English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ B ] / Bayıldı

Bayıldı translate Portuguese

7,093 parallel translation
Daha sonra California'ya dönünce Bob'a bundan bahsettim ve bayıldı.
Talvez sejas adoptado. Depois, quando voltei para a Califórnia, contei isto ao Bob e ele adorou, e pensou para consigo :
Okudum ve bayıldım.
Li e adorei.
Candace, mayona bayıldım.
Candace, adoro o novo fato.
- Bayıldım.
- Adoro.
O kukuya bayıldım.
Curto esse rego visto de trás.
Saçına bayıldım.
Gosto do teu cabelo.
Bayıldım.
Eu amei.
- Bayıldım. Muhteşem.
- Eu adoro-o, é ótimo!
Gözlerinize bayıldım.
Adoro os teus olhos.
ve yeşil gözlere bayıldım.
E adoro os olhos verdes.
Evet, bayıldım buna.
Pois, ame isto.
- Evet, bayıldım. Çok teşekkür ederim.
Muito obrigada.
Bu sayılır mı, bilmem. Bayıldın.
Mas não sei se conta, porque desmaiaste.
Üçüncüsü, güvenlik görevlisinin çörek ve kahveye bayıldığını ve de her gece 03 : 25'te yediğini biliyoruz.
És tu. Terceira, temos conhecimento que um certo segurança gosta do seu donut e do seu café todas as noites precisamente às 3 : 25.
Bayıldım.
Adoro.
- Sevdin mi? - Bayıldım.
- Gostaste?
Bayıldım buraya.
Adoro isto.
Bayıldığımdan öncesini pek hatırlamıyorum.
Não me lembro de mais nada antes de me ter apagado.
- Bayıldım.
Adoro.
Buradakilerin de ne kadar bayıldıklarını gördün.
Viste aqui quantas pessoas o adoram.
İngilizcene bayıldım. Tam bir Amerikan gibi konuştun.
Adoro o teu inglês, parece tão americano!
Görevliler uçuştan sonra bayıldığını söylediler.
Os socorristas disseram que ela desmaiou depois de sair do avião.
- Bayıldım. Teşekkür ederim.
Adoro-o.
Bu renge bayıldım!
Adoro esta cor!
Büyük ihtimalle bayıldı.
Deve ter desmaiado.
Köpek maması reklamına bayıldık Timothy.
Adorámos o teu anúncio para comida de cão, Timothy.
Ambulansta bayıldı.
Desmaiou na ambulância.
Bu elbisenin rengine bayıldım. Çok güzel.
Amei a cor desse vestido.
Bu elbiseye bayıldım.
Adorei o vestido.
Hey birisi bayıldı.
Alguém caiu por terra! - Venham ajudar.
Bayıldı. Görüşürüz.
Ele está desmaiado.
- Senin de onun çeklerini bozdurmaya bayıldığına eminim!
- E a senhora adora descontar os cheques.
17 yaşında bir erkek. 20 dakika önce basketbol oynarken birden bayıldı.
Homem com 17 anos. Foi-se abaixo a jogar basquetebol há 20 minutos.
Bayıldı.
Está sedada.
- Bayıldım.
- Adorei.
Niles ve ben görünüşüne bayıldık, Doris. Bunu yapmak ister misin?
O Niles e eu adoramos o teu visual, Doris.
Buna bayıldım.
És demais!
- Bayıldım.
- Adoro!
- Bayıldım buna.
- Adoro.
- Bayıldım.
Que Se Passa Com Bob e, para chorar, O Amor É Um Lugar Estranho. - Adoro!
Şey Bay Surat Red Rock'a doğru at sürüyordum ki atım karda sincap çukuruna bastı bacağının içine sıçıldı, onu vurmak zorunda kaldım.
Bem, meu caro, enquanto cavalgava rumo a Red Rock, o meu cavalo atascou numa toca de esquilos oculta na neve, torceu o raio da pata e tive de o abater.
Bir şey çok hızlı yayıldığı zaman Hamish yönetimi devralmaya bayılır.
O Hamish tende a assumir o controlo quando algo se torna viral.
Bu adam ve sevgilisi ilaçla bayıltıldı ve adam sabah kalktığında sırtında çizikler gördü ama buna rağmen polisin yardım etmesini istemiyor?
Este tipo e a namorada são drogados, ele encontra marcas de chicote nas costas, mas, não quer deixar a Polícia ajudar?
Bay Featherstone, yarın tayfadakilere yeni bir tayfaya katıldığını ilan edecek.
O Senhor Featherstone irá anunciar amanhã aos seus companheiros, que se vai juntar a uma nova tripulação. A vossa tripulação.
Bay Featherstone, yarın tayfadakilere yeni bir tayfaya katıldığını ilan edecek.
O Sr. Featherstone irá anunciar amanhã aos companheiros que se juntou a uma nova tripulação.
Bu renge bayıldım.
Adoro estas cores.
Papaz Lambrick'in cemaatine katıldığım, Bay Underhill'in de cemaatin üyesi olduğu bir gerçek.
É verdade que me juntei à congregação do Pastor Lambrick e que o Sr. Underhill também é membro.
Fakat her olay doğru açıdan bakıldığında bir fırsattır, öyle değil mi Bay Donovan?
Mas qualquer acidente, visto do ângulo certo, é uma oportunidade, não é, Sr. Donovan?
Bay Abel sınır dışı edildi ve ardından da Berlin'de serbest bırakıldı.
O Sr. Abel foi deportado e libertado em Berlim.
Bay Lovato, duymuş olabilirsiniz.. Demetrius Flemmings'in yeğeni, Marques.. .. dün kaçırıldı.
Sr. Lovato, talvez seja do seu conhecimento, que o Marques, o sobrinho de Demetrius Flemming foi raptado ontem.
Şunu sakın unutma, Bay Pablo Emilio Escobar Gaviria sayesinde suçlu iadesi kaldırıldı.
Não esqueça que graças ao Sr. Pablo Emilio Escobar Gaviria, a extradição foi abolida.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]