Bir kere translate Portuguese
12,245 parallel translation
Sence hoşlandığım ve bir kere birlikte olduğum biriyle yeniden takılmak için kendi şirketime karşı yalandan dava mı açtım?
Achas que inventei um processo contra a minha própria empresa só para dizer a um homem com quem já estive que gosto dele?
Yalnızca bir kere oldu.
Só o fizemos uma vez.
- İsa ahırda doğmuştu bir kere! Kesin artık!
- Jesus nasceu em um celeiro!
Bir noktadan sonra, ok yaydan çıkıyor bir kere.
Não tenho culpa de tudo, Morty.
Babamı bilirsin, bir kere kafasına koydu mu...
Quando o meu pai quer algo, ele consegue.
Unutmayın, günde bir kere çekmek yetmez.
um crank por dia não chega.
Bir kere yaptığında, bir süre hafifleyecektir.
Quando o fizeres, vais acalmar por um tempo.
Unutma, adam seni bir kere gördü.
Lembra-te que ele já te viu.
Naomi'yi bir kere izlemiştim.
Vi a Naomi fazer... Uma vez.
Bir kere yaptığında, bir süre boyunca sakinleşecektir.
Quando o fizeres, vais acalmar por um tempo.
Hayır. Aleller bir kere gitti mi gidiş o gidiş. Evet.
Depois que os alelos se decompõem, já era.
Bunu sadece bir kere söyleyeceğim.
Só vou dizer isto uma vez.
100 yılı aşkın zamanın vardı bu hikayeyi anlatmak için ve sana sempati kazanana kadar sadece bir kere Stefan'ın hayatına girdiğinde anlattın.
Tu tiveste mais de cem anos para contares esta história, e só o fizeste quando estavas novamente na vida do Stefan, quando te foi conveniente, te trouxe solidariedade.
- Bir kere bence güzel bir uygulama.
Quando penso num bom aplicativo...
Bir köy yeniden inşa edilebilir ama bir savaşçı yalnızca bir kere ölebilir.
Uma aldeia pode ser reconstruída. Um guerreiro só pode morrer uma vez.
Domuzcuk diye ayak parmaklarına denir bir kere.
Dedinhos é normalmente para os pés, não para as mãos.
Hayır ama elini kana buladı bir kere T'evgin'in kanına ve bunu ona ödeteceğim.
- Não. Mas sei que ela tem sangue nas mãos, o sangue do T'evgin, e vou fazer-lhe pagar caro por isso.
Theo sadece bir kere açmış ve Mitchell'ın son yolladığı mesaj da..... " Kaçamazsın.
O Theo apenas atendeu uma vez, e a última mensagem que o Mitchell enviou foi,
Sadece bir kere yattık. Ne fark eder?
- Dormimos juntos uma vez.
Bir kere daha rica ediyorum, size yalvarıyorum Suçlu Yanukoviç'in emirlerini uygulamayın.
Peço-vos uma vez mais, imploro-vos, não executem as ordens do Condenado Yanukovych.
Bir kere açtın mı, GPS 40 saniye içinde kuleye sinyal yollayacaktır. Yani hızlı ol.
Assim que o ligares, o GPS dará o sinal em cerca de 40 segundos, por isso sê rápido.
Kıza bir kere vurdum çünkü beni aldattığını öğrenmiştim.
Só bati nela ao descobrir que ela me traía.
Bunu bir kere yap, hayat yeniden eğlenceli olacak.
Quando fizeres isso, a vida vai ficar bem divertida outra vez.
Sadece bir kere, olmadan önce durdurmak istiyorum.
Tenho de impedir um de acontecer.
Ama oraya bir kere, o da başkasıyla gittim ; biliyorsun.
Mas só conduzi uma vez, como deves saber.
Sadece bir kere, bir tane olayı olmadan önce önlemek istiyorum.
Preciso de impedir pelo menos um.
Sadece bir kere buluşacaklar.
Só vão ver-se uma vez.
Onu ben öldürmedim bir kere.
Não fui eu que matei-o.
Utanç verici bir hata yapmıştık. Ama olmuştu bir kere.
É constrangedor para nós, mas cometemos um erro.
Nasıl? Hani bir kere halangiller gelmişlerdi.
Os teus primos foram lá a casa.
İkisi aynı şey değil, bir kere.
É totalmente diferente.
Bunun yanında onu bir kere alt etmiştim.
Além disso, já o dominei uma vez.
Bir kere çözünce oldukça basit.
É bastante simples, assim que lhe apanhamos o jeito.
Sanırım 15 senede sadece bir kere tam not vermişti.
Creio que deu um 20, passados cinquenta anos.
- Anlamsız bir kere.
Não faz sentido nenhum.
Gerçek adı... Bir kere duymuştum, hatırlamıyorum.
Nome verdadeiro : ouvi-o uma vez, mas não me lembro.
Bir kere afyondan sonra NA denemiştim Kuala Lumpur'da en iyisi vardır.
Tentei os Narcóticos Anónimos depois de uma boca de ópio em Kuala Lumpur tirar o melhor de mim.
Seni bir kere buldu.
Ele encontrou-te uma vez.
Bir kere olması yeterlidir.
- Uma vez é o suficiente.
O bana bir kere söyledi mi, bin kere söylenmiş gibi olur. Burada tüm Montreal'i doyurursun. Kendi restoranında.
Ele já me disse mil vezes, que devia estar a alimentar Montreal inteira no restaurante.
Sadece bir kere kandırabildiler.
Acabaram de dar-me.
Bir kere Coney Island'a kadar gitti.
Uma vez fui até Coney Island.
Ben de bir kere yapmıştım.
- Fiz isso uma vez.
- Onun gibi bir kadınla evlendim çünkü. İki kere hem de.
Casei com uma mulher igual a essa.
Nolan beni bir kere kurtardıysa, bunu tekrar yapacaktır.
O Nolan salvou-me uma vez e vai fazê-lo novamente.
Tutturdun gibi zeki doktor, çünkü son bir ayda Mitchell her gün iki kere Theo'yu aramış.
Esse é o som de acertares em cheio, Doutor Cérebro, porque no último mês, 2 vezes por dia, todos os dias, O Mitchell ligou para o Theo.
Katil bir kaç kere vurmuştur, sonra kafatası çatlamıştır, ve
Já que o assassino a golpeou várias vezes...
Ama sadece... - Leonard bir sanatçıya iki kere bakmaz, Jesse.
- O Leonard não reavalia artistas.
Üç kere sol, bir kez sağ ve köprünün üstünden.
Três esquerdas, uma direita e do outro lado da ponte.
Tek bir cinayet, ama bu tek cinayetin çok önemli olduğunu düşünüyorlar çünkü postaya 3 kere falan acil yazmışlar.
É um único assassinato, mas eles acham que esse único assassinato é super significativo porque no e-mail do FBI local dizia "urgente" umas 3 vezes.
Onun bu konuyla bir ilgisi yok bir kere.
Ela não tem nada a ver com isto.
bir kere daha 137
bir kere olsun 20
bir keresinde 202
bir keresinde bana 17
bir kere bile 27
bir kerecik 17
kereste 17
bir kız 192
bir kızım var 22
bir kahve 26
bir kere olsun 20
bir keresinde 202
bir keresinde bana 17
bir kere bile 27
bir kerecik 17
kereste 17
bir kız 192
bir kızım var 22
bir kahve 26
bir kez 117
bir kez olsun 43
bir kız mı 24
bir katil 56
bir kitap 34
bir kız var 17
bir karar ver 16
bir karar verdim 25
bir kez daha 333
bir kadın 232
bir kez olsun 43
bir kız mı 24
bir katil 56
bir kitap 34
bir kız var 17
bir karar ver 16
bir karar verdim 25
bir kez daha 333
bir kadın 232
bir kadın mı 37
bir kuş 32
bir kız vardı 25
bir kaza 50
bir kelime 22
bir kahraman 27
bir kadın olarak 17
bir kez daha deneyelim 24
bir kadının 32
bir kişi 36
bir kuş 32
bir kız vardı 25
bir kaza 50
bir kelime 22
bir kahraman 27
bir kadın olarak 17
bir kez daha deneyelim 24
bir kadının 32
bir kişi 36