English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ B ] / Ben ne yapacağım

Ben ne yapacağım translate Portuguese

1,921 parallel translation
Ya ben ne yapacağım koç Chris?
- O que eu faço, técnico Chris?
Tamam, ben ne yapacağımı bilirim!
Está bem, eu sei o que tenho de fazer!
Ben ne yapacağımızı biliyorum.
Sei de uma coisa.
Ben ne yapacağım, peki?
Que hei-de fazer?
Ben ne yapacağım.
O que hei-de fazer?
- Büyükanne ben ne yapacağım ki...
- Avó, como é que eu posso...
Ben ne yapacağım peki şimdi?
E agora o que é suposto eu fazer?
İçinizden birinin gitmeme izin vermeden önce ben ne yapacağımı iyi biliyorum.
antes de que a algum de vocês ocorra de deixá-la ir, é melhor esquecer essas ideias.
- Ben ne yapacağım?
- O que é que eu faço?
Elimden geleni yapıyorum ama o eve gitmek istiyor ve ben ne yapacağımı bilmiyorum.
Fiz o melhor que podia, mas ele quer ir para casa e não sei como impedi-lo.
Ben ne yapacağım?
- O que faço?
" Ben ne yapacağım, Patrick? Bana yardım et, Patrick.
" O que vou eu fazer Patrick?
Peki, ben ne yapacağım?
O que devo fazer?
Ee ben ne yapacağım?
E o que queres que eu faça?
Ben ne yapacağım?
O que é suposto eu fazer?
Ben ne yapacağım?
O que é que eu faço?
Tanrı seni korusun, Tony, çünkü ben artık ne yapacağımı bilmiyorum.
Deus te abençoe, Tony, Não sei mais o que fazer.
Ne yapacağım ben?
Que vou eu fazer?
- Ne yapacağım ben?
- O que é que eu vou fazer?
Ben olsam ne yapacağımı bilemezdim.
- Eu não saberia o que fazer.
Ben size neyi bilmediğimi söyleyeyim. Yeni Ted ile ne yapacağımı.
Eu digo-vos o que não sei, não sei como lidar com o novo Ted.
Son birkaç yıldır, ne yapacağımı, kiminle çıkacağımı, ne konuşacağımı sen söylüyorsun. Ben de müsaade ediyorum, çünkü sen bu kuruluşun arkasındaki beyinsin.
Nos últimos anos, disseste-me o que fazer, com quem namorar, o que dizer, e eu deixei-te porque és o cérebro por detrás desta operação.
Şimdi ne yapacağım ben, Anne?
O que faço agora, mãe?
- Ne yapacağım ben?
- O que é que eu faço?
Ne zaman ve kiminle olduğunu bilmeyeceksin... ama ben onlardan biri ile bir ilişki yaşayacağım... ve gururunu incitecek şeyler yapacağım.
Não vais saber quando e não vais saber quem, mas vou fazer de um deles o meu amante, e vou fazer coisas com ele que te deixariam louco.
Ne yapacağım? Ben sadece- -
O que é que eu faço?
- Ne yapacağım ben?
O que é suposto fazer agora?
Ne yapacağım ben?
O que vou eu fazer?
Ben, sen ne dersen yapacağım ve sen de bir daha asla Charlotte'ı görmeyeceksin.
Eu faço o que tu mandares e tu não voltas a ver a Charlotte.
Eğer oradaysan Ben..... Neler olduğunu bilmiyorum Ne yapacağımı bilmiyorum
Se estiveres, não sei o que se passa, não sei o que fazer.
- Tanrım, ne yapacağım ben?
- Jesus, cara. O que vou fazer?
Şimdi ne yapacağım ben?
O que é suposto fazer agora?
Ama şimdi ne yapacağım ben!
- Mas, agora o que eu faço!
Ben şimdi ne yapacağım?
- O que faço agora?
Ne yapacağım ben seninle?
O que vou fazer com você?
Ben ne yapacağım?
O que vou fazer?
- Ne yapacağımıza ben karar veririm.
- Eu decido o que fazemos.
Ben siz çocuklarla ne yapacağım?
O que faço com vocês meninos?
Ben kötü bir şey yaptım, ve şimdi ne yapacağımı bilemiyorum.
Não sou melhor que... o Kobe Bryant ou o Mike Tyson ou o Reagan!
- Ne yapacağım ben bu teneke parçasını be?
Para que quero isso?
- Peki ya ben ne yapacağım?
E... então e eu?
Ne yapacağım ben?
O que é que faço?
Charlie, ne yapacağım ben?
Charlie, o que vou fazer?
Evet. Ne yapacağım ben?
O que vou fazer?
- Ben ne yapacağımı bilirdim.
Eu sei o que eu vou fazer.
Siz ne yaparsanız yapın ben kendi bildiğimi yapacağım.
Podes fazer, o que quer que seja que vocês possam fazer. Eu vou fazer o que posso fazer.
Bu şekilde baskın yapar gibi olmasını istemezdim ancak iştirak nafakasını bu ay yine ödemedin ve ben de ne yapacağımı bilemedim.
Eu não pretendia vir aqui assim, Mas você não pagou a pensão de novo esse mês, - e eu não sabia o que fazer.
Evet, ben bu eşyalarla ne yapacağımı bulduğum zaman.
Sim, assim que eu descobrir o que fazer com todas estas coisas.
Annenle ben partiye davetli değiliz, Tom, bu yüzden sana ne yapacağımızı söyleyeyim :
A tua mãe e eu não fomos convidados para a festa, Tom, por isso vou-te dizer o que vamos fazer.
Ne yapacağım şimdi ben?
Como é que vou arranjar isto?
Ne yapacağım ben?
O que vou fazer?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]