Dışarı çıkmak istiyorum translate Portuguese
104 parallel translation
Bell, dışarı çıkmak istiyorum.
Bell, quero ir lá atrás.
- Ben dışarı çıkmak istiyorum.
- Eu quero sair.
Seninle bir gece dışarı çıkmak istiyorum. Mum ışığı, gitar nağmeleri...
Gostaria que nós tivéssemos uma noite, com velas, guitarras doces...
İstediğim şekilde çalışmak istiyorum, istediğim gibi dışarı çıkmak istiyorum.
Vou trabalhar como quiser e quando quiser. Do jeito que quiser.
Dışarı çıkmak istiyorum.
Quero sair!
Bazı geceler dışarı çıkmak istiyorum.
Quero sair algumas noites.
Dışarı çıkmak istiyorum.
Quero saír.
"Dışarı çıkmak istiyorum Bay Johnston"
Eu quero sair, Sr. Johnston.
Dışarı çıkmak istiyorum.
Eu quero sair!
Dışarı çıkmak istiyorum.
- Eu quero sair!
Olduğun yerde kal! Dışarı çıkmak istiyorum.
Eu quero sair!
Şimdi dedem iyileştiğine göre yarın gece dışarı çıkmak istiyorum.
Agora que está tudo bem com o avô, quero sair amanhã à noite.
Adrian, biraz dışarı çıkmak istiyorum.
Adrian, vou sair um bocado.
- Ben içeri girmek değil dışarı çıkmak istiyorum.
- Não quero entrar, quero sair.
Ben dışarı çıkmak istiyorum.
Quero sair.
Hayatım, ben bu akşam dışarı çıkmak istiyorum.
Amor, eu quero sair hoje.
Ve bolca dışarı çıkmak istiyorum, böylece harika bir çok tatil anımız olur.
E fazer muito exercício ao ar livre para termos muitas e boas recordações das férias.
Dışarı çıkmak istiyorum.
Gostava de ir lá fora.
Dışarı çıkmak istiyorum!
Quero ir embora!
Dışarı çıkmak istiyorum.
Quero sair.
Ben dışarı çıkmak istiyorum dünyanın bir kısmını görmek keşfetmek.
Quero sair daqui. Ver o mundo, explorar.
Arabadan dışarı çıkmak istiyorum, şimdi!
Gostaria de sair do carro. Pare o carro!
Dışarı çıkmak istiyorum.
Quero ir lá para fora.
- Jimmy, dışarı çıkmak istiyorum.
Jimmy, queria sair aqui.
Dışarı çıkmak istiyorum!
Eu quero sair!
Dışarı çıkmak istiyorum.
Vê a linguagem corporal dele, Mark.
Dışarı çıkmak istiyorum... saatim olmadan... Ama her şeyim bej rengi.
Eu quero saír... sem o meu... relógio... mas tudo o que eu tenho é beige.
Ben dışarı çıkmak istiyorum.
Se eu não sair daqui, não há combate.
Dışarı çıkmak istiyorum.
Eu quero sair.
Biliyor musun Pearl, aslında yemek için dışarı çıkmak istiyorum.
Pearl, o que eu gostava mesmo era sair para jantar fora.
Dışarı çıkmak istiyorum!
Eu quero.... sair.
Uyan, dışarı çıkmak istiyorum.
Acorda, quero sair.
- Hayır, dışarı çıkmak istiyorum.
- Não, vou deitar. Ok.
Yakalamanıza yardım edersem dışarı çıkmak istiyorum.
Se o ajudar a apanha-lo, quero sair com tempo cumprido.
İzninizle bu hafta sonu bazı şeyleri ayarlamak için dışarı çıkmak istiyorum.
Com a sua permissao, gostaria de tirar o fim-de-semana para tratar de algumas coisas pessoais.
Dışarı çıkmak istiyorum.
Só quero sair.
"Anahtarı düşürdüm." Dışarı çıkmak istiyorum. Dışarı çıkmak istiyorum.
"Eu derrubei a chave." Eu quero sair logo de lá.
Bu gece dışarı çıkmak istiyorum, ve bu kulağa süper geliyor, fakat Dean bir partiden bahsetmişti yani..
Quero mesmo ir sair hoje à noite. E isso parece impecável. - Mas o Dean falou de uma festa,...
- Yine de dışarı çıkmak istiyorum.
- Continuo a querer sair esta noite.
Önümüzdeki haftalarda dışarı çıkmak istiyorum.
Quero mais tempo lá fora, nas duas próximas semanas.
Tellerinizi kesip kaçmaya çalışıyordum, çünkü dışarı çıkmak istiyorum.
Queria ultrapassar o vosso arame porque quero sair.
Hayır, dışarı çıkmak istiyorum.
Não, não, eu quero ir.
Buradan dışarı çıkmak istiyorum.
Só quero sair daqui!
Dışarı... çıkmak... istiyorum... böylece... insanlar... benim... ne olduğumu görebilirler.
Quero... sair... para que as pessoas... possam ver... em que me transformaram.
Sadece son birkaç yıl burada kalabileceğimi umuyordum, ama şimdi dışarı çıkmak ve her şeyi bitirmek istiyorum.
Esperava poder aguentar-me aqui, só os últimos anos, mas agora só me apetece sair e acabar com tudo.
Benimle dışarı çıkmak ve onları almak için birkaç silahsız gönüllü istiyorum.
Quero alguns voluntários desarmados que venham comigo apanhá-los.
Dışarı çıkmak istiyorum.
- Apetece-me sair.
- Evet ama şimdi dışarı çıkmak istiyorum.
- Pois, mas agora apetece-me sair.
İki boktan senedir dışarı çıkmadım. Evet, çıkmak istiyorum.
Não vou lá fora há dois anos!
Artık geceleri dışarı çıkmak ve bakmak ve seyretmek istiyorum.
Agora, à noite eu vou para fora e fico a olhar para elas.
Ben seni ölü görmek istiyorum sen ise canlı bir biçimde çıkmak istiyorsun yani hadi şunun ortasını bulalım ve sen de dışarıya çık.
Você gostaria de sair vivo. Encontremos o meio-termo. Farei você sair.
dışarı çıkmak ister misin 19
çıkmak istiyorum 39
istiyorum 518
istiyorum ki 20
dışarı 1436
dışarıda 424
dışarda 41
dışarıya 59
dışarıdayım 29
dışarı çık 478
çıkmak istiyorum 39
istiyorum 518
istiyorum ki 20
dışarı 1436
dışarıda 424
dışarda 41
dışarıya 59
dışarıdayım 29
dışarı çık 478
dışarı çıkıyorum 69
dışarı çıkalım 87
dışarı gel 90
dışarı çıkacağım 19
dışarıdaydım 29
dışarı çıkma 37
dışarı çıktı 86
dışarısı çok soğuk 29
dışarıdalar 31
dışarıda bekleyin 38
dışarı çıkalım 87
dışarı gel 90
dışarı çıkacağım 19
dışarıdaydım 29
dışarı çıkma 37
dışarı çıktı 86
dışarısı çok soğuk 29
dışarıdalar 31
dışarıda bekleyin 38