Görünmez translate Portuguese
2,658 parallel translation
Görünmez mod bu mu yani?
Isso é que era o modo sorrateiro?
Babası tarafından fark edilmeden yaşamak yerine bir gün görünmez olmayı çok istiyor.
Ele gostaria de um dia se tornar invisível em vez de passar despercebido pelo seu próprio pai.
Küçülürüm, görünmez olurum.
Ficar mais pequeno. Invisível.
Görünmez olmasını istiyorum.
Quero ser invisível.
- Bu yüzden görünmez olmalısın.
É por isto que tens de ser invisível.
Görünmez.
Invisível...
Puronu görünmez mi yapacaksın?
Fazer o teu charuto desaparecer?
Sessiz kalıcam.. .. başımı eğicem.. ... ve görünmez olmaya çalışıcam
Ficarei caladinho... sem dar nas vistas... e a tentar tornar-me invisível.
O gelene kadar kendimi görünmez hissediyordum.
Sentia-me invisível até ele aparecer.
Maalesef, o görünmez.
Pode ser invisivel.
Kameraları ancak görünmez arabalarla aşabiliriz.
A única forma de vencer as câmaras é com carros invisíveis.
Lisede popüler değilseniz görünmez olabilirsiniz.
Quando não se é muito popular na escola, torna as pessoas invisíveis.
Belki batırır da, Stanley ona kıyasla kötü görünmez.
Talvez ele seja uma nódoa e o Stanley não pareça tão mau em comparação..
Neredeyse yarısı görünmez halde. Bir çeşit buzdağı gibi.
A superfície visível representa metade do projecto, como um iceberg.
Görünmez bir adam gelip onları çalmış olamaz değil mi?
Bem, não é que um tipo invisível pudesse aparecer e roubá-las, certo?
Her şeyi birbirine bağlayan, sonsuz, saçaklı görünmez bir ağ var.
Há uma teia infinita, filamentosa e invisível... que tudo reúne.
- Üç çivi kasten görünmez mürekkeple yazılmış.
Os três pregos foram intencionalmente reproduzidos numa tinta invisível.
Tatlım görünmez ve unutulabilir olmalısın.
Querido, tens de ser invisível, esquecível e...
Kolumun etrafındaki ışığı kaplıyor böylece kolun arkasından sadece ışık algılanıyor ve görünürü görünmez kılıyor.
A luz bate no braço e faz com que pareça que,... estás invisível.
Görünmez kasa demek?
Cofre invisível?
Görünmez, istenmez, sevilmez... Şehrin kalbi olmayan acınası gölgesi.
Invisível, indesejado e não amado, uma sombra patética, numa cidade sem coração.
Bunu yaptığımda ise Anson Fullerton yine görünmez olacak.
E quando fizer isso, Anson Fullerton volta a ser um fantasma.
Tıpkı sihirbazların size sırlarında açık etmeyeceği gibi şekilde dışarıdaki ışık içeridekinden güçlü olduğu... müddetçe görünmez kalacaksınız demektir.
E como nenhum mágico lhe revelará, enquanto a luz fora do objecto for maior que a de dentro, - estará invisível.
- Görünmez mi?
- Invisível?
- Evet, görünmez.
- Isso, invisível.
Görünmez bir adam için arkanda çok fazla kanıt bırakmışsın.
Para invisível, deixa muitas provas atrás.
Ne kadar sert vursan da iz kalıyor gibi görünmez.
Não interessa a força do soco, não dá para deixares marcas.
Görünmez Chirag şakası hala devam ediyordu.
A piada do Chirag invisível ainda dura e já alastrou à escola inteira.
Hala görünmez olduğum oyununa devam ediyorsunuz sanırım?
Imagino que continuem a fingir que sou invisível.
Zemin ise görünmez lazer katmanlarıyla çevrili.
O pavimento é coberto de uma camada invisível de raios laser.
Görünmez ne demek?
O que é isso? É um ficheiro oculto.
Mikrofonu gömleğine diktik, dışarıdan görünmez. - Tamam.
O microfone está cosido na camisa, não pode ser visto.
O değil sever çoğu anne olduğunu......where onlar bu görünmez duvarlar inşa etraflarında.
Ele não é como outros pais em que controlem umas paredes invisiveis à volta deles.
Evet, dıştaki görünmez tabakayı korumak çok önemlidir.
É muito importante manter o brilho da pintura.
Günün bu saatinde, sık sık görünmez bir varlığın adımı söylediğini duyuyorum.
Muitas vezes, a esta hora do dia, ouço o som do meu nome pronunciado por uma presença invisível.
Görünmez ol.
Tenta ser invisível.
Artık görünmez olmak zorunda.
Agora, tem que se tornar invisível.
- Evet, lazer güdümlü torpidolar görünmez örtü mekanizması, son model ses sistemi bir metrelik kanat, tümüyle saldırgan.
Vamos ter um super submarino. Torpedos guiados por laser, mecanismos de protecção, sistema de som de última geração, spoilers de três pés, - muito poderoso.
Görünmez bir ittifak kargo gemisi yaklaşırken saptandı. Kuzey tarafında bir binanın içine düştü.
Uma nave de carga da Aliança Luciana foi detectada, e colidiu contra a parte interior Norte do edifício.
Sanırım planları gemiyi görünmez vaziyette çatı gibi bir yere indirmek sonra da yürüyüp gitmekti.
Duvido. O meu palpite é que o plano era pousar a nave camuflada no telhado ou próximo daqui, e depois ir-se embora.
Madde plastik olduğundan da taramalarda görünmez. Bu da bakteri oluşumu için harika bir ortam yaratır.
que, por ser plástico, não apareceria na ressonância e cria um ambiente perfeito para bactérias.
Neyim ben, görünmez mi?
Não vou não.
Kendini düşmana görünmez yapmak, en temel yöntemdir Tom.
Ficar invisível ao inimigo é uma táctica básica, Tom.
Görünmez halde, keskin dişleriyle her biri üç ton ağırlığında.
Cada um com três toneladas de dentes e camuflagem.
Görünmez kal.
Mantém-te escondida.
Yani görünmez bir zaman kubbesi içinde sıkışıp kaldık Fransa'daki.
Então estamos presos... dentro de uma cupola temporal invisível... em França.
İşte orada sahneye Görünmez Adam çıktı.
É onde o homem invisível veio...
Duvara tam bir uyum sağlayıp görünmez oldu.
Ele misturou-se bem no ambiente, ele desapareceu.
April Margera'nın evindeyiz ve bu da "Görünmez Wee".
Estamos na casa da April Margera, e este é "O Wee Invisível".
Görünmez enerjileri algılar ve bizim göremediğimiz şeyleri görür tıpkı Zelda'nın duyup bizim duyamadığımız şeyler gibi.
Ele detecta massas de energias invisíveis. Ele vê coisas que não podemos ver. Como Zelda, que escuta coisas que não podemos ouvir.
Görünmez Bebek.
Essa velha magia negra que você usa tão bem