Emin olmak istedim translate Portuguese
1,093 parallel translation
Sadece gideceğiniz yere güvenle ulaştığınızdan emin olmak istedim.
Quero certificar-me de que chega bem aonde tem de chegar.
Sadece iyi olduğundan emin olmak istedim.
Quero saber se estás bem.
Takip edilmediğine emin olmak istedim.
- Tive de confirmar se não o seguiam.
Emin olmak istedim.
Só queria ter a certeza.
"Söylediklerimi anladın mı, emin olmak istedim."
"Queria certificar-me de que tinhas compreendido o que disse."
- Emin olmak istedim de.
- Só queria ter a certeza.
İyi olduğuna emin olmak istedim.
Só queria verificar.
Herkes uyanık mı emin olmak istedim.
Só queria ver se estavam acordados.
Öldüğünden emin olmak istedim.
Via se estava morto.
Ben sadece bunu söylemeden önce emin olmak istedim.
Eu só queria ter a certeza antes de vos contar.
Emin olmak istedim...
Queria ter a...
Sadece emin olmak istedim ağabeyimi öldürmeden önce.
Tinha que ter a certeza antes de matar o meu próprio irmão.
Gitmeden önce aramızın bozuk olmadığından emin olmak istedim.
Eu queria falar contigo antes de partires, só para descobrir se eu e tu estamos porreiros.
Ama mesajını alır almaz sorun olmadığından emin olmak istedim.
Mas quando vi a sua mensagem Tive que entrar em contacto consigo Para ver se havia algum problema Que problema?
Sadece emin olmak istedim.
Só queria ter a certeza.
Atıştırmalıkları getirdiğinizden emin olmak istedim sadece.
Só queria ter a certeza de que se tinha lembrado da merenda da equipa.
Tahminimden biraz daha erken oldu ama yerleştiğine ve mutlu olduğuna emin olmak istedim. Ne dersin?
É mais cedo do que esperava e quis verse já te sentias instalado e a dar-te bem, porque...
Hala iyi misin diye emin olmak istedim.
Guarda energias para o final.
Hayır sadece dekorasyonun emin ellerde olduğundan emin olmak istedim. Sanırım burada her şey yolunda.
Só quis ver se alguém tratava das decorações, e visto que sim...
Peki, güzel. Ben yalnızca emin olmak istedim.
Óptimo, só me queria certificar.
Sadece dolu olduğundan emin olmak istedim, böylece çekim yapabiliriz.
Quero ver se o filme está a rodar, para podermos filmar...
- Sadece emin olmak istedim, tamam mı?
- Eu tenho de ter a certeza, tudo bem.
Sadece iyi olduğunuzdan emin olmak istedim.
Eu só queria saber se estava tudo bem com as duas.
Suyun hasar vermediğine emin olmak istedim.
Queria ter a certeza de que a água não o danificara.
Sadece emin olmak istedim, Verileri kontrol etmek için daha fazla zamana ihtiyacım var.
Só quero ter certeza. Preciso de tempo para checar os dados
Bir şeyin farkına vardım. Uzun zaman önceydi... Ve bildiğinden emin olmak istedim...
Eu tenho a noção de que foi há muito tempo... e eu quero que saibas que... eu estava apenas a fazer o meu trabalho.
Kyle, sadece iyi olduğundan emin olmak istedim.
Kyle, só queria ter a certeza que estavas bem.
Sadece kimseye söylemeyi planlamadığına emin olmak istedim..
Só preciso ter a certeza que não planeias contar a todos sobre...
Emin olmak istedim. İyi ki istemişim.
Só quis jogar pelo seguro e ainda bem que o fiz.
Arızalı olmadığından emin olmak istedim. Arızalanmamıştı.
Eu queria ter certeza que ele não estava funcionando.
Sadece zihnimin uydurduğu şeyler olup olmadığınızdan... emin olmak istedim.
Estava apenas a garantir que não eram invenções da minha... cabeça.
Hey! Sadece ana yemeğin ne kadar başarılı olacağından emin olmak istedim.
Por isso, estou apenas a verificar para ter a certeza de que o prato principal vai sair um pouco melhor.
Senin de bildiğinden emin olmak istedim.
Estou garantindo que saiba também.
Senin iyi olduğundan emin olmak istedim. Senin ve çocukların.
E quis certificar-me que vocês estavam bem, tu e os miúdos.
Sen olduğundan emin olmak istedim.
Só queria me certificar de que era você.
Orada olmadığından emin olmak istedim.
Só quero ter a certeza de que não estás aí.
Sadece emin olmak istedim.
- Só queria ter a certeza.
O smaçtan sonra iyi olduğundan emin olmak istedim.
Quis saber se está bem, depois daquele seu remate.
- Her şeyi yaptık, emin olmak istedim.
- Fizemos tudo, só quero certificar-me.
Sizin durumdan haberdâr olduğunuzdan emin olmak istedim.
Só queria ter a certeza de que estava a par da situação.
Çünkü önce yapmamı istediğinden emin olmak istedim.
Porque quero ter a certeza que queres que o faça antes de o fazer.
Güzel, çünkü şimdi suratına kapatıyorum... ve duyduğundan emin olmak istedim.
Óptimo, porque vou desligar... e queria ter a certeza de que tinhas ouvido.
Hanlin'in Rory'ye iyi davranacağına emin olmak istedim.
Foi uma oportunidade de me certificar que o Hanlin toma bem conta da Rory.
Sadece lanet işin doğru yapıldığından emin olmak istedim.
Só queria me assegurar de que se feito bem.
Hala arkadaş mıyız diye emin olmak istedim.
Queria certificar-me que podemos ser amigos.
Herşeyin yolunda olduğundan emin olmak istedim.
Vim ver se estava bem. Estamos bem, a sério.
Çünkü senin beğeneceğinden emin olmak istedim.
Porque eu queria, sabes...
Deli olmadığımdan emin olmak için gözetleme kasetine bakmak istedim.
Queria ver a cassete para ter a certeza de que não estava doida.
Çünkü ne yaptığınızı öğrenmek istedim sadece yani biz Chandler'la bütün gece yaparken bizi rahatsız etmemenizden emin olmak için.
Porque queria saber o que iam fazer, para não entrarem enquanto eu e o Chandler estivéssemos a fazê-lo a noite inteira.
İyi olduğundan emin olmak istedim.
Só queria ter a certeza de que está tudo bem.
Sadece daha iyi olup olmadığınıza emin olmak istedim...
Só queria certificar-me de que se sentia melhor.
emin olmak istiyorum 28
emin olmak için 34
istedim 74
istedim ki 16
emin değilim 1019
emin misin 2639
emin ol 169
emin olun 89
emin olabilirsin 152
emin misiniz 577
emin olmak için 34
istedim 74
istedim ki 16
emin değilim 1019
emin misin 2639
emin ol 169
emin olun 89
emin olabilirsin 152
emin misiniz 577