English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ D ] / Düşündüğün gibi değil

Düşündüğün gibi değil translate Portuguese

801 parallel translation
- Bu iş senin düşündüğün gibi değil.
- Isto não é o que julgas ser.
Elbette öyle, ama düşündüğün gibi değil.
Claro que é, mas näo como pensas.
Düşündüğün gibi değil.
Não é o que pensas.
Şey, düşündüğün gibi değil.
Bem, não é pela razão que tu pensas.
Hayır hayır. Düşündüğün gibi değil, Janey.
Não, não, não é o que tu estás a pensar, Janey.
Senin düşündüğün gibi değil, ama yine de kötü.
Não no sentido que pensas, claro, mas ainda pior.
Düşündüğün gibi değil.
Não é o que estás a pensar.
Düşündüğün gibi değil.
Também não é isso.
Tek söyleyebileceğim : Cennet, dünyada düşündüğün gibi değil.
Aquilo é muito diferente do que pensais.
Düşündüğün gibi değil.
Não é o que pensas!
Düşündüğün gibi değil.
Mas não no sentido que dizes.
Düşündüğün gibi değil.
Não é o que está a pensar.
Düşündüğün gibi değil ama.
Não foi um passo desses.
Düşündüğün gibi değil ve eğer masumsan, burada ne işin var?
Não é nada do que estas a pensar e se és tão inocente, o que fazes por aqui?
Hiç düşündüğün gibi değil.
- Não é o que estás a pensar...
Hayır, düşündüğün gibi değil.
Não, não é nada disso.
- Düşündüğün gibi değil!
- Não é o que pensam, está bem?
Hayır, düşündüğün gibi değil.
Não, não é o que pensais.
- Düşündüğün gibi değil.
- Não é o que você pensa.
Hayır, düşündüğün gibi değil, baba!
Não é o que estás a pensar pai.
Şey, düşündüğün gibi değil, Baba.
Não é o que estás a pensar, pai.
Senin düşündüğün gibi değil.
Mas não da forma que estás a pensar.
- Düşündüğün gibi değil. - Düşündüğüm gibi.
- Não é o que tu pensas.
- Evet, ama düşündüğün gibi değil.
Sim, mas não é aquilo que estás a pensar.
Düşündüğün gibi değil.
Desculpa aquilo na pizaria.
Düşündüğün gibi değil...
Não é o que tu pensas...
Düşündüğün gibi değil.
Não tem nada a ver.
- Düşündüğün gibi değil.
- Não é o que tu pensas.
Les Amca, düşündüğün gibi değil.
Tio Luis. Não é o que tu pensas.
Bak, düşündüğün gibi değil.
Não é aquilo que está a pensar.
- Düşündüğün gibi değil. - Öylemi?
Não é o que você pensa.
Düşündüğün gibi değil.
- Não é o que tu pensas. - É bom que não seja.
- Düşündüğün gibi değil.
- Não é assim como pensas. - Se não é assim como penso.
Hayır, düşündüğün gibi değil. Bu senin iyiliğin için.
Não é o que tu pensas, é para teu bem.
Düşündüğün gibi değil!
Nada disso!
- Düşündüğün gibi değil.
- Não é o que estás a pensar.
Yoksa birinin canını yakarım. Çılgınlık yapacak değilim, ama bunların hiçbiri düşündüğün gibi değil.
Não vou fazer disparates, mas isto não é o que julga!
Düşündüğün gibi değil. Onun peşinde değiller.
Não estavam atrás dela.
Hayır, hayır, Deena, düşündüğün gibi değil.
Não, não, Deena, não é o que tu pensas.
Durum düşündüğün gibi değil tamam mı?
Não é nada disso.
Düşündüğün gibi değil.
Isto não é o que parece. Não?
O kapıdan içeri girerken düşündüğün şey, seni erkeklerin evlendikleri gece yaptıkları gibi iğrenç bir biçimde mıncıklamamdı. öyle değil mi?
Pensaste, Willa Harper, que assim que entrasses por aquela porta eu te começaria a pôr as patas em cima daquela maneira abominável que é suposto os homens fazerem na noite de núpcias.
Bütün bunlar düşündüğün gibi saçma denecek kadar ilgisiz değil.
Isto tudo não é tão absurdamente irrelevante como pensam.
Senin düşündüğün gibi bir yara değil.
Não é esse tipo de ferida.
- Düşündüğün gibi değil.
- Não é nada disso.
Senin düşündüğün gibi biri değil.
Ele não é o que pensa. Ele é maravilhoso.
- Düşündüğün gibi değil.
- Veja aqui as suas chaves qualquer maneira. -
Ama düşündüğün gibi değil.
Não é o que tu pensas.
Senin düşündüğün gibi yetişmek değil.
Não cresci da forma como pensa em crescer.
Düşündüğün gibi biri değil.
Não é quem tu pensas.
- Demek istediğim senin düşündüğün gibi yalanlar değil.
Sei. Não como você pensa, não totalmente mentira.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]