English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ I ] / Izle

Izle translate Portuguese

5,577 parallel translation
Sen beni izle kanka.
Segue-me apenas, meu.
izle!
Vê!
Gözlerinin önünde boya haline geliyor olduğunu izle.
Vê como se transforma em tinta perante os nossos olhos.
Şunu izle.
Olha para isto.
Franklin, izle.
Franklin.
- Şunu izle, ya da senin için keserim!
- Sou! - O quê?
Peki bunu izle bakalım.
Então, és assim.
Beni izle.
Venha comigo.
Şunu izle.
Olha só para isto.
Baba işleri nasıl ciddiye alırmış, iyi izle.
Vê como o papá não aceita tretas.
Şimdi bir profesyoneli izle.
Observa um perito em acção.
Şimdi, izle.
Agora, observem.
Hazır mısın? Pekala, izle şunu.
Ok, observa esta merda.
- Pekala, izle.
Pronto, observa.
Tamam, şunu izle.
Está bem, olha agora.
Bizler peri tozları izle oyun oynamayız.
Nós não podemos mexer com pó mágico das fadas.
Şunu izle.
Vê isto.
Beni izle de bu iş nasıl yapılırmış gör.
Permita-me que lhe mostre como realmente se faz.
Şunu izle bir.
Olha só para isto.
Beni izle.
Segue-me.
Şunu izle şimdi.
Olha isto.
Smacı izle.
Vê este afundanço.
Beni izle, tamam mı?
Anda atrás de mim, está bem?
Ben de The Butler taklidi yapıyorum, izle :
Vou imitar "O Mordomo".
Bebeğine ne yaptığımı izle!
Olha o que faço à porra do teu bebé!
Şunu izle.
Espera um minuto.
Acele et. - Beni izle.
Anda atrás de mim.
Porthos, d'Artagnan'ı izle.
Porthos, siga o D'Artagnan.
Aynen şu şekilde ve şimdi izle...
Colocas assim. Repara...
- Şunu izle.
- Vê isto.
Pekâla, değiştiğim zaman, beni takip et. Beni izle, ve beni polise götür.
Quando mudar segue-me, quando me vires, traz a polícia.
- Olly, sen şimdilik izle.
- Olly, fica a ver por agora.
Gökyüzüne uzanırken izle beni
Olha para mim Enquanto o céu vou alcançar
Otur da izle.
Agora, observa.
İzle de öğren sucu oğlan.
Vê e aprende... aguadeiro.
Şimdi izle bakalım.
Estás a assistir?
- İzle.
Repara, ok.
İzle lan!
Repara só!
İzle şunu sadece.
Olha para isto.
Dur, şunu izle.
Olha.
İzle.
Vejam!
İzle.
Vê.
İzle şunu.
Olha para isto.
İzle şimdi.
É o que fazem nos restaurantes.
- İzle.
Repare.
- İzle şu saçmalığı.
- Topa esta treta. - Como estás, Hammy?
İzle şimdi bunu.
Observe isto.
İzle ve öğren.
Vê e aprende.
İzle.
Anda.
Tamam Percy. Sana hediye getirdim. İzle şimdi.
Muito bem, Percy, tenho uns presentes para ti.
- İzle bak şimdi, ne yapıyorum.
- Olha o que estou a fazer.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]