Cas translate Portuguese
803 parallel translation
Kıymetlimisi alıcas, doğum günü hediyemisi Sakladığımıss yerden.
Devemos recuperar o presente de aniversário de seu lugar oculto.
Sen bir tanrıçasın ve... Hayır, gel, gel, gel.
Venha, venha, agora.
Güzellik tanrıçası.
Deusa da beleza. - Bravo.
Kötülükler Tanrıçası!
A deusa das forças malignas!
Tapınağın büyük salonunda ışık tanrıçası var.
E no grande salão do templo está a deusa da luz.
Bu sembollerden biri de Kali'dir. Sonsuz yaratma ve yıkım Tanrıçası.
Um desses símbolos é Kali, deusa eterna da criação e da destruição, sendo a criação impossível!
Sarasvati heykelini boyayacak adam için vakit gelmişti. Bilgelik ve sanat Tanrıçası.
Chegou o momento para o homem da imagem colorir a estátua de Saris Sawti, deusa da sabedoria e das artes.
Ay tanrıçası Güzel Phyllis'in eşliğinde. Sihirli ayışığı melodileri,
A magia das melodias ao luar, com a bela Phyllis como a Deusa da Lua.
Kader, ceza tanrıçası olmasın?
Ou será a sua desgraça.
Aşk tanrıçası, spor yaparken
" Cupido, o brincalhão, enquanto brincava...
Aşk Tanrıçası için kedi şeklinin bir önemi yoktur.
Há um motivo para a Deusa do Amor tomar a forma de um gato.
Kali, ölüm ve yaşamın tanrıçası.
Kali, a deusa do amor e da morte.
O aşkın tanrıçası Sara.
Ela é a deusa do amor, Sara.
Scarsdale'de bir bereket tanrıçasına gerçekten hiç ihtiyacınız yok.
Uma deusa da fertilidade é a última coisa de que precisa em Scarsdale.
Bereket Tanrıçası mı?
Uma deusa da fertilidade?
Yok edici bir organizmaya uygun bir şekilde aşk tanrıçasının adı verilmiş.
Um organismo devorador cujo nome faz referência à deusa do amor.
Hayır, lanet okumuyorum... ama dün aynı bir genç pagan... tanrıçası gibi, güzel ve cüretkardın.
Não, não, blasfemo, mas quando te vi bela e poderosa como uma jovem divindade pagã...
Ve arkasında Atina tanrıçası beyazlara bürünmüştü ve elinde altın bir mızrak vardı.
E atrás dele, estava a deusa Atena, toda de branco, com uma lança dourada na mão.
Adalet tanrıçası ile zafer tanrıçasını birleştirmemi istediler.
É a justiça e a Deusa da Vitória juntas.
- Av tanrıçasını. - Titorelli, girebilir miyiz?
Titorelli, podemos entrar?
Benim için daima Shirley olacaksın, Yunanlıların güzellik tanrıçası.
Chamo-me Dorothy.
Bu bir Çin tanrıçası.
- Obrigada.
Servet tanrıçası her zaman beni en ateşli talibi olarak bulacaktır.
A deusa da fortuna sempre teve em mim o seu crente mais seguidor.
Doktor, ben bir seks tanrıçası değilim, ama hayatımı rahibe gibi de geçirmedim.
Não sou uma deusa do sexo, mas não passei a minha vida numa árvore.
Aşk Tanrıçasına hiç el kaldırır mıyım?
Eu faria mal à Deusa do Amor?
Gördüğüm kadarıyla benimle de yok. Tea, çam kokulu altın saçları, ve Finlandiya ormanları derinliğinde, kobalt rengi gözleriyle tam bir "Karelian" tanrıçası.
A Theha é justa como uma deusa, o seu cabelo dourado cheira a pinho e os seus olhos são os lagos secretos da floresta da Finlândia.
Bu seks tanrıçası, bizim için gelmiş!
Essa Deusa do sexo está aqui para nós!
Çelimsiz ve hastalıklı bir kızı az önce dans ederken gördüğünüz güzellik tanrıçasına dönüştürdü.
Ele transforma uma menina frágil e doente... na deusa da beleza que vocês viram dançar.
Güzellik Tanrıçası, efendim, asla değişmez.
A deusa da beleza nunca muda.
Sen insan formuna sahip aşk tanrıçasısın, ve ben ise yalnızca senin sıradan bir yardımcınım.
És a deusa do amor em forma humana, e eu sou apenas teu humilde acólito.
"Bunlar, dansçıların çaresizce ekin tanrıçasının..."
" Eram frenéticos ritos que acabavam em sacrifício
Güneş tanrısı Nuada ile meyve bahçelerimizin... aziz tanrıçası Avellenau'ya ortaklaşa sunarak ;
Nosso sagrado deus do Sol,
Güneş tanrımıza ve... meyve bahçelerimizin tanrıçasına... gücümüzün yettiği ölçüde en geçerli olan kurbanı sunmaktır.
O sacrifício mais aceitavel que temos em nosso poder.
Ekinlerin tanrıçası yok.
Não há deusa dos campos.
Kudretli Güneş tanrısı, meyve bahçelerimizin cömert tanrıçası, kurbanımızı kabul edin, ürünlerimize can verin.
Poderoso deus do Sol, generosa deusa dos nossos campos, aceita o nosso sacrifício e faz com que as nossas flores dêem fruto.
Kudretli Güneş tanrısı, meyve bahçelerimizin cömert tanrıçası...
Poderoso deus do Sol, generosa deusa dos nossos campos...
Buda dini, ruhaniyeti, neslin kaynağını güneş tanrıçası Amaterasu'yu barındıran Şinto inancı gibi yüzyıllardır Japonya'da mevcuttu.
Durante séculos o culto de Buda havia coexistido no Japão com a antiga adoração Shinto aos espíritos dos antepassados da deusa do Sol Amaterasu.
Ve Japonların katıksız bir inançla bağlı olduğu ulusun en büyük önderi, güneş tanrıçasının soyundan geliyordu :
Os japoneses acreditavam piamente que o pontífice da nação descendia directamente da Deusa Shinto do Sol,
" İşte buradayım, arzu tanrıçası
" Cá estou eu, a deusa do desejo
Bu bir Shiksa tanrıçası.
É uma deusa shiksa.
Doğum tanrıçası Lucina'ya şükürler olsun!
Que Lucina seja louvada!
# Gül parmaklı Şafak tanrıçası... # Gece Tanrısı'nın nüfuz bölgesinde parmak uçlarına basa basa yürür...
A deusa dos dedos róseos, Aurora Entra sorrateira no seu domínio.
# Ey Şafak tanrıçası, en adil tanrıça...
Ó, Aurora, das deusas a ais bela
Batı basınının yazdığına göre "İskandinav aşk tanrıçası".
Descrita pela imprensa ocidental como "a nova diva escandinava do amor".
"Athena. Savaş, bilgelik ve müzik tanrıçası."
Atenas, deusa da guerra, da sabedoria, e da música.
Aynen Üç İlham Tanrıçası, Üç Zarafet Tanrıçası, Üç Kader Tanrıçası, Üç Şirret Cadı'da olduğu gibi.
Assim como há 3 musas, 3 graças, 3 destinos e 3 fúrias.
Binlerce tapınak ve mabet de, ister bana adansın ister sana, sevgili eşim Hera ister güzel deniz tanrıçası Thetis'e. Veya sana Athena, bilgelik ve şefkat dolu olan. Ya da aşk tanrıçası Afrodit'e.
Mil templos, santuários ou estátuas, quer sejam dedicados a mim, a ti, Hera, minha mulher ou a Tétis, a bonita deusa do mar ou a ti, Atena, sempre sensata e cuidadosa ou a Afrodite, deusa do amor...
Ama sen, Joppa şehrinin koruyucu tanrıçası olarak onu doğduğu günden beri şımarttın.
Tu, como deusa padroeira da cidade de Joppa, mimaste-o e fizeste-lhe todas as vontades desde que nasceu.
O aşk tanrıçasının heykeli.
É a estátua da deusa do amor.
Thetis, denizin kutsal tanrıçası.
Tétis, deusa divina do mar.
Senin Şans Tanrıçası nesneleri tam olarak değiştiremez.
A tua Mommy Fortuna não consegue realmente mudar nada.