Diyeceğiz translate Portuguese
773 parallel translation
Soho'ya elveda ve büyük şehre merhaba diyeceğiz.
Viramos costas ao Soho e vamos para a cidade grande!
Pek yakında hoşçakal diyeceğiz.
Para a guerra! Vamos dizer adeus!
Düşman yaklaşınca şöyle diyeceğiz :
Quando o inimigo se aproximar, vamos dizer :
- Frank'e ne diyeceğiz?
- O que diremos ao Frank?
Ona Heathcliff ( Sertkaya ) diyeceğiz.
Vamos chamá-lo de Heathcliff.
Bana yaşlı Baba derler, sana da genç Baba diyeceğiz.
Eu sou conhecido como o Velho Babá. - E a ti chamaremos o Jovem Babá.
- Bu plana Aziz Faith diyeceğiz. - Aziz Faith.
Será chamada de Santa Félix Santa Fé.
Ama kısaca, sana Gus diyeceğiz.
- Mas vamos chamar-te Gus.
Yemekten sonra bir birimize iyi geceler diyeceğiz.
Após o que, vamos dizer boa noite um ao outro.
Eh, Onu aldığımda tamamen kördü diyeceğiz, ve şimdi yarı yarıya iyi olduğunu.
Direi que quando me comprou era totalmente cego, e que recuperou metade da minha visão.
Bir el poker oynayalım diyeceğiz, belki... Sonra yemeğe otururuz.
Vamos começar por falar sobre um jogo de póquer, talvez... e depois vamos dar a volta para a ceia.
Alicia'yla o gemiye atlayacak ve pencereden şöyle bir bakıp her şeye elveda diyeceğiz.
Alicia e eu, subiremos nessa nave de vocês e E veremos o porto e lhe daremos à todos um grande beijo de despedida.
Tünellere Tom, Dick ve Harry diyeceğiz.
Chamar-lhes-emos de Tom, Dick e Harry.
Kanada'ya götüreceğimiz şeyi yükleyip ver elini mavi gökyüzü diyeceğiz. Evet.
Metemos a carga para o Canadá e voamos para os céus, certo?
Birileri gelirse onlara ne diyeceğiz?
Se alguém chegar, o que dizemos?
Onlara ne diyeceğiz Sayın Başkan?
Que lhes dizemos?
Buna Elmalı Turta operasyonu diyeceğiz, kolay olacağından değil ama bu adayı üç büyük parçaya ayıracağımız için.
Esta operação chama-se "Tarte de Maçã". Não porque será fácil, mas... porque vamos cortar esta ilha em três grandes pedaços.
O açıkça çok gelişmiş duyuya sahip... Drama mı diyeceğiz?
Ele tem obviamente um sentido bastante desenvolvido de... drama, será?
- Ne diyeceğiz?
- E dizer-lhe o quê?
O halde sana John Russell diyeceğiz.
Usaremos John Russell. Nenhum nome de Apache.
- Ne diyeceğiz?
- O que dizemos?
Polise ne diyeceğiz?
O que é que diremos à polícia?
Herkese ne diyeceğiz?
Que vamos dizer?
Ama ona ne diyeceğiz?
Mas... Como deveríamos chamá-lo?
Hoşçakal diyeceğiz.
E nós? Nos despediremos.
- Ona ne diyeceğiz?
- Que lhe dizemos?
Sadece gidip orada diyeceğiz ki :
Vamos ter com ele e dizemos :
Onlara sadece : "Bir cinayet oldu, işte katil budur" diyeceğiz.
Informaremos o assassinato e entregaremos o criminoso.
Sana "Ni" diyeceğiz.
Diremos "Ni."
Ulan size kaç kere çalmayın diyeceğiz?
Não ouvistes que não gosto dessa canção de merda?
Northern Star'ın muhabiriyiz, diyeceğiz.
Dizendo-lhe que somos correspondentes do The Northern Star.
Gidip herhangi bir kabile reisine düşmanlarını yenmek ister misin, diyeceğiz.
Quando lá chegarmos, perguntaremos a qualquer chefe : "Quer vencer os seus inimigos?" Ele dirá : "Claro, força."
Şimdi yargıca ne diyeceğiz?
E agora que caralho vou dizer ao juiz?
Rehinelerin önünde şapkamızı sallayıp "hoşça kalın" mı diyeceğiz? Hadi, bunu yapmalıyız.
Só cumprimentamos os reféns, e dizemos, "adeus".
Bu yüzden sanırım sana "Yaşlı George" diyeceğiz.
Acho que só te vamos chamar "velho George."
Harge diyeceğiz. İsmini devam ettirmesi için bir erkeğin ilk çocuğunun erkek olması lazım.
É comum o primeiro filho homem ter o nome do pai.
Buna, Muffit 2 diyeceğiz.
Vamos chamar ao primeiro Muffit 2.
Bu geceden sonra ona ateş topu diyeceğiz.
Ele já não vai aparecer muito por aqui depois desta noite.
Ona "Haftanın Tanınmayan Kahramanları" diyeceğiz
Chamar-lhe-emos'Os Heróis Ignorados do Centar'.
Muhabirlere ne diyeceğiz peki?
- O que vamos dizer aos repórteres?
Peki onlara ne diyeceğiz?
E que dizemos ao povo?
- Ne diyeceğiz ki?
- E dizer o quê?
Babam eve dönüp 10,000 doların eksildiğini fark edince ne diyeceğiz?
O quê vou dizer ao meu pai quando ele voltar e descobrir 10 mil faltando?
Bu arada, bu insanların ailelerine ne diyeceğiz?
Eu não sei. Algo não está certo. Tu passaste por maus bocados nos últimos dois anos.
Biz, "hangisi" diyeceğiz.
"Qual delas?" diremos.
ve biz... ve biz bu tehdite bir dur diyeceğiz, ve bu gerçekten bir tehdit.
E nós... e nós podemos acabar com esta ameaça. E é uma ameaça.
Biz senin aileniz. " diyeceğiz.
São os teus pais. "
Sana Usul diyeceğiz. Sütun kaidesini gücünü taşıyan demektir.
Serás conhecido por Usul, que é a força da base da coluna.
Biz federal bir hakime küflenmiş bir Babil tanrısı şehri yerle bir edecek mi diyeceğiz?
Vamos dizer a um juiz federal que um deus bolorento da Babilónia vai dar cabo da cidade?
- Kasabada ne diyeceğiz?
Vamos!
Hoşçakal mı diyeceğiz?
É tchauzinho?
diyeceğim 131
diyecektim 49
diyecek 78
diyecektin 16
diyeceksin 119
diyecekler 55
diyeceğim şu ki 17
diyecektim ki 23
diyeceğim ki 17
diyeceksiniz 34
diyecektim 49
diyecek 78
diyecektin 16
diyeceksin 119
diyecekler 55
diyeceğim şu ki 17
diyecektim ki 23
diyeceğim ki 17
diyeceksiniz 34