Kala translate Portuguese
1,163 parallel translation
Dört saniye kala bir penaltı atışı.
Uma grande penalidade a quatro segundos do fim.
Ben, çıktığım her kıza 30 dakika kala benden teyit telefonu almadan harekete geçmemesini öğütlerim.
Digo às raparigas que confirmem os encontros 30 minutos antes.
- Harika. Burada biraz daha kalaım!
- Óptimo, vamos ficar mais aqui.
- sabah 11'e bes kala rapor etmis...
- aos cinco minutos para as 11 : 00...
"Lucky Luc, bitime 1 sn. den az kala Penguenlerin eşitlik golünü attı!"
Luc sortudo marcou para os Pinguins, a um segundo do fim!
Kaçmalarına birkaç gün kala beklenmedik bir şekilde karşılarına çıktım.
Um dia ou dois antes da fuga, me encontrei com eles inesperadamente.
Beni 190 kilometre getirdi evime üç sokak kala, yolculuğun bittiğini söyledi.
Transporta-me durante 1 90 Km e, de repente, a três quarteirões da minha porta, decide acabar com a viagem.
Şu üç kardeş hakkında olanı biliyor musun hani Jo'kalaya gidenler?
Sabe aquela sobre os três irmãos que chegaram a Jo'kala?
Bu işaret değneği çok eski, kala kala bir parça kaldı.
Este ponteiro está desgastado.
Az kala yakalanıyorduk.
Fomos apanhados. Quase nos levaram presos.
Noel tatiline 1 3 gün kala tatil havası ortalığı sardı.
13 dias para o Natal e o espírito da época envolve LA.
Emekliliğine on gün kala halt etmiş.
A dez dias da reforma e o tipo estraga tudo.
Baba'dan Mobil'e, tahmini varış saatimiz, günbatımına 1 saat kala.
Ganso Móvel, chegaremos uma hora antes de anoitecer.
Seçimlere altı hafta kala, barlarda sapıtıyorsun.
Porta-se como um doido num bar de striptease,
Amerika'ya gelmek için gemiden atlamışlar ve 25 metre kala boğulmuşlar.
Eles saltaram de bordo para alcançar o paraíso e morreram afogados a 8 metros de terra.
Rüyalarına 25 metre kala.
A 8 metros do objectivo, da terra prometida.
Hayaller diyarına 25 metre. Colins caddesinde yürümelerine ve bulaşıkçılık işi bulmalarına 25 metre kala.
A 8 metros de Collins Avenue e de um emprego num restaurante.
Ama rüyalar ülkesi olarak gördükleri yere 25 metre kala öldüler.
E morreram, a 8 metros do que eles consideravam a terra prometida.
- Ne? İki dakika kala 40 puan öndeyiz.
Estamos 40 pontos à frente e só faltam 2 minutos.
Çarpmaya ramak kala kurtulunca dersini alıyorsun.
Bem, depois de quase me despenhar nele, aprendi a lição!
Bu kadar az zaman kala gelmeni isteyemem.
- Eu não lhe pedia isso tão em cima da hora. - Eu não me importo.
Biz gidene kadar 5'e çeyrek kala olur.
Quando estivermos sentados já serão 16h45.
Kala kutuları açmamışsın.
Ainda não tiveste tempo para desempacotar.
Ve elinde kala kala sertleşmiş jöleli kısım ve dişlerinin arasına giren fındıklar kalır.
Portanto acabamos com pedaços cheios de geleia endurecida e nozes de partir os dentes.
Doğumuna üç ay kala hapse atıldım.
Fui preso 3 meses antes dela nascer.
Sean Archer, patlamasına bir saniye kala bombayı etkisiz hale getirdi.
Sean Archer desactivou uma poderosa bomba exactamente um segundo antes de deflagrar.
Çarpışmaya 100 kilometre kala durdu.
O planeta parou a 99 km do impacto.
Kız arkadaşımız bütün eşyalarını buraya getirmiş sanki bizimle kala...
Ela trouxe as coisas para cá, como se...
- Altı'ya on kala.
Dez para as seis.
- Yöntemlerimizin sana tuhaf geldiğini biliyorum ama sen de yakında 20.yüzyıl'da bize katılacaksın. Hem de bitimine tam üç yıl kala.
- Os nossos costumes são-lhe estranhos, mas há-de juntar-se a nós no século XX, poupando três anos!
- Çeyrek kala mı?
- À hora combinada?
Braun duruşmasının bitişine ramak kala, dünkü gibi bir dalavere çevirmek.
E agora, pouco tempo após o julgamento Braun, faz o que fez.
Vegas'a 330 kilometre kala, Nükleer Serpinti kasabasında.
Localizado na cidade de Fallout, a 200 milhas de Vegas.
- Efendim, 3 saniye kala durdu.
O relógio parou aos 3 segundos.
Hadi çıkalım. Beş dakika kala Astoria 1 2 sayıyla önde.
Restam 5 minutos, e Astoria lidera com 12 golos de vantagem.
Oraya varınca, plaja 100 feet kala uçağı dengele.
Quando lá chegarmos, alinha o avião pelo horizonte a 30 metros da praia.
Plaja 100 feet kala.
A 30 metros da praia.
Ölüme çeyrek kala.
A pequena morte.
Evet, saat 4 de çeyrek kala.
Sim, às 3 : 45.
Kala, geri döndü!
- Kala! - Ela voltou.
Kala şimdi onun annesi olacak.
Kala será a mãe dele agora.
Kala, o yitirdiğimizin yerini almayacak.
Kala, ele não substituirá aquele que perdemos.
Kala bak ona.
Olhe para ele.
Kala, ailemizi tehlikeye atmana izin veremem.
Não permitirei que coloque nossa família em perigo.
Kala ve ben çok endişelendik!
Kala e eu morríamos de preocupação!
- Merhaba, Kala teyze.
- Oi. Oi, tia Kala.
Bunun özrü yok, Kala!
Isso não é desculpa.
Kala, ona baksana.
Kala, olhe para ele.
Cadılar Gününe bir gün kala Bolan'da gençlere saat 9'dan itibaren sokağa çıkma yasağı kondu.
Faltando 24 horas para o Dia das Bruxas as autoridades de Bolan marcaram o recolher dos jovens para as 21h.
Emekliliğime 6 ay kala nelerle uğraşıyorum.
O meu telefone?
Bizi Kala Patar'dan görebilmen gerekiyor... 22 Mayıs.
22 de Maio.
kalacağım 66
kalabalık 41
kalabilir 17
kalabilirsin 54
kalacak 22
kalacaksın 17
kalabilir miyim 27
kalabilirim 27
kalacak yerin var mı 17
kalamam 139
kalabalık 41
kalabilir 17
kalabilirsin 54
kalacak 22
kalacaksın 17
kalabilir miyim 27
kalabilirim 27
kalacak yerin var mı 17
kalamam 139