Harika bir yer translate Portuguese
879 parallel translation
Harika bir yer olmalı. Bayan Cameron, eğer beni kabul ederseniz o araziler ve hizmetçiler sizindir.
Cameron, lhe ofereço todas as minhas terras se Voce me aceitar.
Laf aramızda harika bir yer.
A propósito, é um belo lugar.
Bay Jaeckel harika bir yer diyor.
O Sr. Jaeckel diz que é magnífico.
Burası saklanmak için harika bir yer. Bir servet kazanabiliriz.
- Podemos fazer uma fortuna aqui!
Portakal sıkmak için harika bir yer.
Que lugar fabuloso para espremer uma laranja.
Uyanmak için harika bir yer.
É um bom lugar para acordar.
- Kesinlikle harika bir yer seçmişsiniz.
- Escolheste um lugar maravilhoso.
Havuz için harika bir yer.
É um lugar fantástico para uma piscina.
Harika bir yer olmalı.
Deve haver algum lugar maravilhoso.
Gidilecek harika bir yer olduğunu söyleyip durdu.
Continuo dizendo que existe um grande lugar para se ir.
Burası çocuklar için harika bir yer.
Pode ser reparado. É um lugar maravilhoso para crianças.
Dünya harika bir yer olacak deniyor. Bir telefon konuşması her şeyi sona erdirmeye yetecekken, bu nasıl olabilir?
Dizem que o mundo será maravilhoso mas de que ponto de vista, se basta um toque de telefone a anunciar o fim de tudo?
Harika bir yer değil mi?
Não é uma maravilha?
Buranın harika bir yer olduğunu söylememiş miydim?
Não te disse que era um sítio maravilhoso?
Harika bir yer var.
Aqui está o emprego perfeito,
Davranışınız Kongre Tutanaklarında harika bir yer tutacak eminim.
A sua dança terá uma crítica óptima nas Actas do Congresso.
Alaska çocuklar için de harika bir yer.
O Alasca é um óptimo lugar para crianças, tem imenso espaço para brincar.
Saklamak için harika bir yer.
Liguei por causa da princesa Kosmonopolis. Alexandra...! Quero dizer, Alexandra Del Lago.
Caracas, harika bir yer.
Caracas é muito lindo.
Çok harika bir yer.
É mesmo belo.
Mors ve denizaslanlarıyla Dünya ne kadar harika bir yer olur
Morsas ou leões de mar Que lugar adorável o mundo seria.
Harika bir yer.
Isto está fabuloso.
Bayan Levi bize harika bir yer buldu.
A Sra. Levi's conseguiu uma localisação perfeita.
Tanrım, Dünya ne harika bir yer!
Meu Deus, como o mundo é belo!
Ayrıca bizi avlamaları için harika bir yer burası.
E também é um bom lugar para ele lutar contra nós.
Bir ceset saklamak için harika bir yer.
É o lugar perfeito para esconder um corpo.
Doğum gününde bedava krep yiyebileceğin harika bir yer biliyorum.
Sei de um ótimo lugar onde você ganha panquecas grátis no seu aniversário.
Vermont'da satılık harika bir yer var.
Vendem um precioso em Vermont.
Neyse, galada harika bir yer verdi bize ve John'un dediğine göre, bu şov ile çok yükseleceğiz.
Teremos um bom lugar nesses traje de gala, e John diz que nós vamos levar o show.
Ne harika bir yer!
Que lugar encantador!
Orası harika bir yer.
É uma propriedade magnífica.
- Harika bir yer.
Belo lugar.
Harika bir yer.
Fizémos uma coisa fantástica.
Burası harika bir yer, değil mi?
Isto não é fantástico aqui?
Amerika ne harika bir yer.
Que sítio maravilhoso é a America!
Ne harika bir yer bu böyle!
Que tranqüilidade!
Burası harika bir yer inan bana.
É o sítio perfeito, acredite em mim.
- Harika bir yer.
- É um país encantado.
Ne kadar harika bir yer.
Que maravilhosamente confortável é este lugar.
Yakında harika bir göl var, Dalgıç Kuşu Gölü. Her zaman balayı için gitmek isteyeceğin bir yer.
Ouve, há um lago maravilhoso perto daqui, o Lago Loon, precisamente o lugar onde querias ir para a lua de mel.
Kendime bir yer bulmağa çalışıyorum. Sen harika biri oldun Tom, ve sana minnettarım, fakat duygularıma engel olamıyorum.
Tens sido muito bom, Tod, e agradeço isso mas não posso evitar sentir o que sinto.
Bak, aşağıda çevresinde çit olmayan çekici, dev bir dünya var. İki köpeğin macera ve heyecan bulabileceği bir yer. Ya o uzak tepelerin ardında ne gibi harika deneyimler olduğunu kim bilebilir?
Há um mundo enorme adiante sem nenhuma cerca ao redor onde dois cães encontram aventura e emoção, e além das colinas distantes há experiências maravilhosas.
Ne harika bir yer.
Que maravilha!
Harika Bayan Millett'i duyulmadığı bir yer var mı bu dünyada?
Existe algum lugar no mundo em que não tenham falado da fabulosa Sra. Millett?
Bu bir Dünya terimidir, insanların harika şeyler gördüğü ve yaşadığı bir yer.
Um nome da Terra para um lugar onde se podia ver e fazer coisas fascinantes.
Burada oturuyorum. - Harika bir yer.
- É maravilhoso.
Bu harika! Çok güzel bir yer. Mezarlık tepenin güneşe bakan tarafında.
É um sítio muito bonito, no meio de uma colina, o cemitério está bem exposto e iluminado pelo sol.
Bizler Reisimiz Rudolph Hazen'ca sağlanmış olan bu harika Edward J Hazen stadyumunda otururken yer alacak olan bu maç gerçekten tarihi bir olay.
Esta é, realmente, uma ocasi = ao histórica. Estamos aqui neste maravilhoso estádio em memória de Edward J. Hazen, facultado pelo nosso director, Rudolph Hazen.
Bize harika yuva olacak bir yer buluyoruz, ama orada kalamıyoruz.
Logo agora que encontrámos um bom lar, não podemos ficar.
Harika bir yer.
Estou porreiro. É incrível.
Harika. " Disneyland gibi bir yer daha yoktur, yoksa var mı?
" Não há nenhum sítio como a Disneyland, ou há?
harika bir adam 26
harika bir gün 57
harika bir kız 40
harika biri 117
harika bir kadın 31
harika bir duygu 21
harika bir haber 41
harika bir fikrim var 73
harika bir hikaye 23
harika bir haberim var 16
harika bir gün 57
harika bir kız 40
harika biri 117
harika bir kadın 31
harika bir duygu 21
harika bir haber 41
harika bir fikrim var 73
harika bir hikaye 23
harika bir haberim var 16
harika bir şey 123
harika bir parti 25
harika bir fikir 163
harika bir şey bu 19
harika biridir 26
harika bir çocuk 27
harika bir akşamdı 18
harika bir iş 22
bir yere gitme 51
bir yerde 60
harika bir parti 25
harika bir fikir 163
harika bir şey bu 19
harika biridir 26
harika bir çocuk 27
harika bir akşamdı 18
harika bir iş 22
bir yere gitme 51
bir yerde 60