English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ D ] / Demiştin ki

Demiştin ki translate Portuguese

373 parallel translation
Demiştin ki...
- Você disse...
- Demiştin ki...
- Mas disse...
- Ama sen demiştin ki... - Her şey değişti.
- Pediste que lhes telefonasse.
Demiştin ki...
Tu disseste...
Demiştin ki...
Pensei que tinha dito...
- Ama demiştin ki...
- Mas disseste...
Demiştin ki :
Disseste :
Fakat şef demiştin ki...
Mas, chefe, você tem.
- Ama Şikago'da demiştin ki...
- Mas em Chicago disse...
Yani, daha önce demiştin ki...
Você disse que, antes do caso da sua...
Daha önce demiştin ki, karının Baxter ile olan ilişkisi neredeyse yarı açık denebilecek bir yaygınlığa ulaşmış, öyle değil mi?
Você disse antes, que o caso da sua esposa com a Baxter, está numa no que se pode chamar uma escala semipública, não é?
Ama demiştin ki...
No último minuto, tive...
Yanıma gelip demiştin ki...
Você me disse...
Demiştin ki...
Disseste...
Sadece bir kaç hafta önce demiştin ki..... her şeyi bir yana sen bir yana demiştin.
Ainda há poucas semanas dizias que eu era mais doce para ti do que todos os teus outros prazeres juntos.
- Demiştin ki... - Boş ver.
- Bom, você disse-me...
Hatırlasana, bana demiştin ki...
- Mas, lembra-se? Tinha-me dito...
Fakat demiştin ki...?
Mas disse...?
Demiştin ki eğer biz bu işi başarırsak, Pee Wee yi milli yapacaktın.
Disseste que se tudo corresse bem, tiravas os três ao Pee Wee.
- Ama demiştin ki...
- Mas disse...
Ama demiştin ki.
Mas você disse...
Evet, ama bize demiştin ki...
- Sim, mas. - Mas se "o" se puser...
Ama bana demiştin ki, "ikinci kattan bile bakamayacak kadar korkaktır."
Disseste-me que acabaria com uma mancha vermelha na paisagem.
Geçen hafta demiştin ki...
O fim-de-semana passado disseste...
Demiştin ki eğer seninle operaya gelirsem beni sonsuza kadar bırakacaksın.
Disseste que se fosse contigo à opera deixavas-me em paz para sempre.
Bir kereseinde bana demiştin ki, hisse senedi için duygusallaşma, Gordon.
Uma vez disseste-me para não me emocionar com as cotações, Gordon.
Artık kimseye inancım kalmadığını söylediğim de demiştin ki ;
quando eu estava a mentir para mim mesmo
- Ama gerekiyordu, sen demiştin ki...
- Devia sim. Disse...
Hiç birşeyi. Ama demiştin ki...
Nada... pensei que...
Sen demiştin ki, "Aynı gün aynı elbiseyle birbirlerini görme şansları milyonda bir."
Você disse que a chance de usarem... o mesmo vestido e se verem era difícil.
Demiştin ki...
Pensei que tivesse dito...
Aynen demiştin ki : "İşler çığırından çıktı."
e disseste : "Perdi a cabeça."
- Fakat babam bana demiştin ki...
- Mas o pai disse-me...
- Hey, demiştin ki...
- Mas tu disseste...
- Ame demiştin ki...
- Mas tu disseste...
Demiştin ki... zengin ressamı ve Ann'i götürenler... Tıraşları temiz, kıyafetleri düzgündü demiştin.
Você disse que os homens... que levaram o homem rico e também ela... estavam muito bem barbeados e com roupas limpas.
Bana ne demiştin ki?
O que é que me disseste?
Demiştin ki : Banklardan kurtulmak için...
Rodney, disseste que se eu quisesse largar os bancos...
Demiştin ki bu çiçekleri sevdiğim insan için hazırlamak isterim.
Disseste que querias fazer arranjos florais para a pessoa que amas.
Ama bana demiştin ki...
Mas tu disseste-me...
- Ama demiştin ki... - Biliyorum, bebeğim.
- Mas disses-te...
Demiştin ki, bir rüya nasıl soracağımızı bilmediğimiz bir soruya verilen bir yanıttır.
- Foste tu que mo disseste uma vez. Disseste que um sonho é uma resposta a uma pergunta que não aprendemos a fazer.
- Kese kağıtlarını atmayın demedin ki yalnızca kiraz çekirdeklerini ve misketleri atmayın demiştin.
- O que fizemos? - Nunca disseste nada sobre sacos de papel pela janela. Só sobre carocos e berlindes.
Demiştin ki...
Dizias...
Geçen gece bana demiştin ki...
- Lembra-se do que me disse?
Ben Amerika yolculuğuna çıkmak istediğimde sen demiştin ki :,
Quando eu quis partir, você disse :
Ama sen demiştin ki,'Bölge', bir üst uygarlığın ürünüdür.
Porque, se Deus é o tal triângulo... então, já não sei nada.
İlk başta kalamaz demiştin. Ama dün dedin ki...
Disse que ele não podia ficar, mas, ontem, disse...
- Ama demiştin ki...
- Mas você disse...
- Mesajinda demistin ki...
- Sua mensagem disse que...
Tatlım, Tom'larda ne demiştin. Camille dedi ki : "Günahkarı sevmek ama günahtan nefret etmek önemlidir öyle ki, tutkuyu hissetmeye izin verirsiniz fakat bu tutku üzerine harekete geçmezsiniz."
Querida, você falou no Tom's. Camille disse que é importante amar o pecador mas odiar o pecado, logo você pode sentir o desejo, mas jamais realizá-lo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]