Bu oldu translate Portuguese
16,819 parallel translation
Tüm o ateş, kan ve katliam yüzünden elde edebildiğimiz tek şey bu oldu.
Basicamente foi o que conseguimos obter com tanto fogo, sangue e carnificina.
İşleri yoluna sokabilmek için bulduğum tek yöntem bu oldu.
É a única coisa em que consigo pensar para emendar as coisas.
Dünyanın cevabı bu oldu.
E foi assim que o mundo reagiu.
Tek fark, bu çocuğu yıldırım çarptı,... ve yaşayan en hızlı insan oldu.
Mas o rapaz foi atingido por um raio e transformou-se no homem mais veloz vivo.
Harika. Bu benim için epeyce umut verici oldu.
Maravilhoso, isso dá-me muita esperança.
Daha önce söylemeyi hiç düşünmediğim bir cümle oldu bu.
Uma frase que nunca pensei que diria.
Hızlı bir seyahat oldu bu.
Foi uma viagem rápida.
Bak, eger bu konuda bir sikintin varsa... çok hizli oldu.
- Olha, se não estás mesmo bem com isto... - Uau! Foi rápido.
Neden sinyalin izini sürmek bu kadar kolay oldu?
Porque foi tão fácil rastrear este sinal?
Sen şımarık bir veletken sayemde savaşçı oldun. Ve karşılığında aldığım tek şey bu iğrenç nefretin oldu!
Eras uma miúda mimada e agora és uma guerreira e na volta, só ganho o teu desprezo!
Evet, daha önce öyle oldu ama bu sefer olmayacak.
Talvez antes, mas não agora.
Bu harika oldu.
Isto é óptimo.
Joe'nun palyaço olduğunu öğrenişimden daha büyük bir sürpriz oldu bu.
Isto é uma surpresa ainda maior do que quando descobri que o Joe era um palhaço.
Bu konuşma, muhtaçlık ve arabada yattığımızdan oldu.
Isto é apenas a privação de comida e de dormir no carro a falar.
Bu oldu mu?
Isso...
Devlet mülkünde Gretchen'ı dövmem hiç hoşlarına gitmedi. Onun üstüne baban da o posta kutusunu doldurunca bu karşılıklı bir ayrılık oldu.
Bem, eles não gostaram que eu batesse na Gretchen em propriedade federal, e depois do vosso pai bloquear aquela caixa, houve um rescisão mutua de ambas as partes.
Eh, bu harika oldu.
Bem, isso é perfeito.
- Ne zaman oldu bu?
- Quando é que isso aconteceu?
Nasıl oldu o? Belli ki son görüşmemizden bu yana Zaman Efendisi dostlarından yeni oyuncaklar almış.
- Arranjou novos brinquedos dos amigos Time Masters desde o último encontro.
Bu şey Büyük Chicago Yangınına sebep oldu. Ve...
Isto causou o grande incêndio de Chicago, e em Cracatoa.
Abbie'nin seni bu işe dahil etmesi iyi oldu. Bayağı iyi başa çıkıyorsun.
Considerando tudo o que a Abbie disse, diria que estás lidar muito bem com isto.
- Oha, çok ağır oldu bu.
Porra, essa foi fria.
Bu yeni Dagur'a ne sebep oldu?
O que é que te fez mudar?
- Bu sefer ne oldu?
- O que aconteceu desta vez?
Bu iyi insanlara el sallamanı istiyorum, oldu mu?
Quero que lhes digas adeus, está bem?
Önemli bir hayat dersi oldu bu.
E essa lição foi importante.
Bu durumda, saçmalamayı kesin. Ve kendinize ayakkabı alın. Burada nefes almak bile imkânsız oldu.
E nesse caso, parem de dizer tratas e arranjem uns sapatos, porque o ar aqui é irrespirável.
- Nasıl oldu bu?
- Como é que aconteceu?
Çok kötü oldu bu.
É pena.
Tuhaf oldu bu.
Que estranho.
Bu çok oldu...
Este é o limite.
Neyse, mesele şu ki, birçoğunuzun bu işletmenin başarısında etkileri oldu.
Seja como for, o importante é que muitos de vocês tiveram muito impacto no sucesso deste belo estabelecimento
Çok zekice ve 140 karakter altında oldu bu.
Que perspicaz! E em menos de 140 carateres!
Peki bu işle gerçekten uğraşan devlet görevlilerine ne oldu?
E os outros funcionários do estado que de facto tinham experiência com este tipo de coisas?
Bu Jackson'a olandan daha merhametli oldu.
Tive mais clemência do que foi dada ao Jackson.
Evet, ama benim arkadaşım bu.. .. lanet sonuçlardan birinin kurbanı oldu.
O meu amigo é uma das consequências que tu acabaste de lixar.
Bu çok acı verici oldu.
É uma apreciação um pouco dura.
- Ayaklanma'ya bu mu sebep oldu?
- Sim.
Biletler çok pahalıydı oysa. Bu durum maskotluğa ilgi duymama sebep oldu.
Os bilhetes custaram muito dinheiro, por isso fiquei interessado na arte de ser mascote.
Bu kabalık oldu.
Isso parece indelicado.
Harika bir işim oldu. Perçin yapan bir şirketin fuarlarında Muslukçu Jack'i canlandırıyorum bu sayede emlak eksperliği işini bıraktım.
Tenho um emprego excelente como Jack, o Canalizador, e represento uma empresa produtora de rebites de ponta e isso permitiu-me deixar o meu emprego como avaliador imobiliário.
Hemşire ayrıca frengi kaptığımı söylediğinde oldu bu.
Foi nessa altura que a enfermeira me disse que também tinha sífilis.
Geldiğinden bu yana hayatımız yerle bir oldu.
Desde que chegaste, o nosso mundo ficou de pernas para o ar.
- Bu ağır oldu.
- Isso é ofensivo.
Bu yardımcı oldu.
Isso ajuda.
Nasıl oldu bu?
Como? É um milagre.
Bu kasaba çok enteresan şeye tanık oldu.
Esta cidade parece ser muito mais interessante.
Bekle, durduk yere bu para olayı mı oldu?
De repente, é uma questão de dinheiro?
Bu hastane tama olarak ne zaman kendi götümüzü kurtarmak ya da özel bağış almakla daha çok ilgilenir oldu bilmiyorum.
- Não sei quando é que este hospital passou a preocupar-se mais com donativos privados ou com salvar o próprio couro.
Bu nasıl oldu böyle?
Como raio aconteceu isto?
Nişanlanmanın ilginç bir yolu oldu bu ama bana uyar.
Uma maneira estranha de ficar noivo mas... Eu aceito.
bu olduğunda 20
oldu 1287
öldü 1127
oldu mu 547
öldü mü 447
öldüm 57
oldum 49
oldukça 284
öldün 58
öldürdü 16
oldu 1287
öldü 1127
oldu mu 547
öldü mü 447
öldüm 57
oldum 49
oldukça 284
öldün 58
öldürdü 16
öldürdün 19
öldür 344
öldürecek 16
öldüreceğim 51
öldürürüm 37
olduğunu biliyorum 33
öldürür 25
öldüğünde 37
oldu bil 39
öldürmek 62
öldür 344
öldürecek 16
öldüreceğim 51
öldürürüm 37
olduğunu biliyorum 33
öldürür 25
öldüğünde 37
oldu bil 39
öldürmek 62
öldürülmüş 50
oldu o zaman 19
öldük 27
öldürecekler 16
öldürdüm 50
olduğun yerde kal 516
öldürüldü 143
öldün mü 25
öldür beni 219
oldu bitti 17
oldu o zaman 19
öldük 27
öldürecekler 16
öldürdüm 50
olduğun yerde kal 516
öldürüldü 143
öldün mü 25
öldür beni 219
oldu bitti 17