Emin olmak istiyorum translate Portuguese
1,153 parallel translation
Biliyorum, bu senin zevkin. Asiri iffetli davranacak durumda olmadigimi da biliyorum. Ama kasetin emin ellerde oldugundan emin olmak istiyorum.
Eu sei que é um assunto teu e não estou em posição de ser hipócrita, mas gostaria de saber que a cassete está em boas mãos.
- Sadece emin olmak istiyorum Diane.
- Só me estou a certificar,
Birisi beni becerirken suratımın güzel göründüğünden emin olmak istiyorum.
Gosto de apanhar na cara com ela bem arranjada.
Bütün soruları cevapladığımızdan emin olmak istiyorum.
Só quero ver se respondemos a todas as perguntas.
Sadece söylediğin nedenden dolayı seni kaybettiğimden emin olmak istiyorum.
Só quero ter a certeza de que estou a perdê-lo por essa razão.
Emin olmak istiyorum.
Gosto de ter a certeza.
Tamamen uyduğundan emin olmak istiyorum.
Quero assegurar-me de que tudo serve.
Ona hiçbir zarar gelmeyeceğinden emin olmak istiyorum.
Oficial, quero que se assegure de que não lhe aconteça nada.
Bir de Jackie'i almadan önce gezinin amacını, herkesin bildiğinden emin olmak istiyorum.
E antes de apanharmos a Jackie... quero ter a certeza de que sabemos todos o motivo desta viagem.
Ben sadece bu akşam babamla evde olacağınızdan emin olmak istiyorum. Çünkü size büyük bir haberim var.
Só estou a dizer que quero ter a certeza que tu e o pai vai estar em casa, esta noite porque eu posso ligar com grandes notícias.
Sadece sana bir şey olmayacağından bebeğinin sorunsuz doğacağından emin olmak istiyorum.
Não quero que te aconteça nada, quero que o teu bebé nasça sem surpresas.
Yalnızca iyi olduğundan emin olmak istiyorum.
Só quero estar segura de que se encontra bem.
Bir kırığın olmadığından emin olmak istiyorum. Kalkabiliyor musun?
- Está tudo bem?
Şimdi hala bir işin olduğundan emin olmak istiyorum... Orada her ne yapıyorsan bu seni batırıyor.
Só me quero assegurar que ainda tens um emprego quando acabares... o que quer que estejas aí a fazer.
- Bu yüzden emin olmak istiyorum.
É por isso que eu quero saber se é o John.
Eğer... ben sadece... sadece, uh... ölmeyeceğine emin olmak istiyorum... ya da başka bir şey.
Bem, se ele... você sabe, eu apenas eu apenas quero ter a certeza que ele não vai morrer, ou coisa do género.
Teri ve Kim'in burada guvende oldugundan emin olmak istiyorum.
Porquê? Só quero ver se a Teri e a Kim estão seguras aqui.
Güvenli evi. Başlamadan önce Teri ve Kim'in güvende olduğundan emin olmak istiyorum.
Antes de começarmos, quero ter a certeza que a Teri e a Kim estão bem.
O manyak sapığın iyi ve ölü olduğundan emin olmak istiyorum.
Quero ter certeza de que aquele psicótico está bem morto.
Sadece, kazayla eline dokunduğumda, onu öldürmeyeceğimden emin olmak istiyorum.
Só quero saber que não o vou matar se, digamos, tocar acidentalmente na mão dele.
Ama emin olmak istiyorum.
Mas prefiro estar seguro.
İhtiyaçlarının karşılanacağına emin olmak istiyorum.
Quero estar seguro de que não lhe falte nada.
Rory'nin bilekliğinin arka tarafa kaçmadığından emin olmak istiyorum.
Só quero certificar-me de que a pulseira da Rory não está aqui.
Sadece emin olmak istiyorum.
Só preciso de ter a certeza.
Tamam, Sue Ellen, sadece tümüyle emin olmak istiyorum.
Certo, Sue Ellen, só quero ter a certeza absoluta.
Ben sadece... Sadece emin olmak istiyorum.
Só quero ter a certeza.
Ben sadece tüm detayların üstünden geçtiğimize emin olmak istiyorum.
Eu só queria ter a certeza que temos todos os detalhes.
Bunu aynı yolla yaptığımızdan emin olmak istiyorum.
Só quero ter a certeza de que seguimos os mesmos métodos.
Karla'nın tekrar uyuşturucuya bulaşmadığından emin olmak istiyorum.
Tenho de me certificar que a Karla está limpa.
Suçlama yapmadan önce emin olmak istiyorum.
Só quero ter a certeza antes de acusar alguém.
Bunun gerçek olduğundan emin olmak istiyorum.
- Só quero saber se é para valer.
İstediğiniz şeyin ne olduğunu anladığınızdan emin olmak istiyorum.
Quero garantir que ambos sabem o que estão a pedir.
Aradan yüzyıllar geçse bile hâlâ seninle olmayı her şeyi seninle paylaşmayı istediğimden emin olmak istiyorum.
Só quero assegurar-me que num milhão de anos ainda possa vêr-te e que tenhamos coisas maravilhosas para falarmos.
Gerçekten üzgünüm. Aklımdan geçenleri bildiğinden emin olmak istiyorum.
Quero ter a certeza de que as minhas palavras chegam a ti.
Fransızların onu görebildiğinden emin olmak istiyorum.
Quero certificar-me que os franceses a vêem.
Her şeyin kontrolünde olduğundan emin olmak istiyorum.
Queria ter certeza de que você está trabalhando nisso.
Bak 10 dakikalığına buradayım ve işim yok. Burada duruyor olacağım, ve hiç bir şeye dokunmadığından emin olmak istiyorum.
Olhe, eu saio dentro de 10 minutos e quero ter certeza que não tocou em nada.
Cherkasov'un Chicago inişinde iyi olduğuna emin olmak istiyorum Jer.
Eu quero ter a certeza de que o Cherkasov fica contente com a entrega de Chicago.
- Yo. Hayır! Her şeyin yolunda gitmesinden emin olmak istiyorum.
Quero apenas ter a certeza de que tudo corre bem, Fred.
Sadece beni hala... cemaat üyesi olarak kabul edeceğinden emin olmak istiyorum.
Só quero ter a certeza de que... continuará a aceitar-me como paroquiano.
Bir şeye bir kez daha açıklık getirip emin olmak istiyorum.
Posso pedir-lhe que me esclareça, por favor?
Bunun işe yaradığına emin olmak istiyorum...
Eu só quero ter a certeza que isto vai resultar...
Bak, bunun hakkında herkesten daha çok biliyor görünüyorsun... neden, emin değilim, ama bu davayı halletmem gerek ve yeniden şerif olmak istiyorum.
Você parece saber mais disto do que ninguém. Porquê, eu não sei, mas eu preciso de resolver este caso. E você quer voltar a ser o Xerife.
Bilmeni istiyorum ki seni her şeyden daha çok seviyorum. - Güzel. - Bu yüzden... benimle olmak istediğinden emin olmanı istiyorum.
Quero que saibas, te adoro, mais do que qualquer outra coisa e quero que tu tenhas a certeza que queres estar comigo.
Emin olmak icin bir hamilelik testi yapmak istiyorum.
Quero fazer um teste de gravidez só para despiste.
Sonra da emin olmak için 300 nanometrede baktım. O sonuçları istiyorum.
Expus o mapa a radiação de 300nm só para confirmar.
Emin olmak için kafatası taraması yapmak istiyorum. Buna gerek yok.
Queria fazer uma TAC à cabeça, para jogar pelo seguro.
Hiçbir şey yapmadığından emin olmak için, senden tüm sistemleri kapatmaya başlamanı istiyorum.
Concentre-se no meu sinal de voz.
- Sadece emin olmak istiyorum.
- Só quero a certeza.
Dinle, emin olmak için, bankadaki her şeyin dökümünü istiyorum.
Eu quero um inventário de todo o banco.
Ben de bunun kendilerini sevecen göstermeyi amaçlayan bir halkla ilişkiler işi... veya bir tür kandırmaca olup olmadığından emin olmak istiyorum.
Só quero me certificar de que não é uma manobra de relações públicas.
emin olmak istedim 23
emin olmak için 34
istiyorum 518
istiyorum ki 20
emin değilim 1019
emin misin 2639
emin ol 169
emin olun 89
emin olabilirsin 152
emin misiniz 577
emin olmak için 34
istiyorum 518
istiyorum ki 20
emin değilim 1019
emin misin 2639
emin ol 169
emin olun 89
emin olabilirsin 152
emin misiniz 577