Bence biliyorsun translate Portuguese
565 parallel translation
Bence biliyorsun.
Acho que sei.
Bence biliyorsun.
- Acho que sabe.
Tatlım, bence biliyorsun.
Querida, acho que sabes.
- Tatlım, bence biliyorsun.
- Querida, acho que sabes.
Bence biliyorsun.
Penso que sabe.
Bence biliyorsun.
Acho que sabes.
- Bence biliyorsun.
- Acho que sabes.
- Ah, bence biliyorsun.
- Hum, acho que sabes.
Bence biliyorsun, Red.
Eu acho que tu sabes Red
- Bence biliyorsun.
- Acho que sabe.
Bence, sen yerlerini biliyorsun.
Acho que sabes onde estão.
Bence kesinlikle biliyorsun, inan bana.
Pois você tem jeito, acredite.
Bence sorun değil, biliyorsun.
Oh, eu não me importo, sabe?
Bence ailenin yaşadığı bütün sorunların sırrını sadece sen biliyorsun.
Creio que conhece a resposta para todos os problemas de sua família.
Her şeyi sen de biliyorsun. Ama bence yaptığın şey o kadar yanlış...
Nada posso te dizer que já não saiba, mas é importante que entenda quão errado acho que você...
Biliyorsun, Kris... Bence Dünya'ya dönme zamanın geldi.
Kris... acredito que é o momento de que retorne à Terra.
Bence bu sorunun cevabını zaten biliyorsun.
Acho que você já sabe a resposta.
- Bence biliyorsun.
- Creio que sabes sim.
Biliyorsun, bence Vakıf, yeni eşyalar alabilir.
Bem, sabes, acho que a Fundação podia usar uma nova imagem.
Bence sen nedenini biliyorsun.
Acho que sabes porquê.
Biliyorsun, canım Marcie'nin tavsiyesine uyup da buzdolabını tamir etmesi için bir kadın tutman bence çok nazikçeydi.
Acho que foste muito simpático em aceitar o conselho da Marcy e contratar uma mulher para arranjar o frigorífico.
Nedenini biliyorsun? Bence sen paronayoklaştın.
Acho que estás a ficar paranóico.
Bence sorunun ne olduğunu biliyorsun.
Acho que sabes.
- Bence burada. - Nereden biliyorsun?
- O meu pai está aqui.
Bence sen ne yapacağını biliyorsun.
Pensei que tu conseguisses armadilhar aquela coisa.
- Bence biliyorsun.
- Acho que sabe que sim.
Bence ne olduğunu tam olarak biliyorsun.
Eu acho que sabe exactamente o que se passa aqui.
Biliyorsun bence de öyle değil.
Não é o que ele é para mim.
Biliyorum ki hevesin kırıldı ama sen de biliyorsun ki sen saksafonu seversin. Bence koroda kalmalısın.
Querida, neste momento estás desencorajada mas tu sabes que adoras tocar saxofone.
Bence benim centilmen kulübü... benzerliği fikrim çok adil. Biliyorsun Jim...
Sente-se.
Bence bunu biliyorsun.
Eu penso que tu o conheces.
Ciddi olduğumu biliyorsun bence.
Acho que tu sabes que é a sério.
Bence. Biliyorsun?
Entende?
bütün cevapları sen biliyorsun. Bence bu kendini suçlu hissetmene neden oluyor.
Não... acho que pode fazê-la sentir-se culpada.
Kimin öldürdüğünü de biliyorsun bence.
E penso que também sabes quem a matou.
Biliyorsun Jerry, bence bu ilişkileri değiştirir.
Sabes, Jerry : Acho que isto muda uma relação.
- Şey, bence birininkini çoktan biliyorsun.
- Acho que já sabe um deles.
Bence eve girsen iyi olur, biliyorsun.
Acho que deves ir para casa.
Bence sen bir mucitten ziyade... bir tasarımcı olarak daha inandırıcı olursun, biliyorsun?
E eu acho que és mais credível como designer do que como inventora.
- Bak, yetişkinlerin öpüştüğü düşüncesinin bile benim için ne iğrenç olduğunu biliyorsun ama bence bir dene derim.
- Um pedaço ardente de quê? - Sabe como é desagradável para mim olhar para os adultos aos beijos, mas acho que devia fazer por isso.
- Bence o bomba hakkında birşeyler biliyorsun.
- Acho que você já sabia da bomba!
Ayrıca, bence zaten cevabı biliyorsun.
Além disso, acho que sabe a resposta.
Bence bunun cevabını biliyorsun.
Quero dizer, teria sido óptimo se o tivesses conhecido mas ele não fez parte da tua vida antes.
Bence sebebini biliyorsun.
Eu acho que tu sabes muito bem.
Evet, yazabiliyorsun. Bence senin hikayelerin... çok güzel ve, uh... biliyorsun, yazdığın herşey bir felakete dönüşmüyor.
Acho que as tuas histórias são... bonitas e, nem tudo o que escreves se torna em desastre.
Biliyorsun, bence kader bana ihanet etti.
Sabe, acho que o destino me traiu.
Bence sen ne yaptığını biliyorsun.
Não acredito que não saiba o que lhe está a fazer.
Çünkü sana bir şey söylemek istiyorum ve bence ne demek istediğimi biliyorsun.
Quero lhe dizer uma coisa... e acho que sabe o que é.
Ve bence sen kimin yaptığını biliyorsun.
Tu e toda a gente.
- Bence kim olduğunu biliyorsun.
Tens certeza que eras tu?
Bence sebebini biliyorsun.
- Sinceramente. Devias saber.
biliyorsun 4418
biliyorsunuz ki 33
biliyorsunuz 744
biliyorsun değil mi 147
biliyorsun ki 112
biliyorsundur 23
biliyorsun ya 20
biliyorsun bunu 34
biliyorsun işte 57
bence 1190
biliyorsunuz ki 33
biliyorsunuz 744
biliyorsun değil mi 147
biliyorsun ki 112
biliyorsundur 23
biliyorsun ya 20
biliyorsun bunu 34
biliyorsun işte 57
bence 1190
bence de 624
bencede 17
bence sen 43
bence iyi 16
bence var 43
bence çok güzel 23
bence de öyle 135
bence harika 41
bence o 37
bence güzel 24
bencede 17
bence sen 43
bence iyi 16
bence var 43
bence çok güzel 23
bence de öyle 135
bence harika 41
bence o 37
bence güzel 24