum 23
ama ben değilim 29
ama ben 635
ama bence 43
ama benim için 21
ama benim için değil 17
ama ben biliyorum 26
ama ben iyiyim 19
ama ben istiyorum 21
ama ben istemiyorum 23
ama ben değilim 29
ama ben 635
ama bence 43
ama benim için 21
ama benim için değil 17
ama ben buradayım 16
ama ben yapmadım 19
ama ben değil 26
ben sadece 940
ben sadece işimi yapıyorum 20
sadece sen 117
sadece sen ve ben 157
sadece 2704
sadece bu mu 17
sadece sordum 78
ama ben yapmadım 19
ama ben değil 26
ben sadece 940
ben sadece işimi yapıyorum 20
sadece sen 117
sadece sen ve ben 157
sadece 2704
sadece bu mu 17
sadece sordum 78
sadece merak ettim 133
sadece benim 48
sadece sen varsın 16
sadece bir adam 18
sadece merak ediyorum 23
sadece senin 16
sadece beni 16
sadece bir gece 27
sadece seni 36
sadece ben 126
sadece benim 48
sadece sen varsın 16
sadece bir adam 18
sadece merak ediyorum 23
sadece senin 16
sadece beni 16
sadece bir gece 27
sadece seni 36
sadece ben 126