English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ K ] / Konusmalıyız

Konusmalıyız translate Portuguese

3,549 parallel translation
Konuşmalıyız.
Temos de falar.
Odette ile birlikte mi kalıyor? - Onunla konuşmalıyız.
Ela morava com a Odette?
Muhtemelen bu konuda konuşmalıyız.
- Devíamos falar sobre isto.
Konuşmalıyız.
Precisamos de falar as duas.
- Cameron, bu konuyu konuşmalıyız.
- Cameron, temos que conversar.
Önceki sohbetimiz hakkında konuşmalıyız. Neden hala buradasın?
Temos de falar sobre a conversa de antes.
Karımla konuşmalıyım. Karım ve bir kızım var.
Tenho de falar com a minha mulher.
Konuşmalıyız.
Precisamos de conversar.
Olanlar hakkında konuşmalıyız.
Temos de conversar sobre o que se passou.
Onunla konuşmalıyız.
Vamos ter com ele.
Daha önce olanlar hakkında konuşmalıyız.
Sobre como deixamos as coisas. Acho que temos de conversar.
Sanırım konuşmalıyız.
Acho que precisamos de falar.
Sanırım konuşmalıyız, ne dersin?
Devíamos conversar, ok?
- Yani bence konuşmalıyız.
E? E eu acho que devíamos falar.
Garcia, Lewis ailesiyle konuşmalıyız.
Garcia, temos que falar com os Lewis.
Meşgul olduğunu biliyorum ama konuşmalıyız.
Sei que estás ocupado, mas precisamos conversar.
- Az önce olanı konuşmalıyız.
- Temos de falar do que aconteceu.
- Olan biten hakkında konuşmalıyız.
- Temos de falar do que aconteceu.
Belki 5 milyonumu nasıl ve ne zaman alacağımı konuşmalıyız.
Devíamos falar de como e quando vou receber os meus 5 milhões.
Bence ne konuşmalıyız, biliyor musun?
Ouve, sabes do que acho que temos de falar?
Belki sonra konuşmalıyız.
Talvez devamos falar mais tarde.
Paige hakkında konuşmalıyız. Em'e söyleme.
" Temos de falar sobre a Paige.
Döndüğünde bebekle ilgili olarak konuşmalıyız.
Quando voltares, temos de falar sobre esse bebé.
Ama biz muhtemelen bu odadaki fil hakkında konuşmalıyız.
Mas acho que devíamos falar sobre o elefante que está na sala.
- Konuşmalıyız.
Temos que conversar.
Konuşmalıyız.
Devias de dar.
Bunu konuşmalıyız.
Precisamos resolver esta merda.
Öyleyse konuşmalı mıyız?
E achas que devemos estar a falar?
İlk kurbanların aileleriyle konuşmalıyız.
Devíamos falar com os pais das primeiras vítimas.
Biraz konuşmalıyız.
Não, a sério, ouve.
Şantaj hakkında konuşmalıyız bay Vogel.
Precisamos de conversar sobre chantagem, Sr. Vogel.
Bu adamla konuşmalıyız.
Precisamos de falar com este tipo.
Belki de bunu içeride konuşmalıyız.
É melhor entrarmos.
Onunla konuşmalıyız.
Temos de falar com ele.
Hanna'yı en son görenlerle konuşmalıyız.
Falar com a última pessoa a ver a Hanna.
Bay Bertrand, sizinle dışarıda konuşmalıyız.
Sr. Bertrand, precisamos de falar consigo lá fora.
Şu an konuşmalıyız.
Tem de ser agora.
- Onun konuşmalı mıyız?
- Devemos falar com ele?
İkimiz konuşmalıyız.
Nós precisamos conversar.
- Hepsiyle konuşmalıyız.
Temos que falar com todos eles.
Sen ve ben konuşmalıyız.
Tu e eu precisamos de conversar.
- Ray, sen ve ben konuşmalıyız.
Ray, precisamos de conversar.
Bir dakikalığına Lisa'yla konuşmalıyız.
Precisamos de falar com a Lisa só um minuto.
Konuşmalıyız.
Devemos.
Bunu gerçekten bir ara konuşmalıyız.
Temos mesmo de falar acerca disto.
Bence bunu sonra konuşmalıyız.
Acho que devíamos falar disto depois.
- Konuşmalıyız.
Precisamos de conversar.
Pekâlâ, gidip ilk kurbanla konuşmalıyız.
Muito bem, precisamos ir falar com a primeira vítima.
Jake'le konuşmalıyız.
Temos de falar com o Jake.
Crowley'i, ona ne olduğunu hatırlıyor mu diye gidip konuşmalıyız.
Devíamos ver se se lembra do Crowley, e o que lhe aconteceu. Meredith não é longe.
Endişe falan yok. Bundan sonra şifreli konuşmalıyız.
Talvez devêssemos falar em código.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]