English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ M ] / Made

Made translate Portuguese

165 parallel translation
That's what you've made me do, and I'm not fond of you for it.
Foi o que você fez comigo, e eu não gostei muito. Estava a dizer ao Sr. Ackerman que temos peru para o jantar.
O zamanlar Madera County'nin şerifiydi.
Era oficial de Made County então.
Gördüğün gibi Amerikan malı.
Made in América, está a ver.
Amerikan malı.
Made in América, sabe.
( Clang ) Treacherous Woman, tremble... ln the name of Preverti, daughter of the mountains, whose embrace with Rani made the whole world tremble.
Mulher traiçoeira, treme... Em nome de Preverti, filha das montanhas cujo abraço com Rani fez o mundo estremecer.
# Yağmuru yağdırandan #
Who made the rain come Que fez a chuva vir
# Sen, işini benim kıldın #
You have made your work mine Eu fiz do teu trabalho o meu
# Beni mahvettin #
You have made me a wreck Você me destruiu
Ever made it with an aardvark before?
Já alguma vez fizeste-o com um aardvark?
Ters çevirirsen, "made in cehennem" yazısını görürsün.
Se olhar por baixo dele, vai ler : "Produzido no inferno".
Hatalarım olduysa affola...
made by nb000 using SubRip 1.50ß4 2007-03-08
© Aşkın Güngör, Temmuz 2011 Hatalarım olduysa affola...
made by nb000 using SubRip 1.50ß4 2007-03-08
Lodz'da şey diyorlar Karol'un Made Muller ile evleneceğini...
Em Lodz, estão dizendo que... Karol estaria disposto a se casar com Made Müller, se...
* Beraber yarattığımız çocuğu *
The child that we have made
He made it real clear.
Ele mandou claramente.
Eğer kimse beni savunmazsa, ben kendimi savunurum.
"Made in Checoslováquia"
Seni meşhur eden tarzdan.
Stuff that made you a household word.
Babanın tamirhanesine uzun zamandır gidiyorum,... and he's never made this call, so... ... ve hiç böyle bir karar vermemişti, yani...
Há muito tempo que vou à oficina do teu pai e ele nunca me pediu isto, portanto...
Şu bekçi adamla ilk adımı atmışsın zaten.
Fizeste a primeira jogada neste jogo com um impotente VER VER you've made the first move with this gamekeeper chap.
All I know... is Doss and Morty Price made some bets... and the girl took some of their tally sheets.
Tudo o que eu sei é que o Doss e o Morty Price fizeram uma aposta. E que a rapariga levou umas folhas deles.
Japonya'da yapılmış.
Eu não quero que os meus ganhos-suados dólares americanos convertidos em ienes. Made in Japan.
Ha şöyle. Sadece "Amerikan Malı" yazan bir etiket var mı diye bakacağım.
Só quero ver a etiqueta que diz'Made in U.S.A.'
"Tayvan malı", dangalak.
"Made in Taiwan", tolo.
Bu fil silahını hiç kullanmadıydım daha önce.
These guns are made for shooting elephants.
Scotts'un partisinde, kavga ettik. I made you take me home.
Bebemos demais e brigamos na festa, Eu queria ir para casa.
Ne yapacaksınız, peki?
Então o que você vai i think you've made your points,
He won so well, they made him a lord.
Ganhou tão bem, que fizeram dele um lorde.
I wish we could have made it three.
Gostaria que fossem três.
Richard Schickel'ın "The Men Who Made The Movies" serisi.
O filme de Peter Bogdanovich Directed by John Ford.
Ve pek çok İngiliz ve Fransız yönetmenin portresi.
A série de Richard Schikel, The Men Who Made the Movies.
Hindistan üretimi.
Sou um "self-made". "Made in Índia".
# I've made up my mind
# Eu tomei uma decisão
Sayın Rahip Kessler "Man Made" dergisine karşı.
Reverendo Kessler versus Revista Man Made.
Çevir şunu, arkasında "Kore malı" falan yazar.
Vira isso, se calhar diz, "Made in Coreia".
Halis muhlis İspanyol malı.
"Made in Spain".
Güneşin altında seviştik "...
And we made love in the sun ( E fizemos amor ao sol )
Poposuna "ABD yapımı" damgasını basabilirsin.
Escrevam "Made in USA" no rabo dele.
"As you made certain mathematical problems pleasant to me," "Seni memnun edecek." birşeyler öğretebilirdim
Como tornou certos problemas matemáticos agradáveis, posso ensinar algo tão agradável também.
Made in USA.
Made in USA.
- İçine bakın, "Çin Malı" yazan bir etiket ve bir sürü de prezervatif olduğunu göreceksiniz.
- Veja por dentro. Há uma etiqueta que diz "made in China" e um monte de preservativos.
He made it real clear.
Prometeu-me.
Bayan Anya Sıradan Kızlık Soyadı... Harris!
# Mrs Anya Lame-Ass Made-up Maiden Name Harris
Hiçbir fikrim yok.
Made in france...
Made All-State.
Cheguei ao interestadual.
Kendall made tthe firstt move.
Igor tem a alguém mais em mente para seu papel.
Menşei İngiltere.
"Made in England".
İşte bu da "Man Made" dosyası.
Aqui está o processo Man Made.
- İkinci celse. "Man Made" dergisini temsil ediyoruz.
Representamos a revista Man Made.
A PAiR OF.45S MADE ME OPEN MY EYES! !
" Ganharão
Kadınları hasta ediyormuş ve bu yüzden bağlamışlar.
Made the women sick, so they lashed it down.
Tamam hatırladım, hemen yukarı gönderin.
Made-os entrar, está bem?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]