Dışarı çık translate Portuguese
13,608 parallel translation
Bobby, dışarı çık.
Bobby, sai.
Arada sırada ben de dışarı çıkıyorum.
Eu saio... ocasionalmente.
Biri dışarı çıkıyor.
Está alguém a sair.
Dışarı çıkıyorum.
Ia agora sair.
Ben dışarı çıkıyorum.
Vou lá fora.
- Biz de dışarı çıkıyoruz.
- Vamos lá fora. - Vamos.
Ellerini görebileceğim şekilde dışarı çık.
Saia com as mãos onde eu consiga vê-las.
Belli ki dışarı çıkıyormuş.
Ela claramente ia sair.
Polis raporuna göre kamyonette çocuk kilidi olmadığından bir sebepten dışarı çıkıp çöle gitti.
O relatório da polícia presumiu que por ele não ter trancas a prova de crianças na carrinha, ela saiu e foi para o deserto por alguma razão.
Dışarı çıkın. Hepiniz hemen.
Podeis ir, todas.
Dışarı çık!
Sai! Demónio ímpio!
Dışarı çıkın da savaşın, sizi korkaklar.
Venham para fora e lutem, covardes!
- Yeter. - Dışarı çıkıp bir temiz hava...
- Acho que precisas de ir apanhar ar.
Başlarının bir gün kıçlarından dışarı çıkmasına.
Talvez um dia consigam tirar as cabeças dos seus rabos.
Değişiklik var dediysem değişiklik var, tamam mı? Dışarı çık.
Há uma mudança porque há uma mudança, tudo bem.
Kızlar, dışarı çıkın, tamam mı?
Meninas, vão lá para fora, está bem?
Ellerinizi kaldırarak dışarı çıkın.
Saiam daí com as mãos no ar!
Ellerinizi kaldırarak dışarı çıkın.
Saiam já daí com as mãos no ar!
Dışarı çık, korsan.
Sai, pirata.
Masadan uzaklaş ve ameliyathaneden dışarı çık.
Cale-se, afaste-se da mesa, e retire-se!
Artık dışarı çıkıp dünyana tekrar merhaba demenin vakti geldi.
Por isso está na hora de ir dizer "olá" para o mundo.
Dışarı çıkıp- -
Podemos ir ali fora...
Selam. Dışarı çıkıp oynamak ister misin?
- Olá, podes sair para brincar?
Bence dışarı çıkıp sivilleri tehlikeden korumak umudun aktif bir sembolü ve de çok asil bir davranış.
Acho nobre andar por aí a perseguir o perigo e a proteger os inocentes, ser um símbolo activo de esperança.
Donna kız arkadaşlarıyla dışarı çıktı.
Donna saiu com algumas amigas.
Dışarı çıkınca başka bir meslek seçebilirsin mesela.
Talvez devesse tentar uma profissão diferente quando sair.
Dışarı çıkıyorsun.
Andas por aí.
Tek hayalim, dışarı çıkınca ormanda büyük bir arsa alıp orada yaşamak.
O meu sonho é sair, comprar muita terra e viver no mato.
Dışarı çık!
Sai.
Çık dışarı! Harvey, sen ve ben devam edeceğiz.
Sai daí, Harvey.
Bu iş kötüye gitmeden çık dışarı.
Sai antes que isto fique feio.
Dash, çık dışarı!
Sai daqui, Dash!
Çık dışarı.
Sai!
Çık dışarı.
Sai.
Çık dışarı!
Sai!
Çık dışarı, çık dışarı.
Sai.
- Çık dışarı! - Tamam!
- Está bem!
Çık dışarı!
Saia!
Hemen çık dışarı!
Saia da cabine, agora!
Az önce bir uzay canavarının kıçından dışarı uçtuk. Aa!
Acabamos de voar para fora do rabo de um monstro espacial.
Konferansın ilk gecesi bir grup akşam yemeği için dışarıya çıktık ve Rahip Baker kırmızı şarap sipariş etti.
Na primeira noite da conferência, saímos para jantar, e o Reverendo Baker pediu uma garrafa de Cabernet.
Çık dışarı.
Saia daqui.
Neredeysen çık dışarıya!
Sai, sai, onde quer que estejas!
Jordie'nin babasının dışarıya park ettiğini gördüm. Sonra bir çığlık duyuldu.
Ouvi o pai do Jordie a estacionar lá fora, e depois ouvi um grito.
Televizyonu kapatıp dışarıya çık ve hava al.
Desliga a TV. Vai lá para fora apanhar ar.
Çık dışarı.
Saia.
Çık dışarı dedim!
Saia!
Çıkın dışarı.
Sai.
- Çık dışarı.
- Sai.
Bırak gitsin ve çık dışarı!
Larga e sai! Depressa!
Çık dışarı.
Saia daqui!