English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ G ] / Getir bakalım

Getir bakalım translate Portuguese

126 parallel translation
Fremont, şu testiyi tekrar babana getir bakalım.
Fremont, lhe dê o garrafão a seu velho pai.
Pekala, ağrı ilacını getir bakalım.
Tudo bem, vá buscar o remédio.
Sen getir bakalım.
Vai buscá-los.
Getir bakalım.
Passe-me lá isso.
Getir bakalım.
Deixa-me ver.
Getir bakalım onu Conan.
Trá-la, Conan.
Getir bakalım.
Isso mesmo.
Fezzik, hafızasını bir yerine getir bakalım.
Fezzik, refresca-lhe a memória.
Getir bakalım.
Venha ele.
Hadi kıçını buraya getir bakalım. Eğil bakalım, sana şeyi göstereceğim...
Venha cá, incline-se e eu vou te mostrar...
paketi getir bakalım.
Bertha, traz a encomenda.
Tamam, Yardımcı şovmen Mel... doğum günü pastasını getir bakalım.
Pronto, Ajudante Mel, traz o bolo de aniversário.
Tüm oyuncuları getir bakalım.
Traz a merda do elenco todo.
Monty, parayı getir bakalım.
Monty, vai buscar o dinheiro.'
onu bana getir bakalım okuma ve kütaphane kartını çıkart bakalım buyrun
- Trá-lo cá, depressa. Dá-me o cartão do livro e o cartão da biblioteca. Aqui tem.
Pekala sözlerini yerine getir bakalım.
Algo vai acontecer.
- İçkileri getireyim. - Getir bakalım.
- Vou buscar a bebida.
Getir bakalım. 27 Temmuz, 1996'ya git.
Vê o dia 27 de Julho de 1996.
Hamile kadınını ve şu yabancı karıncayı getir bakalım.
Traz a namorada grávida... Esse "chicano" esquisito...
Önce bir getir bakalım, ne yapabileceğimize bakarız.
Apenas trá-los, e vou ver o que posso fazer.
- Getir bakalım.
- Podes trazê-los.
Getir bakalım.
Traz isso.
Getir bakalım.
Vem cá.
Getir bakalım.
Vamos falar a sério.
- Getir bakalım.
- Manda vir.
Getir bakalım.
Vamos a isso.
Ama önce bana son karneni getir bakalım ve herkese yüksek sesle oku.
Mas primeiro vai buscar o resultado do teu último trabalho da escola e lê-o em voz alta para todos ouvirmos.
Getir bakalım.
Consegue isso.
Elindeki en süslü içkiden getir bakalım hepimize.
Pago uma rodada da melhor bebida que tens.
Hadi getir bakalım.
Muito bem, trá-lo cá.
- Getir bakalım.
- Sim, vai lá buscar.
Meg, sen iyi bir yüzücüsün. Git getir bakalım.
Meg, tu és um boa nadadora, vai buscá-lo.
Getir bakalım, ibne.
Vamos lá, puta.
Kardeşim, getir bakalım senin antikayı.
Chefe, isto é melhor do que aquela sua arma velha.
- Getir bakalım.
- Vamos lá ver isso.
Tamam. Getir bakalım.
Está bem, traz isso.
Yarın onu da getir ve bir bakalım.
Trá-lo até cá amanhã para eu Ihe dar uma vista de olhos.
Buraya birini getir ve bak bakalım görevi var mıymış.
Vai ter com alguém lá dentro e vê se consegues um papel.
Pekala kımıldayın bakalım. Sen arabayı getir.
Toca a mexer, vai buscar o carro.
Güzel, git bakalım arabana. Sonra da o kıçını buraya getir. Seninle biraz işim var.
Isso, vai ao carro, mas despacha-te, que a minha mão está pronta!
Git babanı getir bakalım.
Vai procurá-lo.
- Çanta getir. - Al bakalım.
- Vai buscar um saco, pá.
Getir onu bakalım.
Tragam-mo.
Pekala Steve, şu dörde ikilik tahtayı buraya... getir, bakalım.
O meu filho não!
Hadi bakalım, kuklanı getir.
Vai lá, vai buscar o boneco.
Getir bakalım.
Vamos lá.
Ana yolu eski haline getir ve bak bakalım çalışıyor mu?
Restaure a trilha inicial e veja se tudo funciona.
İçeri getir de bir bakalım.
Traga-a e damos-lhe uma olhada.
Konserve açacağını getir de deneyelim bakalım.
Vai buscar o abre latas e vamos prová-las.
- McFly'ı bir getir de bakalım tamam mı?
- Trás, os... McFly, certo?
Ekokardiyogramı getir, bakalım.
Traz o aparelho de ecocardiograma.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]