Kökü translate Portuguese
494 parallel translation
- Onlara da lahana kökü. Ama konservesiz.
- Raízes de couve, sem conservas.
"Kökü kokan şeye burnunu sokma."
"Se algo cheira mal, para quê cheirar?"
Bütün Şam'ın en iyisi! Toz kehribar, adamotu kökü ve ay toprağı!
Pó de Âmbar, Mandraca, e areia da lua.
Kökü ve sonuçları. "
As suas raízes e consequências. "
Kökü ve sonuçları. "
Suas raízes e consequências. "
- Biz de sassafras kökü arıyorduk.
- Estivemos a cavar. - Raízes de sassafrás.
- Frenk armudu kökü.
- Com cacto.
Orası sadece ense kökü değil.
Só que não é a vértebra cervical.
Kökü topraktadır.
Sal da terra.
Bir saat süren analizler, birkaç yıl boyunca... üç haftada bir yapılır ve fazla sürmeden kökü kazınır.
Dois anos de psicanálise, três vezes por semana, e depressa se resolve.
Seni buradan ağaç kökü gibi çekip çıkaramayız.
Doido. Não o pudemos puxar para fora daí como se fosse uma raiz.
Yani eğreltiotu kökü.
- No pedal do travão.
Eğreltiotu kökü mü?
Raiz de feto.
Eğreltiotu kökü.
- Osmunda. Raiz de feto.
Bizim alayın sağlıkçısı, bütün hastalıkların kökü midedir der.
Em nosso regimento havia um praticante de medicina que dizia : Toda enfermidade provêm do estômago.
Ne kadar çabuk kökü kazınırsa o kadar iyi.
Quanto mais depressa for exterminado, melhor.
İçindeki yeşil tannis kökü.
Essa coisa verde é raiz de tanásia.
İçinde serasında yetişen tannis kökü falan varmış.
Tem lá dentro raiz de tanásia.
- Tannis kökü?
- Raiz de tanásia?
Bahse varım, vitamin haplarından önce kadınlar tannis kökü çiğniyorlardı.
As grávidas deviam mastigar raiz de tanásia antes das vitaminas.
Bana içinde tannis kökü olan bir içecek veriyorlardı.
Davam-me uma bebida com raiz de tanásia.
Tannis kökü cadı malzemesi.
É coisa de bruxas, a tanásia.
Tannis kökü mü?
Raiz de tanásia?
Sıçanların kökü kazınır, fareler cezalandırılır.
Ratos estripados, ratos castigados.
Sanırım meyan kökü suyu alacağım.
Acho que quero a mistura de sassafrás.
Viski, biraz biber, karanfil yağı, zencefil kökü...
Uísque, um pouco de pimenta, óleo de cravinho, raiz de gengibre...
Pek çok kralın kökü ve babası ben olacağım.
Mas que eu seria a raiz e o pai de muitos reis.
Zencefil suyu, zencefil kökü, zencefil birası, bira köpüğü köpüklü kola, çifte kola, çift köpüklü geğirtici kola bu karbonatlı şeyler burnunuzu gıdıklayabilir.
Ginger ale, gasosa, cerveja, gás de cerveja... coca-cola, cola dupla, duplo arroto-cola... todas as bebidas carbónicas que nos fazem cócegas no nariz.
Sen! Şu kökü de çıkart.
Tu, remove este tronco.
Kavrayıştan yoksun bir akıl, bir ağacın kökü gibidir.
Uma mente pouco discernida é como uma raíz de uma árvore.
Birkaç hafta önce, kökü eskiye dayanan ama inanın bana bilimsel gerçeklere tamamen uygun duyunca inanmakta zorlanacağınız bir çalışmaya başladım "Ölü dokuların yeniden canlandırılması."
Há umas curtas semanas atrás, vindo de uma formação, creiam-me, conservadora e tradicionalmente assente em factos científicos, como vós, iniciei uma experiência em, por mais incrível que possa soar, reanimação de tecidos mortos.
Iste merhemle hardal kökü.
Essas cataplasmas têm de ser atadas com musgo e raízes de mostarda.
Beyin kökü naklini yapacak mısın?
- Vai realizar o transplante?
Kökü tutmanı istiyor.
Ele quer que segures na raiz.
Bir ağaç kökü var. Sokaney. Ateşi düşürebilir.
Há uma espécie de planta que pode derrubar a febre.
Oh, ona biraz pepsissiwa kökü ver ve...
Oh, dê-lhe uma infusão de raízes e...
Eğer bir ahlaksızlık varsa, bunun kökü o dur.
Se há indecência em algum lado, ela é a sua raiz.
- Şu meyan kökü mü?
- Isso é alcaçuz?
- Dalga boyunun küp kökü...
- A raiz cúbica do comprimento de onda...
Tropikal iklimde, yağmur sonrası kökü günde 40 ila 50 cm arası uzar!
Num clima tropical, depois da estação das chuvas... estas hastes alongam-se de 40 a 50 centímetros por dia.
İshal tedavisi için rendelenmiş su teresi kökü.
Caule ralado de Elatinaceae para tratar a diarreia.
- Peggy Sue ve Bay Kare Kökü.
- A Peggy Sue e o Sr. Raiz Quadrada.
Enteresandır, bu sözün kökü Pers İmparatorluğu'nun erken dönemine dayanır. M.Ö. 500 yıllarına.
Sabes, é interessante reparar que voltamos ao império Persa, à cerca de 500 anos A.C.
Şeytan Ayağı Kökü.
A raiz "Casco-do-Diabo".
Ne kökü...?
Quais são eles?
Ray, 2,130'ün kare kökü kaç?
Ray, sabe qual é a raiz quadrada de 2,130?
Tralestaların kökü kurutulmuş.
Os Tralestas foram exterminados.
Bence mağarada yaşayan her şeyin kökü kazınabilir.
Tudo o que vive em cavernas pode ser varrido.
Burada kesilmiş bir kaç ağaç kökü var.
Há lá uns troncos.
- Mahko kökü.
Uma planta?
Biraz sasafras kökü.
Um pouco de açafrão.
koku 39
kokusu 19
kokuyor 38
kokuyorsun 34
kokuşmuş 40
kokusunu alabiliyorum 34
kokuyu alıyor musun 18
kokusunu alıyorum 25
kokusu 19
kokuyor 38
kokuyorsun 34
kokuşmuş 40
kokusunu alabiliyorum 34
kokuyu alıyor musun 18
kokusunu alıyorum 25