Ama ne olursa olsun translate Portuguese
712 parallel translation
Kocamla ne işiniz var bilmiyorum ; ama ne olursa olsun size ondan ya da sizden korkmadığımı açıkça söylüyorum.
Não sei no que é que está metido mas, seja lá o que for, digo-lhe francamente que não me assusta com isso ou consigo.
Ama ne olursa olsun sizi suçlamayacağım.
Mas nunca o culparei.
Ama ne olursa olsun, bunun benimle bir alakası olduğunu bilmemeli.
E, por favor, ele nunca pode saber que tive algo a ver com isso.
Ama ne olursa olsun, seni oraya kravatsız sokmazlar.
Seja como for, não o deixam entrar sem gravata.
Nereye gideceksin ve bizi ne zaman terkedeceksin ya da gittiğin yerde ne yapacaksın, bilmiyorum, Jesse ama ne olursa olsun, şu anki durumundan daha kötü olmazsın.
Não sei onde irá quando nos deixar, Jesse, ou o que pensa fazer, mas não importa porque não será melhor que agora.
Ama ne olursa olsun, bu operasyondaki taktiği ne sen ne de ben belirleyeceğiz.
Nenhum de nós dois determinará as táticas desta operação.
Bilmiyorum. Ama ne olursa olsun, ben hep yanlış yerlerde aradım.
Não sei... mas, seja lá o que for, tenho procurado nos locais errados.
" Ama ne olursa olsun, başarıya ulaşma yolunda...
" Mas de qualquer modo, posso dormir tranquilo...
Ama ne olursa olsun ondan asla vazgeçmeyeceğim!
Só me vou desfazer dele se for mesmo preciso.
Ama ne olursa olsun, saldιrιya uğramadιkça ateş etmeyin.
Mas, dê lá por onde der, não disparem a menos que sejam atacados.
Ne olursa olsun, bana uyar, ama ne olursa olsun hemen yapmalıyız.
Propõe o que quiseres. Mas seja o que for, é melhor que seja já.
Ama ne olursa olsun onun planını bozacağız.
Ele não espera que continuemos a persegui-lo.
Ama ne olursa olsun, o kaltağı geri alacağım!
Mas não importa, porque eu quero matar aquela cabra!
Ama ne olursa olsun, oraya girmeyin.
Mas não quero que entres lá, seja por que motivo for.
Ama ne olursa olsun, teröristlerin bu zaferinin sonuçlarını anlamanızı istiyorum.
Mas aconteça o que acontecer, quero que saibam as consequências desta vitória... para os terroristas.
Ama ne olursa olsun 1. Hava Bölük'üne 48 saat içinde yetişmek zorundayız.
Mas, aconteça o que acontecer, temos de alcançar as primeiras tropas em 48 horas.
Büyük cesaret, tabii, ama ne olursa olsun seninki delilik?
Foi muito corajoso, mas que raio de ideia foi aquela?
Ama ne olursa olsun, hayatta kalanlara düşen görevler var. Yeniden kurmak, bildiklerimizi başkalarına öğretmek ve yaşamak için kalan ömrümüzde bu yaşamda bir erdem, bir anlam bulmaya çalışmak.
Mas mesmo que assim seja, aqueles de nós que se safaram têm como obrigação voltar a construir, a ensinar aos outros aquilo que sabemos, e a tentar com aquilo que resta das nossas vidas, encontrar uma virtude e um sentido para esta vida.
Ama ne olursa olsun... Tasha'da ona yakalanmış.
Seja o que for... ela pegou.
Ama kararı ne olursa olsun arkadaş kalacağız.
Mas quem quer que ela escolha, vamos continuar amigos...
Şu an vaktim yok, ama inan bana ne olursa olsun, seni yarın gece öldüreceğim.
Agora não tenho tempo mas, acredita, tão certo como a lua que se põe e o sol que se ergue, hei-de matar-te amanhã à noite.
Ama şunu biliyorum ki savaşın sonu ne olursa olsun, Rauffenstein'ların, Boeldieu'lerin sonu gelecek.
O fim dela, seja ele qual for, será o fim dos de Boeldieu e dos Rauffenstein. Não precisam de nós.
Üzgünüm, ama bu bir iş ve ne kadar iyi olursa olsun biz bir acemiye güvenemeyiz!
Desculpe, mas, neste trabalho não confio num novato, por muito bom que seja.
Ama benim ihtiyacım yok. Ne olursa olsun numaranın faydası yok.
Aconteça o que me acontecer, truques não o ajudarão.
Teyze'nin yaşının küçük olmasına bir itirazım yok, ama niye bir teyze, yaşı ne olursa olsun, kendi yeğenine amca diye hitap eder, işte bunu anlayamıyorum.
Não há objecção, eu admito, para uma tia ser uma pequena tia... mas porque é que uma tia, não interessa o seu tamanho... chama ao seu próprio sobrinho de tio... eu não consigo entender.
Yavaşla ama ilerlemeye devam et, ne olursa olsun.
Felicidades para todas as unidades.
Buna inanamazsın, tatlım, ama başı ne kadar dertte olursa olsun Sokak Köpeği, daima bir çıkış yolu bulur.
Não vai acreditar, querida. Mas seja em que confusão estiver esse Vagabundo sempre encontra uma saída.
- Ne olursa olsun, ama lütfen çabuk.
É igual, depressa, por favor.
Ama Majestelerinin kesin emri var, mevkii ne olursa olsun, kimse ağabeyinizle özel olarak konuşamaz.
Sua Majestade me encomendou que ninguém parlamente a sós, seja qual for a linhagem, com vosso irmão.
Ama Majestelerinin kesin emri var, mevkii ne olursa olsun, kimse ağabeyinizle özel olarak konuşamaz.
Sua Majestade me encarregou que ninguém converse a sós, fosse quem fosse, com vosso irmão.
Ama Ramón, ne olursa olsun, bu seninle aramızda kalacak, ve atla. Tamam mı?
Mas Ramon o que acontecer aqui, fica só entre você... eu e o cavalo, está bem?
Eminim onun sırtı benimki kadar kötü değildir ; ama bu kayığı sonsuza dek çekemez. Ne kadar kuvvetli olursa olsun. "
Certamente, as costas dele não doem | tanto quanto as minhas... e ele não vai conseguir | puxar o esquife para sempre... não importa quão forte ele é.
Ama ne yapmış olursa olsun, onu öldürmeye hakkın yok.
Seja como for, não tens o direito de matá-lo.
Ama bir adam ne kadar bilge olursa olsun,... bir insandır, zayıflıkları olan bir insan.
Mas, por mais sábio que um homem seja, continua humano, com fraquezas humanas.
Ama Almanya'nın selameti için acısı ve utancı ne kadar büyük olursa olsun..... biz suçlu olduğumuzu bilenler itirafta bulunmalıyız.
Mas se há alguma salvação para a Alemanha... aqueles que tem culpa devem admití-la... apesar da dor... e humilhação.
Ama ne kadar olursa olsun, yarın güneş doğmadan geçmeliyiz.
Mas seja como for, teremos de lá chegar antes do nascer do sol.
Ama kendi güvenliği için, ona, ne zaman olursa olsun,.. ... olay yerinde onu gören kişilerin de öldürülmesi gerektiği talimatını vermeliyiz. Pekala.
Mas para protecção própria, ele tem de ser instruído que, se alguma vez for descoberto, em qualquer altura, no local de uma missão, essa outra pessoa, ou pessoas, têm também de ser mortas.
Ama diğer dokuz maddeyi, barışı sağlamak ve korumak adına onaylayacağım. Çünkü biliyorum ki sen kral olarak kalmaya devam etmelisin. Ne olursa olsun...
Mas concordo com os outros 9 artigos em paz... e porque sei que deve ser o rei, acima de todos... para salvar a honra de Deus.
Polis karakollarının ve postanelerin çoğunu ele geçirdik. İyi, ama unutmayın, ne olursa olsun Almanlar Paris'te olduğu sürece savaşa devam edilecek.
Tomamos a maioria dos postos de polícia e os postos dos correios. as ordens são para continuar a lutar.
Ama o, ne olursa olsun köpek yemezmiş.
"Aqueles índios porcos comem cão"... e que ela não comeria cão por mais fome que tivesse.
Ama orada ne olursa olsun, benim barım aynı kalacak.
Façam o que fizerem, o meu bar continua o mesmo.
"Ne zaman mümkün olursa gel ama çabuk mümkün olsun."
Vem quando puder, mas vem depressa.
"Ne pahasına olursa olsun çekilmeyin" mi? Ama biz keşif bölüğüyüz!
"Mantenham as vossas posições a todo o custo?" Mas nós somos uma companhia de reconhecimento!
Bağışla beni, ama bedeli ne olursa olsun bilgi edinmenin avukatı değilim.
Perdoe, não sou partidário de obter conhecimentos a toda costa.
Ama adam ne olursa olsun planını uygulamaya kararlı.
Mas está decidido a seguir em frente.
Ama efendim, duygularınız, ne olursa olsun, beni acil durumda dahi buradan aramamalısınız.!
Mas, senhor, sejam como forem os seus sentimentos, Não deve ligar a qualquer hora do dia ou da noite, inclusivé numa emergência!
Ne olursa olsun hiç birşey yapma ama en kısa zamanda ara...
Haja o que houver, não faças nada, mas telefona logo que...
Ama sizin gibi, ne olursa olsun başka bir erkeği... asla çekici bulmayacağını düşünen biri için... "öyle sayılır" demekle, "kesinlikle" demek arasındaki fark... dağlar kadar olmalı.
Mas para um homem como o senhor, que acredita que nunca poderá, de forma alguma, achar outro homem atraente, a margem entre "quase" e "absoluta" deve ser... tão grande como o Grand Canyon.
Sahip olmam ve ulaşmam gereken hayati şeyleri... " "... Ama her ne olursa olsun, önemli tek bir şey var, tek bir şey... "
Por todas as coisas vitais que eu tinha de obter e de alcançar.
Ama ne kadar güzel olursa olsun fark etmez, onu esir almak yasak.
Não tem autorização para raptar pessoas por maior que seja a tentação.
Ama haklısınız. Her ne olursa olsun, sonunda birilerinin canı yanacak.
Mas tem razão, aconteça o que acontecer, alguém sairá prejudicado.
ama neden ben 22
ama ne zaman 32
ama neden 695
ama ne 242
ama neyse 22
ama ne oldu 16
ama nereye 53
ama ne için 23
ama new york 23
ama nerede 60
ama ne zaman 32
ama neden 695
ama ne 242
ama neyse 22
ama ne oldu 16
ama nereye 53
ama ne için 23
ama new york 23
ama nerede 60