Bayılacağım translate Portuguese
228 parallel translation
Yapma. Bayılacağım.
Não, senão desmaio.
- Şimdi düşüp bayılacağım.
- Estou quase a entrar em colapso.
Ben, pek iyi uyuyamıyorum ve böyle devam ederse sanırım bayılacağım. Bir uyku problemim var.
Não ando a dormir bem e se passar sem isso, verifico que, muitas vezes, adormeço.
Galiba bayılacağım.
Acho que vou desmaiar.
Bayılacağımı sanmıyorum. Yine de otursam iyi olacak.
Acho que não vou desmaiar, mas mesmo assim vou me sentar.
Yakın bir ev bul bana. Benvolio. yoksa bayılacağım.
Ajudai-me até uma casa, Benvólio, ou desfaleço.
Bayılacağım galiba.
- Acho que vou desmaiar.
- Sanırım bayılacağım.
- Acho que vou desmaiar.
Hayır, burada bayılacağım.
Não, vou desmaiar aqui.
Yemek bitince, bayılacağım.
Depois do jantar, vou desmaiar.
Sanırım bayılacağım.
Creio que o melhor caminho é...
Bayılacağım, İlahım.
Estou a desfalecer, divindade.
Sanırım bayılacağım.
Acho que vou desmaiar.
Sanırım bana bakarsa bayılacağım!
- A mim parece-me um sonho, não é? Além vem ele!
- Bayılacağım veya kusacağım.
- Desmaiar ou vomitar. Ou as duas coisas.
Bayılacağım.
Vou desmaiar.
Tut beni Mike. Bayılacağım.
Mike. agarra-me que vou desmaiar!
Hayır, buna bayılacağım.
Näo, eu vou adorar isto.
Eve geldiğimde bayılacağımı sandım.
Quando cheguei aqui, pensei que ia desmaiar.
Tanrım! Bir an bayılacağım sandım.
Jesus, pensei que ia desmaiar.
- Bayılacağım.
- Vou desmaiar - não sei.
Bilmiyorum. Ama buna bayılacağım.
Não sei mas vou adorar.
Galiba bayılacağım.
Penso que vou desmaiar.
Öyle uçuverdiğini görünce bayılacağım sandım.
Digo-te, quase desmaiei quando te vi levantar voo.
- Açlıktan bayılacağım.
- Estou esfomeado.
Hey, bayılacağım. Bunu yapamazsın, adamım.
Não podes fazer isto, meu!
Kalbim deli gibi çarpana kadar koştum bayılacağımı sandım.
Corri até o meu coração bater tão depressa que pensava que desmaiar.
- Sanırım bayılacağım.
- Estou a sentir-me mal.
Bayılacağım.
Vou desmaiar!
Biraz dışarı çıkmazsam bayılacağım.
Vou desmaiar se não vir luz e apanhar ar fresco.
Asprin bulamazsam bayılacağım.
Se eu não tomar uma Aspirina, eu desmaio.
Şimdi bayılacağım.
Acho que vou desmaiar.
Sanırım bayılacağım.
Sinto-me fraca.
Filo komutanıyla gidecektiniz Bay Manning. Fakat ekibime katılacağım yer gideceğiniz yerden pek uzak değil. Bu yüzden sizi Londra'dan getirme görevini bana verdiler.
O senhor estava com o comandante do esquadrão, Sr. Manning, acontece que eu vou reunir-me com a minha unidade, não muito longe do seu destino, pelo que me pediram que o trouxesse de Londres.
Sizden ayrılacağım yer de işte tam orası olacak Bay Nordley.
E aí, Mrs. NordIey, é onde vos deixo a todos.
Jürinin saygıdeğer üyeleri, ben bu davaya saygın dostum Bay Barton'la savcılığı temsilen katılacağım.
Membros do Júri, Eu actuo neste caso, junto com o meu distinto colega, Sr. Barton, pela acusação.
- Susuzluktan bayılacağım. - Susadın mı? Burada mı?
Isto é a América.
Bayılacağım!
Umberto!
Bayılacağını sandım.
Julguei que ias desmaiar.
Sanırım bayılacağım. Bana bak!
Acho que vou desmaiar.
Fakat bir an için onun bayılacağını sandım.
Mas pensei, por momentos, que ele ia desmaiar.
Bay Verdeschi ve Maya yardımcı olacak. Ben size daha sonra katılacağım.
O Sr. Verdeschi e a Maya vão acompanhá-lo.
Ben beş buçuk yıl boyunca annesi oldum. Ted ise bu rolü 18 aylığına devraldı. Ama bu küçük çocuğa ebeveynlik yapmada Bay Kramer'den daha az payım olduğuna inanılacağını düşünemem.
Fui mãe dele durante 5 anos e meio... e o Ted assumiu esse papel durante 18 meses... mas não sei como alguém pode acreditar que tenho menos capacidade em ser mãe daquele menino Kramer do que o Sr. Kramer.
Sanırım buna bayılacağım.
Acho que vou gostar disto.
Bayılacağım sandım.
Acho que vou desmaiar.
Konvoyda, az kalsın bayılacağını sandım.
No desfile presidencial pensei que ias desmaiar.
Evet, Bay Poirot, ayrılacağım.
Sim, Sr. Poirot, vou sair.
Bayılacağım sandım.
Senti que ia desmaiar!
Sanki az önce yataktan yuvarlanmış ve bol pantolon giymiş yağlı saçlarını tersten bir şapkayla kapatmış gibiler. Bunlara mı bayılacağız?
Quer dizer, parece que acabaram de cair da cama, puseram uma calças largueironas, pegaram no cabelo gorduroso, e taparam-no com um boné ao contrário, e nós temos de gostar?
Son dakikaya sıkıştırdığım için özür dilerim ama Bay Benjamin ve ben bu gece bir kutlamaya katılacağız. Bize eşlik ederseniz çok mutlu oluruz.
Peço desculpa por informá-la assim, com tão pouca antecedência, mas o Sr. Benjamin e eu vamos organizar uma celebração esta noite, e ficaríamos muito contente se nos quisesse acompanhar.
Bay Pitt'e işten ayrılacağımı söyleyeceğim.
Vou ter com Mr. Pitt e dizer-lhe que vou despedir-me.
bayıldım 246
bayılıyorum 60
bayıldım buna 17
bayılırım 130
bayıldı 103
bayılıyor 17
bayılacaksın 66
bayıldın 17
bayılmış 29
bayılacaksınız 29
bayılıyorum 60
bayıldım buna 17
bayılırım 130
bayıldı 103
bayılıyor 17
bayılacaksın 66
bayıldın 17
bayılmış 29
bayılacaksınız 29