Bildiğim kadarıyla yok translate Portuguese
293 parallel translation
- Bildiğim kadarıyla yok.
- Ninhum que eu saiba.
- Bildiğim kadarıyla yok.
Que eu saiba, não.
Benim bildiğim kadarıyla yok, demek istiyorum.
Isto é, no que me diz respeito, não há.
- Bildiğim kadarıyla yok.
- Que eu saiba, não.
Bildiğim kadarıyla yok.
Não que eu saiba.
Bildiğim kadarıyla yok.
Que eu saiba, não.
- Bildiğim kadarıyla yok. - Emin misin?
- Tem a certeza?
Bildiğim kadarıyla yok.
Não, que eu saiba.
Onun gibisi yoktur. Bildiğim kadarıyla yok.
Só sei, que não há negócio como este, nenhum que eu conheça.
Benim bildiğim kadarıyla yok.
Não no que me diz respeito.
Bildiğim kadarıyla yok, efendim.
Que eu saiba não.
- Bildiğim kadarıyla yok.
- Nenhuma que eu saiba.
- Bildiğim kadarıyla yok.
- Que eu saiba não.
Bildiğim kadarıyla yok ama sivillerin Merkezi Komutayı yardım almadan devirebileceklerine kesinlikle inanmıyorlar.
- Não que eu saiba. Mas estão convencidos de que os civis não podiam derrubar o Comando Central sem ajuda.
Bir sorun mu var? Hayır, bildiğim kadarıyla yok.
Que eu saiba não.
Bildiğim kadarıyla yok.
Que eu saiba não.
- Zihinsel hastalık geçmişi var mı? - Bildiğim kadarıyla yok.
- Ele tem historial de doença mental?
Hayır, bildiğim kadarıyla yok. Bu iki çocuk peki?
- Não, que eu me lembre, não.
Hayır, bildiğim kadarıyla yok.
Não, que eu tenha conhecimento.
Bildiğim kadarıyla yok.
Tanta quanto eu saiba...
Bildiğim kadarıyla yok.
Nada de que tenha conhecimento.
Benim bildiğim kadarıyla yok.
Nenhuma que eu tenha conhecimento, senhor.
- Hayır, bildiğim kadarıyla yok.
- Não, acho que não.
Bildiğim kadarıyla yok, zaten olsa da fark ederdim sanırım.
Que eu saiba, não, acho que teria dado por isso.
- Bildiğim kadarıyla yok.
- Não que eu saiba.
- Bildiğim kadarıyla yok.
- Não, que eu saiba.
Hayır, bildiğim kadarıyla yok.
Não, que eu saiba não.
- Bildiğim kadarıyla sorun yok.
- Nada, que eu saiba, até aqui.
Bildiğim kadarıyla teknik bir problem yok ve Bancroft ve yerliler hiçbir zaman Müzakere etmediler.
Por isso sei que não deviam haver essas dificuldades técnicas. E também sei que o Bancroft nunca negociou com os índios.
Bildiğim kadarıyla bu barakada bir telsiz yok.
Não há nenhum rádio, ou sem fios como lhe chama, que eu saiba.
Bildiğim kadarıyla, Frederick'in oğlu yok. Şimdilik.
Que eu saiba, o Frederick não tem filhos... ainda.
Bildiğim kadarıyla, Gloria'ya kimse kin gütmez. Bu konuda düşmanı yok.
Que eu saiba, ninguém fez nada contra Glória ou alguém, para acabar dessa maneira.
- Durumu nedeniyle soruyorum, bildiğim kadarıyla Almanzora'da doktor yok.
- Pergunto por causa do seu estado, acho que não tem médico em Almanzora.
Bildiğim kadarıyla Bilyarsk'taki bağlantılarınızın yok edildiğini bildiririm.
Tanto quanto pude apurar, os vossos contactos em Bilyarsk foram eliminados.
Bildiğim kadarıyla, onların Mets'le bir ilgileri yok.
Tanto quanto sei, eles não têm nada a ver com os Mets.
Bildiğim kadarıyla yakın akrabaları yok.
Não que eu saiba, Não tinha nenhuma família.
Bildiğim kadarıyla yok.
- Não que tenha dado por isso.
Bildiğim kadarıyla sorunu yok.
Nada, que eu saiba.
Bildiğim kadarıyla "efendim" diye bir ülke yok!
Nunca ouvi falar no país "O quê".
Neyse ki benim onun gibi kilo problemim yok ve yine bildiğim kadarıyla, kendini halka Jane Trudeau olarak takdim etmemiştir ki kocası, tanınmış bir çizgi filmci olan Bay Trudeau'dur.
Apesar de eu não ter de lidar com o problema de peso como ela. E ela, tanto quanto sei, nunca se identificou em público como Jane Trudeau. Apesar do marido, o Sr. Trudeau ser um caricaturista notável.
Eğer diğer kızlarımı soracak olursanız bildiğim kadarıyla verilmiş bir sözleri yok.
Quanto ás minhas filhas mais novas, se alguma delas... No caso delas, não tenho conhecimento de nenhuma ligação sentimental.
Hiçbir şey, bildiğim kadarıyla söyleyebileceğim Misafirlerin söylediğine göre sadece doğru tadı yok.
- Nenhum, tanto quanto sei, mas os convidados dizem que não sabe bem.
Bayan Rose, tüm bildiğim kadarıyla, B-3 bombardıman uçağı yok.
Que eu saiba, não existe nenhum bombardeiro B-3.
Hayır, ama bildiğim kadarıyla Mendakan çiçek hastalığında böyle bir semptom yok.
Não, mas não é consistente com os sintomas da catapora Mendakaniana.
Bildiğim kadarıyla Morocco'da bir ailen yok. - Benim sıram.
Tanto quanto sei não tenho família em Marrocos.
Bildiğim kadarıyla, bu gemide, bu kararı senden daha iyi verebilecek, hiç kimse yok.
Não ha ninguém tão apto para resolver esta questão. - Obrigado Capitã.
- Bildiğim kadarıyla... -... bir sorun yok. İyi görünüyor.
Tanto quanto sei, está bem.
Benim bildiğim kadarıyla yazılı bir şey yok.
Ou há? Que me lembre, não há nada escrito sobre isso.
Bildiğim kadarıyla, ismi konuk listesinde bile yok.
Tanto quanto sei, nem sequer estava na lista de convidados.
Bildiğim kadarıyla yok.
Que eu tenha reparado, não.
Bildiğim kadarıyla burada Bobby Gold adında biri yok.
Não recordo que haja aqui alguém chamado Bobby Gold.
bildiğim kadarıyla 146
bildiğim kadarıyla hayır 65
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
bildiğim kadarıyla hayır 65
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yoktu 131
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok bir şey 967
yoktu 131
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16