Haline bak translate Portuguese
2,377 parallel translation
Su saçın haline bak.'
Continua a coçar-te.
Şu haline bak, güçlerini kullanıyorsun, süper kahramanlıklar yapıyorsun.
Olhem para ti, a usar os teus poeres, a ser uma superheroína.
Şu haline bak!
Olha só para ti!
Şu haline bak.
Olha para ti.
Haline bak.
Olha para ti...
Haline bak.
Olha para ti.
Şu dünyanın haline bak satıcılar bile gece sokağa çıkamıyor.
Aonde irá o mundo parar, quando um passador de droga nem pode andar na rua, à noite?
Şu haline bak.. tazelenmişsin
Olha para ti, rapariga cheia de satisfação.
Haline bak, hep beyninin sol tarafını kullanıyorsun.
Deves ser tu. Tu pensas demais.
- Şu haline bak.
- Olha para ti.
Şu haline bak, kızım.
Olha para ti, rapariga.
Tanrım, şu haline bak.
Meu Deus! Olha para ti!
Ama şu haline bak şimdi.
E agora, olha para ti.
Boşandığımız için seni suçlamıyorum. Haline bak, bir erkekle yaşıyorsun.
O problema não é a separação, é tu viveres com um homem.
Başka bir meyhaneye mi? Adamın haline bak!
Até à taberna mais próxima?
Haline bak.
Olhe para a sua figura!
Şu haline bak!
- Olha para ti!
Şimdiki haline bak.
Agora olha para isto.
Haline bak. Tırnaklarına bak.
Olhe para voce, para suas unhas.
Adamın haline bak.. ben ona yardım ederim
Estas pessoas desvalorizam toda esta área. Tiram-me dinheiro.
Şu haline bak, kurallara uyuyorsun.
Olha para ti e para as tuas regras.
Şu haline bak.
Olha só para ti.
Yüce Tanrım, şu haline bak.
Jesus Cristo! Olha só o teu estado.
Haline bak, adamım.
Deixa-me olhar para ti.
Şu ön camın haline bak.
Repara no pára-brisas.
Haline bakılırsa haklısın da.
Com essa atitude, vais mesmo.
Vay be, haline bakılırsa... 3 gündür uyumamış gibi miyim?
- Caramba! Estás com cara de quem... - De quem não dorme há 3 dias?
- Sen kendi haline bak.
- Vê-te ao espelho.
- Şu haline bak. Maço adamsın.
- Olha para ti, és tão másculo!
Şu odanın haline bak.
Olha para este quarto.
Şimdi de haline bak.
Agora olha para ele.
Haline bak. Hâlâ hapistesin. Geçen hafta da hapisteydin.
Continuas preso como na semana passada.
Vay canına. "The Magic Marker konseri" Beller'ın haline bak.
"The magic marker. Ao Vivo!" Olha para a Beller.
Vay canına! Şu haline bak.
Olhem para ti.
Emily, şu haline bak.
- Emily, olha para ti.
Kocanın haline bak.
Olhe para o seu marido.
Şu haline bak.
Olhe para si.
Şu haline bir bak.
Vá lá, olha para ti.
Haline bir bak.
Bem, olha só para ti.
Haline bir bak.
Olha para ti.
-... ama haline bir bak.
- mas olha para ti.
- Asıl sen haline bir bak.
- Bem, olha para ti.
Şu haline bak.
Olha o que fizeste.
Saçımın haline bir bak.
Olha para o meu cabelo.
Yani, şu haline bir bak.
Quer dizer, olha para ti.
Şu haline bir bak! Marcus.
- Marcus...
Kalça bölgenizi eski haline geri getiriyor... Nereye bakıyorsun?
Shaping na área sobre os quadris...
Şu haline bir bak.
Olha só para ti.
Haline bak.
Já me viste essa figura?
Şu haline bir bak. Sakalların çıkmış.
Céus, olha para ti, com barba.
Şu insanların haline bir bakın.
Quer dizer, olhem para isto.
bakın 5588
bakin 38
baker 135
bakalım 1238
bakersfield 28
bakar mısınız 174
bakıyorum 163
bakire 33
bakarım 81
bakma 203
bakin 38
baker 135
bakalım 1238
bakersfield 28
bakar mısınız 174
bakıyorum 163
bakire 33
bakarım 81
bakma 203
baktım 85
bakire misin 19
bak sen 266
baksana 1623
bakarız 131
bakacağım 88
bakan 73
bak ne diyeceğim 537
bakar mısın 103
bakmadım 27
bakire misin 19
bak sen 266
baksana 1623
bakarız 131
bakacağım 88
bakan 73
bak ne diyeceğim 537
bakar mısın 103
bakmadım 27