Bildiğim kadarıyla translate Portuguese
2,127 parallel translation
- Bildiğim kadarıyla Victor güvende.
- Pelo que sei, o Victor está seguro.
Bildiğim kadarıyla hayır.
Não que eu saiba.
Yapabildiğimizin en iyisi buydu. Bildiğim kadarıyla şu ana kadar dünyada yapılabilenin en iyisi.
Isso foi o melhor que pudemos fazer, e mais ninguém no mundo, pelo que sei.
Bildiğim kadarıyla adam park cezası bile almamış.
Pelo que sei, nunca lhe passaram uma multa.
Benim için endişelenmiş ve beni görmeye gelmiş ki aptalca bir şey ama bildiğim kadarıyla bir suç değil. Ve büyük bir günah da sayılmaz.
Veio ver se eu estava bem, o que é uma burrice, não um crime.
Çünkü bildiğim kadarıyla ben hiç sormadım.
Porque eu tenho a certeza de que nunca perguntei.
Çok mutlu görünüyorsun ve herhalde karides gibi kokuyorsundur. Bildiğim kadarıyla Avustralya'da bir sürü karides var.
Tu pareces muito feliz e acho que deves cheirar como um camarão porque sei que a Austrália tem montes de camarões.
Bildiğim kadarıyla, aleti donundan sarkmış koltuğunda oturan bir şişko da olabilirsin.
Tanto quanto sei, pode ser um gordo qualquer, sentado na cadeira estimuladora com a pila de fora.
Hikayenin söylediğine göre, Bildiğim kadarıyla, İlk olarak Yagami kabilesinden biri OROCHI'yi serbest bırakmayı denedi.
Dessa maneira a história vai, até onde eu sei, é que foi um dos seus ancestrais... do clã Yagami quem foi o primeiro a tentar libertar o Orochi.
Bildiğim kadarıyla, kimseyi.
- Tanto quanto sei, ninguém.
Ama emin değilsiniz. "Bildiğim kadarıyla" dediniz, değil mi bayım?
Mas não pode afirmá-lo, é essa a sua resposta?
Ve bildiğim kadarıyla hepsi kötü adamlardı.
Eram todos tipos maus, até que eu o saiba.
Bildiğim kadarıyla hayır.
- Não que eu saiba.
Her gece eve geliyorum. Senin uygun gördüğün saatte olmayabilir ama bildiğim kadarıyla sen annem değil, ev arkadaşımsın.
Venho dormir a casa todas as noites, talvez não aproves as horas, mas até ver só dividimos a casa, tu não és minha mãe.
Ve bildiğim kadarıyla oradaki arkadaşlarına bir göz atsan iyi olacak.
E pela preocupação do teu parceiro... Dá uma olhada.
Bildiğim kadarıyla her gün öğle yemeklerini gazetenin editörüyle kulüpte yiyor.
Pelo que sei, almoça todos os dias no casino com o editor do maldito jornal.
Bildiğim kadarıyla hayır.
Que eu saiba, não. Não.
Haddimi aşarak ilk aşkı sorsam bildiğim kadarıyla hiç kız arkadaşın yok o halde bu nasıl oluyor?
Então, presumo que há um primeiro amor. Eu sei que nunca tiveste uma namorada, então qual é a cena?
Ve bildiğim kadarıyla biz farkındayız olarak, hiçbir iadesini garanti vardır senin tutuklama için.
E tanto quanto nós estamos cientes, não existem pedidos de extradição para te prender.
Bildiğim kadarıyla vampir diye bir şey yok.
No que me diz respeito... não existe tal coisa como vampiros.
- Hayır, bildiğim kadarıyla hayır. Önemi yok. Siz bir mani görmezseniz bu Buşman kadınını gözlemleyerek kendisinden faydalanmak istiyoruz.
Não importa. se não vir nisso qualquer inconveniente.
- Bildiğim kadarıyla hayır.
- Que eu saiba não.
bildiğim kadarıyla, fazla takip etmiyorum ama.
É tudo o que sei dele.
Ayrton Senna 1 dakika 19.844 s kutup pozisyonu bildiğim kadarıyla, hayati tehlikeyi atlatmış durumda, kazanın boyutunu göz önünde bulundurursanız bu çok önemli bir gelişme.
Ayrton Senna 1.19.844 PRIMEIRO LUGAR DA GRELHA DE PARTIDA Tanto quanto soube, ele está fora de perigo, de perigo de vida, o que é muito bom, tendo em conta o acidente.
Çünkü bildiğim kadarıyla oraya gitmiştiniz Arjantin'e gitmiştiniz, değil mi?
Sim, porque estiveram lá, vocês não foram à Argentina?
Bildiğim kadarıyla makul insanlar böyle şeyler yapmaz.
Não faz parte de um comportamento humano razoável que conheça.
Bildiğim kadarıyla, muhbir ona gelmiş.
Tanto quanto sei, o informador foi ter com ele.
Bildiğim kadarıyla, Ruslar Dalia Hassan'ın meşru halef olduğunu reddediyor ve bu yüzden, barış anlaşmasını imzalamaya yanaşmıyorlar.
Pelo que ouvi, os russos rejeitam Dalia Hassan como sucessora legítima e, por isso, não assinam o acordo de paz.
Bildiğim kadarıyla her çek yazana nükleer sırlar satmıyorlardı.
Tanto quanto sei, esses não venderiam segredos nucleares ao primeiro que os quisesse comprar.
Bildiğim kadarıyla.
Tanto quanto sei.
- Bildiğim kadarıyla, evet.
Sim, tanto quanto posso ver.
Bildiğim kadarıyla bulunamadı.
Nunca foi encontrada segundo sei.
- Bildiğim kadarıyla evet.
Tanto quanto sei.
- Bildiğim kadarıyla öyle.
- Tanto quanto sei.
- Bildiğim kadarıyla hayır.
- Não que eu saiba.
Bildiğim kadarıyla, buraya hiç dokunulmamış.
Pelo que sabemos, este quarto não foi tocado.
Burada yaşayan kimsesi yoktu. Bildiğim kadarıyla hiç kimse.
Ela não tinha ninguém, que eu saiba.
Benim bildiğim kadarıyla hayır.
- Que eu saiba, não.
Bildiğim kadarıyla, polisler insanları öylece vurmazlar.
Tanto quanto sei, os polícias não andam por aí a matar pessoas.
Bildiğim kadarıyla değil.
Que eu saiba, não.
Bildiğim kadarıyla yok.
- Que eu saiba, não.
Yani bildiğim kadarıyla, hayır.
Quero dizer, que eu saiba não. Não?
Bildiğim kadarıyla.
Pelo menos, tanto quanto sei.
- Bildiğim kadarıyla yok.
Não que tenha conhecimento.
Bildiğim kadarıyla vampirler peri masallarında değil korku filmlerinde olurlar.
Os vampiros não entram em contos de fadas, mas em histórias de terror.
İtalyan ismi, bildiğim kadarıyla.
Nome italiano, sei disso.
Bildiğim kadarıyla yani.
Pelo menos, que eu saiba.
En azından bildiğim kadarıyla yok.
Pelo menos nenhum de que tenha tido conhecimento.
- Bildiğim kadarıyla, evet.
- Até onde eu sei.
Bildiğim kadarıyla yoktu. Neden?
Não que eu soubesse.
Bildiğim kadarıyla hayır.
Que eu saiba, não.