Bu saatte mi translate Portuguese
217 parallel translation
- Yüzbaşı mı? Bu saatte mi?
- O comissário, a estas horas?
Bu saatte mi?
A esta hora?
Bay da Costa, bu saatte mi?
O senhor da Costa, a esta hora?
- Bu saatte mi?
- A esta hora?
- Bu saatte mi?
- Já?
- Bu saatte mi geliyorsun?
- A estas horas regressas?
- Bu saatte mi? Kim söyledi bunu?
Quem manda?
Bu saatte mi?
A esta hora...
- Eve bu saatte mi geliyorsun?
- Você chega demore.
Bu saatte mi?
A estas horas?
- Çabucak yaparız. - Bu saatte mi?
Mas isso é coisa que se faça, a esta hora?
- Bu saatte mi?
- Que história é essa?
- Bu saatte mi, bir şey mi oldu?
- A esta hora? Passa-se alguma coisa?
Bu Saatte Mi?
- A esta hora?
- Bu saatte mi?
Está aberto?
Bu saatte mi?
- Queremos ver o passe dela.
- Bu saatte mi?
- Tão tarde?
Bu saatte mi?
Estamos a meio da tarde.
Bu saatte mi geliyorsun?
Voltas a estas horas?
- Bu saatte mi?
A esta hora?
Bu saatte misafir mi olur?
Uma visita a esta hora?
- Paketler bu saatte mi geliyor?
- Encomendas a esta hora?
Bu saatte mi?
a esta hora?
Bu saatte mi?
Agora?
Şimdi, bu saatte mi?
Agora? A esta hora?
- Bu saatte mi?
Tão tarde?
Ameliyat mı? Bu saatte mi?
Uma. opera.çao, a. esta. hora.?
bu saatte mi?
A esta hora?
Bu saatte tek başına dolaşmak için çok geç değil mi?
Já é muito tarde para andar sozinha por aqui, não acha?
Bu saatte yemek mi pişiriyorsun?
Estiveste a cozinhar?
Bu kadar geç saatte mi?
A esta hora?
- Bu saatte mi?
Talvez tenhas razão.
Bu saatte dışarıda dolaşmak sakıncalı değil mi?
Péssimo dia para sair.
Lokanta bu saatte açık değil mi?
pá?
Bu saatte TV mi izlemek istiyorsun?
Queres ver TV a esta hora?
Haydi içeri gir. Hemen geliyorum. Bu saatte ne mi yapıyorum?
O que estou fazendo a esta hora, Terry Lennox?
Yaz güneşi. Bu saatte ne kadar güzel öyle değil mi?
A luz de Verão é tão bonita a esta hora, não é?
Ne, bu saatte mi?
Vim ler o contador. - Agora?
Bu saatte mi?
Também tenho que trabalhar. A esta hora?
Bu saatte eve gideceğimi mi sanıyorsun? Arkadaşım Nicholas'a gideceğim ben.
Vou ter com o meu amigo Nicholas ali mesmo.
Bu saatte eve mi gelinir?
São horas de voltar a casa? Uma autêntica criança!
Bu kadar saatte mi?
Neste tempo todo?
Hizmetçi mi? Bu saatte?
A empregada, a esta hora?
Saatte on papel mi? Bu gece işi.
- É um trabalho nocturno.
Bu saatte içmişler mi?
É cedo, já estavam bêbados?
Yapma, bu saatte çıkıp ülkenin yarısını araba sürerek mi geçeceksin yani?
Vais percorrer metade do país agora?
Bu saatte mi?
- A esta hora?
Bunun hoşuma gittiğini mi sanıyorsun? Bu saatte gidip çalışmanın?
Achas que quero trabalhar agora?
- Peki, eğer o beni bu kadar geç arıyorsa, ben de onu geç bir saatte arayabilirim, değil mi?
Bem, suponho que se ele ligar no final da semana, posso ligar-lhe mais tarde, certo? - Claro!
Sence Luke bu duvarı kırıp bize beş saatte daha büyük bir mutfak yapabilir mi?
Será que o Luke arrasa esta parede e aumenta a cozinha em cinco horas?
Uçakların gerçekten bu kadar geç saatte kalkacaklarını düşünmüyorsun, değil mi?
Realmente acha que os aviões descolam tão tarde?