Harikalar translate Portuguese
1,342 parallel translation
Dünyanın tüm harikalarını görebilen erkeklere imreniyorum.
Como invejo os homens que podem explorar todas as maravilhas do mundo.
Oh, Küçük dozlarda alınınca harikalar.
Oh, são óptimos em pequenas doses.
- Tesisat harikalar yaratıyor, harika işliyor.
- O arame trabalha bem, anda muito bem.
Harikalar yapar, sizi uyarıyorum, bazı insanlar geçici kötü tepkimeler geçirirler.
Faz maravilhas, embora te advirta, de que algumas pessoas têm más reacções temporárias.
"Harikalar yaratan birisi."
"Dizem que faz milagres"!
Harikalar yaratan birisi.
Dizem que ele faz milagres.
- Vay canına, harikalar!
Meu, elas são lindas.
Müthiş! Olağanüstü! Harikalar Diyarı burası!
É óptimo... é grandioso É o país das maravilhas
Sarışın Tanrıçalar. Harikalar.
Deusas loiras.
- Bence harikalar.
Eu acho que são fantásticas.
Evet, Alice Harikalar Diyarında gibi.
Sim, como... Alice no Pais das Maravilhas...
Harikalar.
Incrível.
Kainatın harikalarıyla yeni tanıştılar.
Ele recentemente se intoxicaram com as sementes do universo.
Çok tatlılar. Harikalar, etrafta takılırlar yemeği, şarabı severler, çok iyi aşçıdırlar.
São muito simpáticos, muito sociáveis, adoram comida, vinho, são excelentes cozinheiros...
Harikalar.
Bem disposta.
Ve şimdi tabii ki, Arap dünyasında, televizyonun harikalarını keşfetmeye başladık. Çok sonra... Dünyanın diğer yerlerinden, çok daha sonra...
E agora, no mundo árabe, desde logo, temos descoberto as maravilhas da televisão muito... muito depois que o resto do mundo.
Bu çocuğun harikalar yarattığını gör, bu çok güzel.
Assista as maravilhas, este menino está indo para o trabalho, Ó bela.
Bu çocuğun harikalar yarattığını gör, bu çok güzel.
Assista as maravilhas, este menino está indo para o trabalho, Ó bela
Kimsenin başını derde sokmak istemiyorum ama bir enjektör... motorlarımızda harikalar yaratacaktır.
Não quero causar problemas a ninguém, mas um desses injetores faria milagres nos nossos motores.
Şu ayakkabılara. Harikalar ama hiçbir yerde kalmamış.
Essas botas são fixes, mas não as encontro em lado nenhum.
Harikalar yaratıyorlar, profesyonel makyajcılar.
Os maquilhadores podem fazer maravilhas.
Gerçekten harikalar.
Elas são óptimas.
Alice Harikalar Diyarında.
"Alice no País da Maravilhas."
- Evet, harikalar.
- Sim. São fantásticos.
Newport Grubu'nun ofisinde harikalar yaratmıştı.
Fez um bom trabalho nos escritórios do Newport Group. Eram elegantes e de bom gosto.
Yarışta harikalar yarattık.
Hoje, correu bem no O.T.B. 2.600.
Harikalar.
Venceram.
Bütün harikalarına rağmen Atlantis bile saldırıdan kurtulamayabilir.
A própria Atlantis, em todo a sua grandeza, pode não resistir ao massacre.
Sende harikalar yaratan terapistinden.
Que anda a fazer maravilhas contigo.
- Sende harikalar yaratan terapist.
Que anda a fazer maravilhas contigo.
Yıllık büyük yeme yarışmamız "Yiyecek Harikalar Diyarı"
O Festival Anual "Comilão", O Paraíso da Comida!
Rich, Bush ailesi için harikalar yarattın.
Não deixes o Texas. Rich, foi maravilhoso com a família Bush.
Senin için harikalar yaratabilirim, bebeğim.
Posso fazer maravilhas contigo querido!
- Tabii ki harikalar.
- Claro que são.
O ucubelerle harikalar yarattığına eminim.
Estou certo que faz maravilhas com aqueles anormais.
Bu adamlar seranda harikalar yaratmışlar.
Aquele rapaz tem feito maravilhas com a vossa casa de vidro.
Frank Boggie gibi bir kez beyzbolda da harikalar yaratmıştı ama tutkusu o değildi
Como o Frank Borghi. Outrora receptor no beisebol com potencial para jogar na 1ª Liga.
Sana ne harikalar göstermeliyiz.
Oh, quantas maravilhas te quero mostrar.
Harikalar, değil mi?
Encantadores?
Adı Harikalar Diyarı.
É o País das Maravilhas.
Haklıydı, Harikalar Diyarı'nı hatırlıyordum.
Ele tinha razão. Eu lembrava-me do País das Maravilhas.
Yılda bir kez çocuklar bir oyun sahneler ve Alice Harikalar Diyarı'ndan farklı karakterler oynarlardı.
Uma vez por ano, as crianças participavam num espectáculo interpretando diferentes personagens da Alice no País das Maravilhas.
Harikalar diyarındaki...
No País das Maravilhas.
Koç Roy harikalar yaratacak.
O treinador Roy vai fazer maravilhas por esta escola.
Harikalar.
São ótimas.
Hunter harikalar yaratıyor!
Hunter rasga o campo!
Harikalar bayan. 1-0 öndeyiz.
Estão bem, senhora. Ganhámos 1-0.
Bu orman sağlık harikalarıyla dolu.
A selva está cheia de maravilhosos remédios.
Ya da Lewis Carroll. "Alice Harikalar Diyarında" nın yazarı.
Ou Lewis Carroll que escreveu "Alice no País das Maravilhas".
Alice Harikalar Diyarında,
"Alice no país das maravilhas."
Çünkü kovaladığım kişi orada değil. Evet, Harikalar diyarı.
Sim.
harika 10247
harikasın 412
harikulade 158
harikaydı 604
harikayım 109
harika görünüyorsun 610
harikasınız 87
harika bir adam 26
harika bir gün 57
harika bir kız 40
harikasın 412
harikulade 158
harikaydı 604
harikayım 109
harika görünüyorsun 610
harikasınız 87
harika bir adam 26
harika bir gün 57
harika bir kız 40
harikaydın 273
harika biri 117
harikadır 84
harikaydınız 54
harika olurdu 53
harika bir kadın 31
harika bir yer 43
harika olur 206
harika bir duygu 21
harika bir haber 41
harika biri 117
harikadır 84
harikaydınız 54
harika olurdu 53
harika bir kadın 31
harika bir yer 43
harika olur 206
harika bir duygu 21
harika bir haber 41