Istedim translate Portuguese
30,937 parallel translation
Ne demek bu? Seni görmek istedim.
Ora, quis ver-te.
Ama sana söylemek istedim, çünkü gazetede okumak ya da haberlerde izlemek... Haberleri izlemiyorum.
Achei por bem dizer-lhe, já que acabará por ler no jornal ou ver nas notícias.
Angela'nın babasına sormak istedim.
- Quis perguntar ao pai da Angela.
Bir şey buldum. Alec'ten bakmama yardım etmesini istedim.
Descobri uma coisa e pedi ao Alec que viesse comigo.
Alec, sana güvence vermek istedim.
- Alec, só te queria tranquilizar.
Bir cinayetin tanığı olduğunu okudum. Gelip iyi olduğunu görmek istedim.
Li que testemunhou o homicídio e pensei em vir ver se está bem.
Rahatsız edici bir tecrübe yaşadığını duydum ve geçmişimiz yüzünden sana ulaşmak istedim.
Teve uma experiência traumatizante e, dado o seu historial, quis oferecer-lhe a minha ajuda.
İnsanlar konuşur, o yüzden beni dâhil etmemelerini istedim. En iyi seçenek bu.
Para evitar zunzuns, pedi que me não me metessem nisso.
Yaptım, bunlar oldu ve bilmeni istedim çünkü artık o fotoğraflar bende değil.
Não quero acabar a conversa com explicações. Fi-lo, aconteceu e queria que soubesses porque...
Bunu sana söylemek istedim, olur da...
Estão nas mãos de outra pessoa. E preferi dizer-te caso...
- Bebeği demek istedim. - Kız kardeşlerime söyledim.
- Contei às minhas irmãs.
Açıkçası, Alec'i görmeye gelip ona anlatmak istedim.
Eu queria ir ver o Alec e dizer-lhe.
Hep Doncaster'a gitmek istedim.
Sempre quis ir a Doncaster.
En azından cenazenin masraflarını karşılayarak yardımcı olmak istedim.
E ajudar com o custo do funeral é o mínimo que podia fazer.
Sadece yüzünü görmek istedim.
- Só quero ver-te.
Bilmem ki o zamandan beri orada, yukarıda olmak istedim hep, anlıyor musun?
Eu não sei, desde então Eu sempre quis estar lá em cima, sabe?
Mike konusunda tebrik etmek istedim.
Queria dar-te os parabéns pela libertação do Mike.
Mike geleceği için evi biraz hazırlamak istedim.
Queria preparar a casa para a chegada do Mike.
Evet sadece idam davasındaki müvekkilim hakkında konuşmak istedim.
Estás bem? Sim, eu... Queria falar contigo sobre o meu cliente da pena de morte.
- Mike için teşekkür etmek istedim.
Queria agradecer-te, por causa do Mike.
Senin kadar ben de çıkmasını istedim.
Queria que ele saísse tanto quanto tu.
Sana alınmaman için yüz yüze söylemek istedim.
Quis contar-te pessoalmente para que não haja ressentimentos.
Chicago için ayrılmadan önce seninle konuşmak istedim.
Queria falar contigo antes de partires para Chicago.
Yani mikrofona alalım demek istedim.
Desculpe, quis dizer : eis aqui, Kamilah.
Bizim hala iyi olduğumuzdan emin olmak istedim.
E que nós ainda estamos bem.
En parlak öğrencilerimden biri olduğun için senden bana yardım etmeni istedim senden istememin bir başka sebebi ise bu kadar saf olmayacağını düşünmüştüm.
Pedi-lhe que participasse nisto porque é inteligente, mas também lhe pedi a si porque não pensei que fosse ingênua.
Söylemek istedim ama söylemediğim için Donna'ya teşekkür edebilirsin.
Eu quis fazê-lo. Mas agradece à Donna não o ter feito.
Sadece kendime bunu batırmayacağımı kanıtlamak istedim.
Eu só queria provar a mim mesmo que não podia estragar tudo.
Lanet olsun Donna, senden Nathan'ın ofisini arayıp geç kalacağımı söylemeni istedim.
Bolas, Donna. Disse-te para telefonares ao Nathan a avisar que chegaria tarde.
Ben de revirde çalışan bir arkadaşımdan seni kontrol etmesini istedim.
Não me deixaram ver-te, então pedi a um amigo que estava na enfermaria para te ir ver.
Harvey, Mike'ın burada olmayışının ne kadar zor olduğunu biliyorum onu benim de özlediğimi bil istedim.
Olha, Harvey. Eu sei como tem sido difícil não ter o Mike cá. E eu só queria que soubesses que também sinto a falta dele.
Kiracım iken senden iyilik istedim.
Pedi-lhe um favor quando era meu inquilino.
Ve her yıl, gezisini karşılamak istedim ama bana izin vermedi.
Todos os anos tentei pagar-lhe a viagem. Ela não quis.
Beni çıkarmak konusunda ne yapıyorsunuz demek istedim.
Eu digo, o que estamos a fazer para me tirarem daqui?
Bir şey değişmeyecek çünkü çoktan transferimi istedim.
- Está bem, diz lá. Não vai fazer diferença.
Benim için ne kadar değerli olduğunu göstermek istedim.
Bem, eu queria mostrar-te o quanto significas para mim.
Benim öyle bir yönüm olmadığını bilen biriyle olmak istedim.
Queria estar com alguém que sabe que isso não é um lado meu, de todo.
Biliyorum, üzgünüm. Seni aramak istedim, evet.
Eu sei, desculpa, queria ligar-te.
Tazıları seviyorsun demek istedim.
Tu adoras galgos. Eu não... Quer dizer...
Ve ikinci olarak da okumak istedim.
Em segundo, queria lê-la.
Sadece okumak istedim.
Só queria lê-la.
- Söylemek istedim.
- Bem, eu queria.
Hadi ama. Sana söylemek istedim elbette.
Por favor... eu queria dizer-te, é claro.
Sana söylemek istedim. Uzun zamandır.
Eu queria-te dizer... há muito tempo.
Ama gitmesini istedim...
Mas... eu queria que ele partisse.
Gary, Mike'tan gelip kızımla görüşmesini istedim.
Gary, pedi ao Mike para vir falar com ela.
İyi olduğundan emin olmak istedim.
Queria saber se estavas bem.
Onlar gidince kendimi daha çok öldürmek istedim.
Ainda fiquei com mais vontade de me matar.
O şeyin bana ne yaptığını biliyorum ama yine de almak istedim.
Quase que peguei num comprimido.
Gördüğüm an yıkmak istedim.
Era um Jesus feito de comprimidos. Pergunta a ti mesmo.
Hayır, sadece iyi olduğundan emin olmak istedim.
Só quis certificar-me que estavas bem.
istedim ki 16
istediğim 46
istedi 31
istediğin gibi olsun 39
istediğin benim 16
istediğimi yaparım 42
istediğin zaman 39
istediğini biliyorum 28
istediğin bu mu 177
istediğini söyle 29
istediğim 46
istedi 31
istediğin gibi olsun 39
istediğin benim 16
istediğimi yaparım 42
istediğin zaman 39
istediğini biliyorum 28
istediğin bu mu 177
istediğini söyle 29