English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ B ] / Bildiniz

Bildiniz translate Portuguese

505 parallel translation
- Doğru, bildiniz!
- É isso mesmo, acertou!
- Bildiniz. - Ama zamanlaması imkansız.
Mas dentro do tempo que tem é impossível.
Onun burada olduğunu nereden bildiniz?
Como adivinhou que ela estava aqui?
İyi bildiniz.
Você é bom.
Bir soba maşası kullanıldığını nasıl bildiniz?
Como sabe que foi usado um atiçador?
- Yerimi nasıl bildiniz?
- O que te fez pensar que estaria aqui?
- Nereden bildiniz?
- Adoro. - Como adivinhou?
Buraya uyum sağlayacağımı nasıl bildiniz?
O que a levou a pensar que me adaptaria?
Nereden bildiniz?
- Como sabe?
Yerimi nereden bildiniz?
Como souberam onde eu estava?
- Evet, nereden bildiniz?
- Sim, como soube?
- Evet, ama nasıl bildiniz?
- Sim, como sabe? - Como sei?
- Peki, beni bulacağınız yeri nasıl bildiniz?
Como sabia onde me encontrar?
Adımı nereden bildiniz efendim?
Como sabia meu nome, senhor?
- Nereden bildiniz?
- Como sabe?
Nereden bildiniz?
Como é que sabe?
İyi bildiniz, Shona.
Você está certa, Shona.
- Nereden bildiniz?
Como é que sabe?
Orada olduğumu nerden bildiniz? Seni gördüm.
- Como sabe que estava lá?
- Nereden bildiniz?
- Como adivinhou?
Bu taraftan geleceklerini nereden bildiniz?
Como sabe que vêm por aqui?
Onu öldürdüğümü nasıl bildiniz öyleyse?
E como sabe que o matei?
Hadi, Komiser, Hendricks'i öldürdüğümü nasıl bildiniz?
Vamos, Sargento, como sabe que matei ao Hendricks?
Nasıl bildiniz?
Como sabe disso?
Ermin mi? Nereden bildiniz?
- Como adivinhou?
Burayı nasıl bildiniz?
Como sabia que estava aqui?
Doğru bildiniz. Yazalı bayağı oldu ama bir türlü bitiremedim. Ta ki siz ilgi gösterene dek.
Fiz isso há algum tempo e nunca pude acabar até que tu demonstraste algum interesse.
- Nasıl bildiniz?
- Como é que sabes?
- Bunu nasıl bildiniz?
- Como sabia isso?
- Ben olduğumu nereden bildiniz?
- Como sabia que era eu?
Nasıl bildiniz?
Como é que faz isso?
Evet. Nereden bildiniz?
Como adivinhou?
Geri dönmeyeceğini nereden bildiniz?
Como sabíeis que nunca voltaria?
- Burada olduğumu nasıl bildiniz?
- Como sabiam que eu estava aqui?
Etli dürümleri nereden bildiniz?
Como é que sabia dos meus rolos de carne com milho?
Nerede olduğunu nasıl bildiniz?
Como sabias onde ele estava?
Bildiniz.
Em pessoa.
Evet, bildiniz.
Temos preconceitos contra...
Nasıl oldu da bildiniz?
- Como consegue?
Hangi telefon dinlenecek nasıl bildiniz?
Como soube qual o telefone a interceptar?
Evet, bildiniz.
Sim, está certo.
Nereden bildiniz?
Como é que soube?
- Kim olduğumu bildiniz.
- Como sabia quem eu era?
Bildiniz, az sonra şu kapılardan içeri girecek!
Sim! Em breves momentos atravessará essas portas!
U-Uyku sorunumu nasıl bildiniz?
Como sabe da minha dificuldade em dormir?
- Bunu nasıl bildiniz?
- Como descobriu isso?
Bildiniz!
Correcto, Joe.
- Nereden bildiniz?
Mas como sabia?
İyi bildiniz.
Pois.
Nasıl bildiniz?
- Como é que percebeu?
- Neyi bildiniz?
Descobriu o quê?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]