Koca baba translate Portuguese
310 parallel translation
Sonra koca baba ayı kükremiş :
E depois o papá urso, disse :
Herkes Koca Baba'nın öleceğini...
Toda a gente sabe que o Big Daddy está a morrer...
Demek hepimiz Koca Baba'nın öleceğini...
Que o Big Daddy está a morrer?
Eğer tetkiklerde bir şey çıkmadıysa neden Koca Baba o klinikte altı hafta kaldı?
Por que ficou o Big Daddy seis semanas naquela clínica?
Sevgili ağabeyin, Koca Baba'ya seni oraya yatırmasını söyleyecek.
O teu irmão vai dizer ao Big Daddy que te despache para lá.
Sen de ekmeklerine yağ sürüyorsun. Bütün kontrol onların eline geçecek. Koca Baba gidince...
Estás praticamente a entregar-lhes tudo de bandeja, para quando o Big Daddy...
Koca Baba sana tapıyor tatlım.
O Big Daddy adora-te.
Koca Baba'nın uçağını karşılamaya gitmiyor musun?
Não ias receber o Big Daddy?
Anne, bak Koca Baba'ya hiçbir şey getirmemiş.
Mamã, ela não trouxe nada para o Big Daddy.
Koca Baba'ya yolunmuş bir demet çiçek vereceksiniz demek Gooper.
Que flores tão murchas. Não achas, Gooper?
Koca Baba yaşayacak mı ölecek mi emin olmadan mezarlardan bahsetme.
Não fales nisso! Ainda nem sabemos se o Big Daddy vai morrer.
Sevgili Koca Baba!
Querido, Big Daddy!
Çok iyi görünüyorsun Koca Baba.
Está com óptimo aspecto.
Test sonuçlarına göre Koca Baba'nın hiçbir şeyi yokmuş. Sapasağlammış!
A cirurgia exploratória comprovou que o Big Daddy não tem nada.
Koca Baba ölmeyecekmiş.
O Big Daddy não vai morrer.
Ben de Koca Baba'yı sana karşı doldurmalarına izin vermeyeceğim.
E deixa-los aqui, a envenenar o Big Daddy contra ti?
Senden tek istediğim giyinip Koca Baba'nın doğumgünü partisine katılman.
Vais vestir-te e descer para a festa do Big Daddy.
Koca Baba'nın ilk sorduğu sen oldun.
- Ele perguntou logo por ti. -''Big''Daddy...
Koca Baba'ymış! Onu böyle kocaman yapan ne?
Por que lhe chamam''Big''( grande )?
Ne senin için, ne de Koca Baba için.
Não por ti, nem pelo Big Daddy.
Koca Baba hakkında harika haberlerim var!
Temos excelentes notícias acerca do Big Daddy!
Sana Koca Baba'yla ilgili haberlerim var.
Quero dar-te as novidades acerca do Big Daddy.
Koca Baba'nın doğumgünü partisi için uygun değildi.
Não o suficiente para a festa de anos do Big Daddy.
Brick'in Koca Baba'ya aldığı doğumgünü hediyesi.
É o presente do Brick para o Big Daddy.
- Şarkı hoşunuza gitti mi Koca Baba?
Gostou da canção, Big Daddy?
Koca Baba'nın iştahı yerinde.
Vejam como come o Big Daddy!
Koca Baba dahil hepimiz, bu yüksek mevkidekilere borçluyuz...
Todos nós, incluindo o Big Daddy Pollitt, devemos agradecer aos que nos deram...
Koca Baba'nın da bizim gibi gurur duyduğunu biliyorum. Hepsi de kendi kanından, kendi canından ve mirası devralmayı bekliyorlar.
Eu sei que o Big Daddy tem tanto orgulho como nós, em saber que tem uma dinastia de herdeiros para o substituir.
Koca Baba'nın doğumgününde çekip gidemezsin!
Não podes partir a meio da festa de anos do Big Daddy!
Doğru. Koca Baba ölecek.
É isso mesmo, o Big Daddy vai morrer.
Dr. Baugh Koca Baba'ya yalan söylemez.
O Dr. Baugh não lhe mentia.
Zavallı Koca Baba.
Pobre Big Daddy...
Koca Baba'ya nasıl yaltaklandıklarını görecektin.
Devias ouvi-los a darem graxa ao Big Daddy, à força toda.
Doğumgününü kutlarım Koca Baba.
- Parabéns, Big Daddy. - Tretas...
Biliyor musunuz, Koca Baba beni ilk öptüğünde bayılmıştım.
A primeira vez que ele me beijou, desmaiei. A sério.
Gooper'a dört aylık hamileydim. Koca Baba dedi ki :
Eu estava grávida do Gooper e o Big Daddy disse...
O zaman bile çocuklar Koca Baba için çok önemliydi.
Os filhos sempre foram muito importantes para ele.
İşte Koca Baba'nın doğumgünü pastası!
Vêm aí o bolinho do Big Daddy!
Koca Baba yüzde yüz sağlıklıymış!
Brick, o Big Daddy está completamente saudável! Brick!
Koca Baba'ya doğumgünü hediyesini vermeyecek misin?
Não vais dar ao Big Daddy o presente de anos?
Koca Baba seni çağırıyor.
O Big Daddy chamou-te.
Koca Baba Pollitt'in 65.
Um brinde!
- Koca Baba bazı kararlar vermek zorunda.
- Se o Big Daddy fizer planos...
- Aradaki tek fark bu mu Koca Baba?
É só essa a diferença que nota?
Ona iyi bir koca ve baba olacağıma dair söz verdim.
Prometi-lhe que me ia tornar num bom pai e marido.
İyi bir koca ya da baba olmadığımı sanacaksınız...
Ninguém acha que sou um bom marido ou pai...
Gelin kendini damada teslim ederken damat ona baba, anne kardeş ve muazzez bir koca olsun.
Assim, como a noiva se dá inteiramente ao noivo... então, que seja ele, para ela, pai e mãe. Irmão e irmã. E o mais importante, marido.
Senin durulduğunu, iyi bir koca, iyi bir baba ve harika bir evlat olduğunu görecek kadar uzun yaşadığı için her zaman şükrediyorum.
Eu sempre agradeço aos céus por ele ter vivido o suficiente para te ver de cabeça assente e um bom marido... um bom pai e um maravilhoso filho.
- Amen. Madem ki Buckley Dunstan ve Kathryn Banks kutsal evlilik bağına rıza gösterdiler ben de baba, oğul ve kutsal ruh adına onları karı-koca ilan ediyorum.
- Eu, Buckley Dunstan... _ "... aceito, Kathryn Banks... "-... aceito, Kathryn Banks... _"... para amar e cuidar... "-... para amar e cuidar... _"... deste dia em diante. " -... deste dia em diante.
Koca Baba en az 100 yaşına kadar yaşayacak.
Todos sabemos que o Big Daddy vai chegar aos cem anos.
Koca Baba'ya!
Ao Big Daddy!
baba 14978
babam 1009
babacım 78
baban 353
babana 27
babama 39
babam gibi 16
babacığım 512
babalar 23
babamın 68
babam 1009
babacım 78
baban 353
babana 27
babama 39
babam gibi 16
babacığım 512
babalar 23
babamın 68
babası 140
babamı 46
babam nerede 162
babam geldi 53
babacık 57
baban geldi 26
babamla 21
babam dedi ki 23
babalık 276
babamız 55
babamı 46
babam nerede 162
babam geldi 53
babacık 57
baban geldi 26
babamla 21
babam dedi ki 23
babalık 276
babamız 55
baba bak 37
baban ne iş yapıyor 27
babanız 58
babamı istiyorum 35
babam da 18
baban nasıl 84
babası kim 32
babam nasıl 37
babana gel 41
babanı 20
baban ne iş yapıyor 27
babanız 58
babamı istiyorum 35
babam da 18
baban nasıl 84
babası kim 32
babam nasıl 37
babana gel 41
babanı 20