Bir hata yaptın translate Portuguese
931 parallel translation
Korkarım bir hata yaptınız.
Há aqui um engano.
Bir hata yaptın.
Cometeste um erro.
Bu... Bir hata yaptınız.
Esta enganada.
Çok vahim bir hata yaptın.
Fizeste um erro.
Ama bir hata yaptın.
Mas cometeu um erro.
Büyük bir hata yaptın, bayım.
Cometeu um grande erro, meu senhor.
Sanırım bir hata yaptın?
Acho que cometeu um erro.
- Bir hata yaptınız.
- Quem se enganou foi o sr.
- Büyük bir hata yaptın birader.
Estás a cometer um grande erro, amigo.
- Sanırım bir hata yaptınız.
Creio que cometeu um erro.
Üzgünüm dedim. Bir hata yaptınız.
Enganou-se.
Oh, çok kötü bir hata yaptın.
Cometeste um grave erro.
Afedersin Reverend fakat bir hata yaptın.
Desculpe, mas enganou-se, padre.
Evet ama bir hata yaptın, değil mi?
Sim, mas cometeu apenas um erro.
Ciddi bir hata yaptın, dostum. Çok aptalca...
Cometeste um erro muito s-s-sério, meu amigo, muito es-s-túpido...
Kötü bir hata yaptın, bayım.
Fez um mau negócio.
Bir hata yaptın dostum.
Cometeu um erro, meu amigo.
Büyük bir hata yaptın Morton.
Cometeu um grande erro, Morton.
Bir hata yaptın.
Cometeu um erro.
Yanına gelip, "Bak. " Birini fena kızdırdın. Büyük bir hata yaptın " ve bu yüzden biri hapiste yatıyor.
Eles vêm ter contigo e dizem : "olha... fizeste alguém ficar louco, cometeste um grande erro... e agora está alguém na prisão no teu lugar."
O adada bir hata yaptın Bond.
Cometeu um erro na ilha, Bond.
Bir hata yaptınız.
A senhora enganou-se.
Büyük bir hata yaptın Morton.
Morton, estás a cometer um grande erro.
Aptalca bir hata yaptın, evlat.
Foi enganado, rapaz.
Çok büyük bir hata yaptınız.
Não, enganaram-se outra vez! Vai-te embora!
Sen lânet olası bir hata yaptın.
Fizeste um lindo erro.
Madge, bu manyağa çok ciddi bir hata yaptığını anlat.
Só vim ver a animação. Madge, explica a este maluco que isto é um terrível equívoco.
Bayan Kane'in nasıl bu kadar aptalca bir hata yaptığını anlamıyorum.
Não sei por que a Sra. Kane cometeu erro tão tolo.
Ne tür bir hata yaptığın hakkında en ufak bir fikrin bile yok.
Não tens ideia do erro que cometeste.
Kuyumcunun yaptığı bir hata yüzünden tüm bunları yaşadığını düşünmek.
E pensar que passaste por tudo isto porque o joalheiro cometeu um erro.
Burada bir sürü hata yaptığını söyledi.
Disse que tinha cometido muitos erros aqui.
Hata yaptın, Bay Braden, hem de çok büyük bir hata Benim ekmek teknemi söküp dışarı attın.
Cometeu um erro, Sr. Braden, um erro crasso, expulsando o meu esquema de jogo da feira.
Bir adamın, böyle büyük bir hata yaptıktan sonra, yapabileceği tek bir şey vardır.
So ha uma coisa a fazer depois de tamanha asneira.
Kadın aptalca bir hata yaptı ben de düzeltmedim.
Ela enganou-se e eu não a corrigi.
- Bir hata yaptıklarını kabul ettiler. Güzel.
Reconheceram terem-se enganado.
Sonra senin Fransız arkadaşın panikledi, ölümcül bir hata yaptı ve Albert Salonu'nun zeminine iniş yaptı.
O seu amigo teve uma queda fatal e aterrissou no assoalho do Albert Hall.
Ben anlıyorum. Küçücük bir hata yap, ya da Henderson hata yaptığını düşünsün, senin üzerine birini salar.
O Henderson acha que eu errei e enviou uma pessoa para me vigiar.
Ben bir hata yaptımın Fransızcası ne ola ki?
"Como diabos se diz em francês que me enganei?"
Bu hata yapanların başına gelebilecek doğal bir tepki. Bizde hata yaptık.
Isso é natural por ter eleito um fracassado.
Sormadan önce şunu da söylemeliyim eğer bir hata yaptıysan bunu düzeltmek için bir fırsatın var şimdi.
Antes de você responder a pergunta... Eu quero lhe falar que se você cometeu um erro você tem que se arriscar e dizer.
Birinin böyle bir hata yaptığını farketmek çok üzücü.
- Foi triste descobrir ter errado tanto.
Bir hata yaptığımı sakın söylemeyin.
Não digam que eu cometi um erro.
O halde bir burjuva sınıfı insanı, böyle bir jest ile, bir hata mı yaptı acaba?
Então, a hipótese seria esta : um burguês, mesmo um dono de uma fábrica... aja como agir, erra sempre?
Bir çocuğu bir hata yaptı diye vurmazsınız.
Não se desliga uma criança, por um erro.
Bir hata yaptım. Lütfen beni bağışlayın!
Eu cometi um erro.
Bence pişman olacağınız bir hata yaptığınızı fark edeceksiniz.
Arrepender-se-ão dos vossos erros.
Bir dahaki sefere hata yaptığınızda çekip gideceğim ve ölmenize izin vereceğim.
Da próxima vez que cometerem um erro, vou embora e os deixo morrer.
Victor'un düzene olan merakını kullanmayı ihmal ederek bir hata yaptığımı fark ettim.
Não devia ter descurado a sua tendência natural para a ordem.
Yıllar önce bir hata yaptı ve bunu ödedi. Hayatının 10 yılıyla ödedi.
Há muitos anos, cometeu um erro, mas pagou por ele com 10 anos de sua vida.
Ancak, Beale işinde çok ciddi bir hata yaptığını düşünüyorum.
De qualquer forma, acho que ele está a cometer um grave erro neste caso do Beale.
- Bir hata yaptığınız çok açık.
Está, obviamente enganado.
bir hata 32
bir hata oldu 23
bir hata yaptım 105
bir hata yaptı 16
bir hata olmalı 96
bir hataydı 48
bir hata yapıyorsunuz 18
hata yaptın 26
yaptın 100
yaptınız mı 19
bir hata oldu 23
bir hata yaptım 105
bir hata yaptı 16
bir hata olmalı 96
bir hataydı 48
bir hata yapıyorsunuz 18
hata yaptın 26
yaptın 100
yaptınız mı 19
yaptın mı 91
bir hafta sonra 49
bir hafta önce 34
bir hafta 109
bir hediye 84
bir hayalet 36
bir hafta oldu 20
bir hafta mı 41
bir hayvan 28
bir hafta içinde 26
bir hafta sonra 49
bir hafta önce 34
bir hafta 109
bir hediye 84
bir hayalet 36
bir hafta oldu 20
bir hafta mı 41
bir hayvan 28
bir hafta içinde 26