Görünüyor ki translate Portuguese
1,404 parallel translation
Öyle görünüyor ki, bir çok anne-baba gitmiş.
Pelo que vejo... diria que todos os pais foram de férias.
Öyle görünüyor ki YıldızFilosu göreve başlamak için hazır olduğumuzu düşünüyor.
A Frota Estelar parece achar-nos prontos para a nossa missão.
- Öyle görünüyor ki, yanılmışım.
- Parece que me enganei.
Literatürde bu yeni bir konu değil ama öyle görünüyor ki en tutulanlardan biri.
Não é um tema novo na literatura, mas é um dos preferidos.
Hala, sen bütün sendikalar için kutsanmışsın görünüyor ki birşey almalısın.
Ainda assim, por todas as uniões que consagraste, deves ganhar alguma coisa.
Bana öyle görünüyor ki bu çocuk senden hoşlanıyor.
Parece-me a mim que ele adquiriu o hots para ti.
Onun üzerini örtüyorum. Çünkü öyle canlı görünüyor ki geceleri dinlense iyi olur.
Estou a tapá-la, porque parece tão viva, que deveria descansar, à noite.
Görünüyor ki benim ufaklık iyice sertleşti.
Parece que a minha pilinha ficou rija com rigor de morte.
"Öyle görünüyor ki bunu biz yaptık"
Parece que conseguimos
- Öyle görünüyor ki, sokağı hesaplıyorlar.
- Parece que estão a colocar cones na rua.
Ama görünüyor ki, buraya tıkılı kaldım.
Mas isso não aconteceu. Estou preso aqui para sempre.
Görünüyor ki akşam yemeklerini ödemeye devam edeceğim ve ışıklandırma için gazyağı teminine de.
Então assumo que vou continuar a pagar o jantar e a manter a querosene para dar energia a este apartamento.
E, öyle görünüyor ki erkekliğe ilk adım atan benim. ... Ne hakkında konuşuyorsun ya sen?
Bem, meus, parece que afinal de contas sou o primeiro de nós a alcançar a masculinidade... de que raio estás a falar?
Görünüyor ki gemide holografik hikayelere kaabiliyeti olan tek sen değilsin. Pekala, tebrikler.
Parece que você não é mais o único a bordo, com jeito para narrativas holográficas.
Öyle görünüyor ki adamımız onunla birlikte buraya çekilmiş.
Parece que nosso homem se matou com ela.
Buraya Ruiz'in hikayesini doğrulamak için gelmiştik. Ama öyle görünüyor ki bunu yapamayacağız.
Viemos comprovar a história do Ruiz, mas é impossível.
O kadar suçlu görünüyor ki. gözleriniz.
Vocês têm aquele olhar que diz :
O kadar cool görünüyor ki...
Tão fixe! Ele é... ele é um deus.
Öyle görünüyor ki artık pizza dağıtmaya ihtiyacın yok, Deeds.
Parece que não precisas de entregar mais pizzas, Deeds.
Öyle görünüyor ki bu sene de kazanan...
E parece que o vencedor será, outra vez...
Öyle görünüyor ki, Bay Wilder kabuğundan çıkamadı ta ki ikinci yılın yarısına kadar.
Parece que o Sr Wilder não saiu da sua concha... até ao meio do ano.
Öyle görünüyor ki, senin g * t kaşıntısı gece yarısı seansındaymış.
Dá-me ideia que a tua borbulha anal virou uma comichão nocturna.
Evet, ama öyle görünüyor ki...
Nós compreendemos isso tudo.
Öyle görünüyor ki Ruben Don Paco'nun oğlu, onu hamile bırakmış.
Bem, acontece que o Ruben o filho do Sr. Paco, engravidou-a. Imagina só.
Öyle görünüyor ki biri kasayı soymuş.
- Parece que assaltaram o cofre.
" Öyle görünüyor ki, ben ufak Koreli bir kadınım.
"Parece que eu sou uma pequena mulher coreana."
Öyle görünüyor ki yeni hizmetçi bulman gerekecek.
Parece que terás de procurar outra empregada.
Ama görünüyor ki iyi dövüşüyorsun.
Mas parece que sabes lutar.
Öyle görünüyor ki, sanki bir şey sürüklenmiş buraya kadar.
- O que é? - Parece alguma coisa... foi arrastada por aqui. Algo metálico.
Bu arada öyle görünüyor ki bu araçları gerçek sahiplerine iade edip seni içeri alacağız, Polonyalı pislik Mark.
Entretanto, parece que teremos de devolver isto aos donos e levar-te connosco, Mark.
Öyle görünüyor ki bunu Manny'nin yöntemiyle yapacağız.
Parece que terá de ser à maneira do Manny.
Çok açık bir şekilde görünüyor ki gözlerimi açıp, bütün gecemi mahvetmeyi başardım.
Obviamente, tenho de admitir que a minha noite ficou arruinada.
Öyle görünüyor ki bana neler olduğunu söylemiyeceksiniz, sanırım bu basitçe iyi geceler demek.
Bom, como não vai contar-me o que aconteceu, basta-me que me deseje boa noite.
Ama öyle görünüyor ki şans yüzümüze bir kez daha güldü.
Mas parece que a sorte debruçou-se gentilmente sobre nós novamente.
Öyle güzel görünüyor ki.
Tem bom aspecto.
Joza, öyle görünüyor ki seni adamakıllı budamamışlar.
Joza, parece-me que eles não apararam você corretamente.
Öyle görünüyor ki Wright ölüm cezalarında hata yapma potansiyeline dikkat çekmek için bu kaseti saklıyordu.
Parece que Wright reteve a fita para provar um ponto de vista político sobre possíveis... erros em casos de pena de morte.
- Görünüyor ki seni de ilgilendirmiyor.
- Aparentemente, a si também não.
Öyle görünüyor ki kimsede değil.
Pelos vistos, ninguém.
Öyle görünüyor ki savaş henüz bitmemiş,
Bom, parece que a sua guerra ainda não acabou.
Öyle görünüyor ki inkar içinde yaşayamazmışız.
Parece que não podemos viver em negação.
Öyle görünüyor ki babam kötüleşiyor...
Parece que o pai está a piorar.
İyi şanslar ve hoşçakal, sohbet etmek ya da sesimi duymak için ararsan, unutma ki arayanların numarası görünüyor.
Espera. É ao contrário, não é? Bem, boa sorte e adeus.
- Süper. Dedim ki kendime : Hoş görünüyor, onu direk sıranın önüne al.
Pensei assim : "Esta é gira, vou passà-la à frente."
Olanlar çok kişisel görünüyor. Neden beni seçtiler ki?
É tão pessoal, porque me escolheram a mim?
Dedi ki : "Ölmek muhteşem görünüyor".
E ele disse : "Como seria maravilhoso estar morto."
Öyle görünüyor ki, tehlikeyi atlattı.
- vai sair adiante.
Eğer bu yer uzun zaman önce yok edildiyse, ki öyle görünüyor, o zaman senin burada işin ne?
Se este lugar foi destruído há tanto tempo, quanto está a parecer... então o que você está a fazer aqui?
Şey, kabul, 130 metrekare biraz küçük... ama dairenin planı o kadar ergonomik ki iki kat büyük görünüyor.
Claro, 130 metros quadrados é um bocado apertado, mas a disposição é tão ergonómica que parece o dobro do tamanho.
Demek istediğim, ölüm şekilleri tesadüfmüş gibi görünüyor ama öylesine garip ki.
Houve tanta coisa estranha e aparentemente aleatória nessas mortes que...
Sen büyük, kötü dünya cesur zorunda ki onlar gibi Evet, görünüyor.
Parece que vais ter de enfrentar o grande mundo mau.