Gider misin translate Portuguese
699 parallel translation
Elizabeth, lütfen, gider misin?
Por favor, por que não te vais embora?
İsraillilerin yanına gider misin artık?
Importas-te de ir para o pé dos israelitas?
- Buradan defolup gider misin?
- Saia daqui!
Gider misin, lütfen?
Afaste-se, por favor.
- Gider misin?
- Vai-te embora.
Çeneni kapayıp, eve gider misin sen?
- Cala-te e vai-te embora, está bem?
Kiliseye gider misin, Ted?
Vai à igreja, Ted?
Lütfen onların yanına gider misin?
Por favor, vai ter com eles.
Kahvaltını yapıp, okula gider misin?
Fazes o pequeno-almoço?
Will ile olan anlaºmami bozarsam ve seninle gelirsem... o zaman gider misin?
Mas se quebrar o meu acordo com o Will e fugir contigo, partirás?
Şimdi gider misin?
Agora, vais embora?
Selam. Evine gider misin, Ed?
Porque não vais para casa, Ed?
Sirke gider misin Larry?
Você já foi ao circo, Larry?
Wimbledon'a gider misin?
Já esteve em Wimbledon?
- Defolup gider misin?
- Páre de a incomodar!
Bu işi halledersek eve gider misin?
Gostarias de ir para casa, Judy, se conseguirmos isso?
Seninle gelirsem, Jegade. Gider misin?
Se eu for contigo, tu vais?
Pazar günleri kiliseye gider misin?
Ele vai à missa aos Domingos?
Lütfen gider misin?
Vais-te embora, por favor?
Denver'daki hastaneye gider misin?
Importa-se de ir para o hospital em Denver?
Benim için gider misin?
Faria isso... por mim?
Para kazanırsam, benimle gider misin?
Se arranjar dinheiro, vens comigo?
Lütfen bensiz gider misin?
Podes ir sem mim, por favor?
Bu sahte iyilik ayaklarını bırakıp çıkıp gider misin?
- Paris, me deixe em paz. Pode cair fora com suas respostas carolas?
Sütünü bitirdikten sonra yatmaya gider misin?
Olha, filho. Toma. Olha, quando acabares de beber podes ir para a cama?
Şimdi, çekip gider misin?
E agora, pode ir embora?
Hayır. Bakın, çıkıp gider misin?
- Vai-te embora.
Kendi yerimizle Büyük Çamur'u birleştirseydik Terrill'lar şeytan elması gibi kururdu. - Lütfen gider misin?
Se juntássemos o seu dinheiro... com o que já tenho, seria uma maravilha.
Lütfen askerler buraya gelmeden gider misin?
Por favor, querem ir antes de os soldados chegarem aqui?
Gider misin?
Só tens de me deixar em paz.
- Tatlım, içeri gider misin hemen?
- Querida, vais lá para dentro por favor?
- New York'a sık gider misin?
Você vai muito a Nova York?
Doc'un dükkanına gider misin?
Vais à loja do Doc, Anita?
Benim için gider misin Anita?
Vais lá, Anita?
" O yüzden hemen eşyalarını toplayıp gider misin?
Então, por favor, faça as malas e vá-se embora.
10 dolarını alıp, gider misin?
Leve os seus dez dólares e vá-se embora.
Lütfen, çeneni kapayıp buradan gider misin?
- Vá para casa.
Gider misin?
Fará isto?
- Gider misin buradan?
- Queres sair daqui? - Está bem.
Önden gider misin?
Vai andando para a estufa.
- Timbuktu'ya gider misin?
- ias p'ra Timbuctu?
Hayatım, daha hızlı gider misin?
Querida, mais depressa, está bem?
Lütfen gider misin, seni sinir herif?
Por favor saia, homem irritante?
Susan, buradan gider misin lütfen? Pekala.
Está bem.
Senatoya gider misin artik!
Joe, volta ao senado!
Lütfen gider misin?
Sai daqui!
Lütfen gider misin artık?
Mas sai daqui!
Gider misin?
Pode ser?
Gider misin lütfen?
- Larguem-me!
Dışarıda kalmış durumdayız. Dışarıda kalanlar nereye gider bilir misin?
Agora somos príncipes excedentários.
Noel'de ne hoşuma gider bilir misin?
Sabes de que gostaria neste Natal?