English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ G ] / Gitmem gerek

Gitmem gerek translate Portuguese

6,514 parallel translation
Evet, bu iş çok eğlenceli olsa da, gitmem gerek.
Por muito que tenha sido divertido, é melhor eu ir andando.
Kalıp sohbet etmek isterim, ama gitmem gerek.
Adorava ficar a conversar, mas tenho de ir andando.
Bak, kalıp sohbet etmek isterdim, ama gitmem gerek.
Adorava ficar a conversar, mas tenho de ir andando.
Saat 9 da kızımı görmem için gitmem gerek.
Tenho de sair à 9h para ver a minha filha.
Artık gitmem gerek.
Tenho de me ir embora agora.
Gitmem gerek dedim.
Eu disse que tenho de ir.
- Gitmem gerek.
- Tenho de ir.
"Gitmem gerek ama bunun aramıza girmesine izin vermeyeceğim," der.
"Tenho de ir embora, mas não deixarei que isso se meta entre nós."
Gitmem gerek.
Desculpa. Tenho que ir.
Şimdi o gibi bakmak için durdurmak N'příčinou işe gitmem gerek.
Agora pára de olhar assim, porque eu tenho que ir trabalhar.
Lütfen lütfen lütfen. Gitmem gerek.
Por favor, por favor, por favor.
- Buradan gitmem gerek. Özür dilerim.
- Tenho que sair daqui.
- Anne, gitmem gerek. Seni seviyorum.
- Mãe, tenho de ir, está bem?
Selam Bay Wincott, gitmem gerek.
Olá, Mr. Wincott. Tenho de ir.
- Gitmem gerek.
Tenho que ir.
- Gitmem gerek.
Tenho de ir.
Aile gününe gitmem gerekiyor, sahilde olacağım ve eğleniyor gibi davranmam gerek?
Hoje tenho o dia em família, vai ser na praia e fingir que é giro?
- Hayır, tuvalete de gitmem gerek.
Não, preciso de ir à casa de banho.
İşe gitmem gerek.
Tenho de ir trabalhar.
Gitmem gerek. - Oturun.
Sente-se.
Sanırım gitmem gerek.
Parece que é a minha deixa.
Evet, bunu yapmaktan nefret ediyorum ama benim gitmem gerek.
Sim, odeio fazer isto, mas, preciso de ir.
Reese Hennessey'nin giysilerini bulmuşlar. Gitmem gerek.
Encontraram as roupas do Reese Hennessey.
Lavaboya gitmem gerek. Birazdan gelirim.
Preciso de ir ao quarto de banho.
Gitmem gerek.
Tenho que desligar.
Gitmem gerek.
Preciso de ir.
İçkiler için teşekkür ederim ama gitmem gerek.
Obrigado pela bebida, mas, tenho que ir.
Okula gitmem gerek.
Tenho aulas.
Merkeze gitmem gerek.
Tenho de ir.
Gitmem gerek. Keşke yüzünüzü doğru dürüst görebilseydim.
Tenho de ir, queria poder ver os vossos rostos melhor.
- İçeri gitmem gerek.
É melhor eu entrar.
- Gitme. - Gitmem gerek.
Não vás.
Artık gitmem gerek.
Agora tenho que ir.
- Eve gitmem gerek.
Tenho que ir para casa.
Gitmem gerek, var mısın, yok musun?
Tenho de ir. Alinhas ou não?
Ama gitmem gerek.
Mas tenho de ir.
Benim otobüs durağına gitmem gerek.
Tenho que ir à paragem do autocarro.
Haber geldiği için gitmem gerek.
Tenho que sair em serviço.
Gitmem gerek, gitmem gerek dostlarım.
Tenho que ir. Tenho que ir, companheiros.
Önce eve gitmem gerek.
Eu tenho que ir para casa primeiro.
Gitmem gerek.
Tenho de ir andando.
İçim su dolu şu an, gitmem gerek.
Estou hidratado, tenho de ir.
Bunu söylediğim için üzgünüm ama senin de gitmem gerek.
Desculpe, mas... acho que também devia partir.
Okula gitmem gerek.
- Tenho de ir à escola.
Holiday Inn Express'e gitmem gerek.
Preciso de ir para o Holiday Inn Express.
Ayine gitmem gerek.
Tenho de ir à missa.
İşe gitmem gerek şimdi.
Tenho de ir trabalhar.
Ama önce tuvalete gitmem gerek.
Mas... primeiro, tenho que ir ao quarto de banho.
- Üzgünüm, gitmem gerek.
Tenho que ir.
Gitmem gerek.
Tenho de ir.
Gitmem gerek.
Tenho que ir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]