Kötü haber mi translate Portuguese
174 parallel translation
- Kötü haber mi?
- Más notícias?
Kötü haber mi efendim?
Más notícias, senhor?
Kötü haber mi?
Más notícias?
Kötü haber mi?
Notícia desagradável?
Öyle mi? Yoksa bize kötü haber mi getirdiniz?
Não me parece muito feliz.
Miriam, kötü haber mi getirdin?
Miriam, trazes más notícias?
- İyi haber mi getirdin, kötü haber mi böyle paldır küldür?
Boas ou más notícias você traz?
Kötü haber mi efendim? Şok oldum. Stockholm Üniversitesi Profesör Goetaborg'un, İsveç'te ortadan kaybolduğunu bildirmiş.
A Universidade de Estocolmo informa-me que o professor está desaparecido na Suécia.
Ne oldu, kötü haber mi?
Que se passa, más notícias?
Kötü haber mi var?
Há más notícias?
İyi haber mi yoksa kötü haber mi?
Boas notícias ou más?
Marilyn, önce kötü haber mi, iyi haber mi?
Marilyn, partida ou prenda.
Önceki gün konuşmamız lazım demiştin sadece merak, iyi haber mi kötü haber mi?
No outro dia, quando disseste que querias falar comigo podes dizer-me se é uma boa ou má notícia?
Kötü haber mi?
- Mas notícias?
İyi haber mi kötü haber mi bilmiyorum.
Bom, podem ser boas noticias.
Ee, iyi haber mi kötü haber mi?
Bem, são boas ou más?
Ne oldu? Kötü haber mi geldi mektuptan?
Más notícias naquela carta?
Daha kötü haber mi vermek istiyorsun?
A menos que me queira contar notícias ainda piores.
Kötü haber mi var Pilot?
Más notícias Piloto?
Kötü haber mi var?
Más notícias?
Smithers'tan kötü haber mi var?
Más notícias do Smithers?
İşte bu kötü haber mi?
E isso são más notícias porquê?
Kötü haber değil, değil mi, canım?
Não são más notícias, é, querido?
İyi haber mi yoksa kötü mü bilmiyorum Bayan Irma. Bu konumuzun dışında... Haber nedir?
Não sei se a notícia é boa ou má para si, Sra. Irma, mas a questão não é essa.
- Gene kötü haber mi?
Não!
İşte bu kötü bir haber, değil mi?
Má notícia.
Kötü bir haber mi aldın?
Más notícias?
- Kötü haber, öyle mi ufaklık?
Foi uma má notícia, baixinho?
Bu kötü haber, değil mi Bay Fletcher?
Isso não é bom, não, Sr. Fletcher?
- Kötü bir haber mi?
- Diz. - São más notícias?
Bana kötü haber getirdin değil mi?
Vais dar-me uma má notícia?
İyi haber mi kötü mü?
São boas notícias... ou más?
- Savaşın için kötü haber değil mi?
- Mais más noticias para a guerra?
Ne oldu? Kötü bir haber mi?
- O que foi, má notícia?
Haber iyi mi, kötü mü?
São as notícias boas ou más?
Kötü haber taşımaktan nefret ediyorum, Uçan Ekselans... ama beşinci oyuncuyu bulamazsanız takımınız diskalifiye olacak. Diskalifiye mi dedin?
Detesto trazer más notícias, Vossa Aeralteza, mas se não arranja um 5º jogador, a sua equipa é desclassificada.
- Kötü haber buymuş, öyle mi?
- São as más notícias?
Bu sana geldi. Kötü bir haber mi?
Chegou isto para si.
Kötü haber ifadesi bu, değil mi?
Essa cara não é boa, pois não?
Kötü haber vermek istemem, ama bunu bilmesi lazım, değil mi?
Não quero agourar, mas que sabe ela?
— Kötü haber ise, kansersin. — Kanser mi?
- A má é que tu tens cancro.
Çok kötü haber değil mi?
- Sim. Não é surpreendente?
Kötü bir haber mi?
Mais más notícias?
- Şimdi kötü bir haber mi aldın?
- Recebeu más notícias?
Kötü haber gibisi yok, değil mi?
Nada melhor do que más noticias?
Kötü bir haber getirmediniz değil mi?
Não traz más notícias, pois não?
Sence iyi haber mi, kötü haber mi?
- Más.
Bu da iyi haberi kötü haber yapıyor, öyle değil mi?
Isso faz as boas notícias serem as más notícias, não é?
Kötü bir haber mi?
São más notícias?
Kötü haber değil mi?
São más notícias, não são?
Hayır. Kötü haber verme sırası sende değil mi?
Não é a tua vez de dar as más notícias?
kötü haber 90
kötü haberlerim var 53
michael 2337
michele 109
michèle 40
mina 105
mike 2004
miss 41
mira 52
mimi 88
kötü haberlerim var 53
michael 2337
michele 109
michèle 40
mina 105
mike 2004
miss 41
mira 52
mimi 88