English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ K ] / Konumuz bu değil

Konumuz bu değil translate Portuguese

154 parallel translation
Konumuz bu değil bayan Jessie.
Bem visto, menina Jessie.
Doğru ama konumuz bu değil.
Verdade, mas irrelevante.
Şimdi, ikinizin de canavarlar hakkında çok şey bildiğinizden eminim ama konumuz bu değil.
Tenho certeza que sabem muito de monstros. Mas essa não é a questão.
Konumuz bu değil.
Não é relevante.
Konumuz bu değil. Önemli olan seni sevdiğim.
O que interessa... é que te amo.
- Yani annen de söylediğinde birden şey... - Evet haklı olabilirsin. Galeri açılırsa bilirsin, normalden çok daha fazla meşgul olacağım yani asıl konumuz bu değil ama... yani demek istediğim galeri oturana kadar.
Sei que por uns tempos estarei mais ocupada do que o costume e que por isso és contra, mas é só até as coisas estarem em pé e...
Konumuz bu değil, asıl konumuz...
A questão é que...
Konumuz bu değil.
Isso não vem ao caso.
Biliyorum ama konumuz bu değil.
Eu sei, mas não é essa a questão.
Konumuz bu değil.
A questão não é essa.
Konumuz bu değil.
Não é essa a questão.
Konumuz bu değil.
Isso não interessa.
- Konumuz bu değil!
- Não tem nada a ver.
Yani malzemelerinizi düşündüğümden değil. - Konumuz bu değil.
Não que esteja a pensar nos seus genitais.
- Konumuz bu değil.
- Essa não é a questão.
- Konumuz bu değil.
- Ela fez um óptimo trabalho.
- Konumuz bu değil.
- Isso não interessa.
- Konumuz bu değil.
A questão não é essa, jovem.
Ama konumuz bu değil.
Mas esse não é o assunto.
- Gerçek konumuz bu değil
- Essa não é a questão, não é?
Sakın aşk yapmak deme, konumuz bu değil.
Não digas "fazer amor". Fazer amor não está em questão.
Konumuz bu değil.
Esse não era o objetivo.
Neyse konumuz bu değil.
E depois, o que nos importa?
Ondan tiksiniyor ve küçümsüyorum ama konumuz bu değil.
Abomino-o e desprezo-o, mas a questão não é essa.
Bırak olduğu yerde kalsın. Konumuz bu değil.
Eu não quero saber onde esta, não quero comer o teu creme.
- Konumuz bu değil.
- Não se trata disso.
- Ama konumuz bu değil.
A questão não é essa!
- Konumuz bu değil!
Não é essa a questão!
- Şu anda konumuz bu değil.
- Não é agora o nosso foco.
- ve muhtemelen dava edilmezsin. - Konumuz bu değil.
- A questão não é essa.
Bu doğru olabilir ancak şu anda konumuz bu değil, öyle değil mi?
Bem, pode ser assim, mas... não é isto que estávamos a discutir agora, é?
şimdi konumuz bu değil, aditya nerede...?
O Natu vai voltar, mas onde esta o Aditya...?
Ama konumuz bu değil.
Mas a questão não é essa.
- Harika. Ama konumuz bu değil.
- Fantástico, não é a questão.
Ama konumuz bu değil, değil mi?
Não é essa a questão, pois não?
Konumuz bu değil.
Não importa.
Allah vergisi, aslında. Konumuz bu değil tabii.
É até muito dotado, a questão não é essa.
Bebeğin iyi göründüğünü söyleyebilirim, ama... konumuz bu değil.
Tanto quanto sabemos, o bebé está bem, mas... essa não é a questão.
Konumuz bu değil. Konumuz cüzdanında olup olmadığı.
A questão é se a tinhas ou não.
Konumuz bu değil.
Não é o objectivo da história...
Şu an ki asıl konumuz bu değil.
Não é isso que está em causa.
Konumuz bu değil, tamam mı?
Não é essa a questão, OK?
Konumuz bu değil.
Não estamos a falar disso.
410, ama... Konumuz bu değil.
Bom, 410, mas a questão não é essa.
- Konumuz bu değil.
Não é essa a questão.
- Konumuz bu değil.
- Isso não está em causa.
- Konumuz bu değil!
- Isso não interessa.
Ve bütün konumuz bu, değil mi?
Assim disso se tratava tudo isto, não?
- Konumuz bu parayla ne yapacağım değil, parayı aramaya başlamanızı öneririm.
O que tenciono fazer com o dinheiro não é a questão, pois não? Sugiro que comeces rapidamente a arranjar o dinheiro.
- Haber doğru değil mi? - Konumuz bu değil.
- O artigo não estava correcto?
- Anna, bu konumuz değil...
- Anna, não vale a pena!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]