Kontrol altında translate Portuguese
2,372 parallel translation
Marie, beklentilerimizi kontrol altında tutmamız çok önemli.
Marie, é importante gerirmos bem as nossas expectativas.
Bir ay önce olsaydı, buna sevinirdim ama konsey yeniden alarma geçtiği için şu sıralar Stefan'ı kontrol altında tutmalıyız.
Se fosse há um mês, ter-me-ia regozijado. Mas com o Conselho de novo em alerta, não é boa altura para o Stefan perder o controlo.
Her şey kontrol altında, üveyiğim.
Está tudo sob controlo, minha pombinha.
- Kontrol altında tutabilirim.
- Consigo controlá-lo.
Geminin yarısından fazlasını kontrol altında tutuyoruz Amiral.
A nossa busca cobriu mais de metade da nossa nave, Almirante.
Belki de egolarımızı kontrol altında tutmalıyıız, değil mi?
Talvez devêssemos manter os nossos egos controlados, sim?
Marge, Bart'ı kontrol altında tutmak için her şeyi denediğini biliyorum :
Marge, eu sei que tentou de tudo para manter o Bart sob controlo :
Ayrıca ikimizin de kontrol altında tutamadığı kızı var.
Ambos temos filhas que não conseguimos controlar.
Seninle ve özel hayatınla alakalı her şeyin düzgün ve kontrol altında olduğunu bilmeliyim.
Preciso de saber que tudo sobre ti e a tua vida está controlado e em ordem. Está.
Bunu öyle heryerde yapamayız. Her şey kontrol altında.
Não podemos fazer isso em qualquer lugar, certo?
Bu işi yapacaksak kamuoyu patlamasını kontrol altında tutmalıyız. Olay yerinde Ziyaretçi kalıntıları olacağından Anna medya ilgisi ya da FBI incelemesi olmasını istemeyecektir. Herhangi bir patlama olmayacaktır.
Teremos de controlar a reacção pública, se fizermos isto.
Durumu kontrol altında tutmak için yardımıma ihtiyacınız olacak.
Precisarão da minha ajuda para a controlar.
Maya'nın ateşi düşüyor, kalp basıncı kontrol altında.
A temperatura da Maya está baixa e a tensão estável.
" Her şey kontrol altında.
" As coisas estão controladas.
Evet, durumu dikkatle izliyoruz ama evet, her şey kontrol altında. "
Estamos a estudar atentamente a situação e... Sim, está controlada. "
Ben kimseyi kontrol altında tutmam Margaret.
Eu não controlo ninguém, Margaret.
İki taraf da kontrol altında ve işe odaklanmış olacak.
Está feito para ter as duas coisas controladas e concentradas.
Doc bahis oyunlarına fazla batmıştı ve Frank de kontrol altında tutabilmek için onu harçlığa bağladı.
O Doutor estava mergulhado em dívidas e o Frank dava-lhe uma pensão para mantê-lo sob controle.
Her şey kontrol altında.
Tudo seguro.
Enjeksiyonlar, sözde onu kontrol altında tutacaktı.
As injecções eram supostamente para o manter sob controlo.
Yaralandım... ama durum kontrol altında.
Eu estou ferido, mas a situação está sob controle.
Onu kontrol altında tutuyoruz.
Nós temo-lo sob controle.
Kontrol altında.
Está controlado.
Her şey kontrol altında.
Está sob controlo.
Her şey kontrol altında.
Está tudo bem. Está tudo sobre controle.
Olay kontrol altında.
Temos a situação controlada. - Certo.
Tamamen kontrol altında.
Está completamente sob controlo.
Farkındaysan, Katie şekerini kontrol altında tutma konusunda çok dikkatliymiş.
Sabes, a Katie era muito cuidadosa no controlo do seu diabetes.
- Travers kontrol altında.
Pelo amor de deus Travers está sob controle.
Herşey kontrol altında.
Está tudo bem.
Herşey kontrol altında! Kendi çadırına.
Está tudo bem!
Hepsini kontrol altında tutacağız.
Vamos fazer vigilância a todos os três.
Durum kontrol altında.
A situação está sob controlo.
Kontrol altında tutmaya çalışıyorum.
Tento controlá-los.
- Eğer bana yardım etmek istiyorsan araba sürmeni, kontrol altında tut.
Se queres ajudar-me, podes moderar a tua condução.
Her şey kontrol altında.
Está tudo debaixo de controlo.
Takımda, bizi kontrol altında tutacak onun gibi birine ihtiyacımız var.
Precisamos de alguém como ela na equipa, para nos manter a todos em cheque.
Belki de bir şekilde güçlerini kontrol altında tutmaya çalışıyordur.
Talvez esteja a tentar controlar o poder de alguma forma.
İnisiyatifi eline alıp işlerin kontrol altında olduğuna emin olmanı istiyorum.
Preciso que fiques responsável e te certifiques de que fica tudo sob controlo.
Onu kontrol altında tuttun.
- Mantiveste sob controlo.
ben sadece bazı çizgiler koymaya çalışıyorum ve sonra- - hayır, hayır, sen en iyi arkadaşlarımı kontrol altında tutmak istiyorsun.
- Só quero criar limites e... Não, queres ter controlo sobre o meu melhor amigo.
Her şey kontrol altında efendim.
Senhora, está tudo sob controle.
Aldığı dozajı kontrol altında tutuyordum.
Estava a manter o seu vício.
Durum kontrol altında.
- A situação está controlada.
Basıncın kontrol altında tutulması çok önemlidir.
É importante regular essa pressão.
Durum kontrol altında, Ajan Fowler.
Temos a situação sob controle, Agente Fowler.
Tıpkı Katie gibi, patronum da beni sıkı kontrol altında tutuyor.
o meu chefe mantém-me a coleira apertada.
Yerel yetkililer kontrol altında tutuyor.
As autoridades locais já o têm sob controlo.
Yeni eyephone'la birlikte film izleyebilir, müzik dinleyebilir, arkadaşlarınızı yok sayabilir eski sevgilinizi takip edebilir, kalabalık otobüste porno indirebilir hatta tren altında kalmak üzereyken e-maillerinizi kontrol edebilirsiniz.
Com o novo eyePhone, Pode ver, ouvir, ignorar os seus amigos, perseguir a sua ex, sacar porno num autocarro cheio, e até ver o seu e-mail enquanto é atropelado por um comboio.
Her şey kontrol altında.
Está tudo sob controlo.
Anlaşıldı. Kontrol biriminin kuzey sokağı kontrolümüz altında.
Temos visão do norte da área de abordagem.