Kalkma zamanı translate Portuguese
130 parallel translation
Çünkü kalkma zamanı, Boris!
Já acordei, filho!
Madam, kalkma zamanı.
Madame? Chegou a hora de se levantar.
Uh, kalkma zamanı geldi.
Está na hora de levantar.
Ne oluyor, kalkma zamanı mı geldi?
Qual é o problema, tem medo do silêncio ou de adormecer?
Kalkma zamanı dostum.
Acorda, amigão.
Kalkma zamanı...
É hora de levantar...
Alexandra! Kalkma zamanı!
Sacha, levanta-te!
Kalkma zamanı!
Despertar! Despertar!
- Kalkma zamanı!
- bom dia!
Kalkma zamanı.
Horas de levantar.
Kalkma zamanı Jacques.
Horas de levantar, Jacques.
Kalkma zamanı.
- Acordem! Quero ir ao Duff Gardens!
Oh, kalkma zamanı.
Bem, hora de levantar.
Kalkma zamanı.
É hora de acordar.
Her neyse, Brett yirmi bin kardaydı. Yani yavaş yavaş kalkma zamanı değil mi?
Então como Brett ganhava 22.000, pensei que era safo ir à casa de banho, certo?
Pekala! Kalkma zamanı Uyuyan güzel.
Toca a levantar, Bela Adormecida.
Saat 7 kalkma zamanı
Ok. acordar ás 7 : 00.
Kalkma zamanı.
- Hora de levantar.
Haydi kalkma zamanı.
Vá, é hora de acordares, amor.
Beki de kalkma zamanı gelmiştir, ha?
Pensa que talvez... seja altura de te levantares?
Kalkma zamanı.
Está na hora de acordar.
Bayan Nicole, kalkma zamanı.
Menina Nicole, horas de levantar.
Kalkma zamanı.
- O quê? - Está na hora de se levantar.
Benim de kalkma zamanım gelmişti zaten.
Também está quase na hora de me levantar.
Kalkma zamanı...
- É hora de... - Carter?
Kalkma zamanı.
Está na hora de levantar.
Kalkma zamanı.
Hora de acordar.
Kalkma zamanı.
Está na hora de se levantarem.
- Evet, asıl kalkma zamanı.
- Sim, agora mesmo.
Pekala, kalkma zamanı.
É hora de te levantares.
Kalk, İsa'nın kalkma zamanı gel.
O Senhor seja louvado! Está quase na altura de Jesus se erguer.
Justin Quayle! Kalkma zamanı!
Justin Quayle, está na hora de acordares.
- Kalkma zamanı, Justin!
- Acorda, Justin.
Kalkma zamanı!
Levanta-te.
Kalkma zamanı!
Hora de levantar!
Kalkma zamanı!
Acorda! Acorda!
Kalkma zamanı!
acorda! Acorda!
Arthur, kalkma zamanı.
Arthur, tá na hora de te levantares.
Tom, kalkma zamanı.
Tom! É hora de acordar.
Kalkma zamanın geldi.
São horas de te levantares.
Kalkma zamanı.
Levantem-se.
Kalkma ve işe gitme zamanı!
Tempo para levantar e ir para o trabalho!
Bu, ayağa kalkma ve sayılma zamanıdır.
É tempo para mostrar quem somos...
Ama faturayı gördüğün zaman sakın söylenmeye kalkma.
Está bem. Mas não comeces a ralhar quando vires a conta.
Kalkma zamanı, canım.
Hora de levantar, amor!
ayağa kalkma ve kendimizi bu fare labirentine sıkıştırdığımızı anlama zamanıdır.
XXI, é tempo de nos erguermos e percebermos... que não nos devemos permitir ficar encurralados neste labirinto.
- Kalkma zamanı geldi.
Está na hora de levantar, miúda.
Ve bütün bu zaman boyunca beni özlemiş gibi yapmaya kalkma bile.
E não finjas que ficaste com saudades minhas este tempo todo.
O zaman sakın onunla Paris'e gitmeye kalkma.
Então, não vás a Paris com ele!
İkinci ders, söylendiği zaman yataktan kalkma, halledildi.
A segunda lição, levantarem-se quando os mandam, está completa.
Hadi hanımlar, kalkma zamanı.
Vamos lá, senhoras!
zamanı 41
zamanında 22
zamanım yok 137
zamanın var mı 17
zamanımız azalıyor 34
zamanım var 22
zamanım olmadı 22
zamanın var 16
zamanı gelince 71
zamanımız tükeniyor 18
zamanında 22
zamanım yok 137
zamanın var mı 17
zamanımız azalıyor 34
zamanım var 22
zamanım olmadı 22
zamanın var 16
zamanı gelince 71
zamanımız tükeniyor 18